Adalar'dan artık bal ve mantar geliyor!

İstanbul’dan kaçanların uğrak yeri olan Adalar’da farklı mesleklerden kişiler bir araya gelerek Tarımsal Üretim Kooperatifi kurdu. Tarımsal ürünleri dışarıdan alan Adalar ilk defa dışarıya tarımsal ürün satışı gerçekleştirdi. Kooperatif ürettiği istiridye mantarı, bal gibi ürünler Büyükada’da bulunan küçük bir dükkanda da satışa sunuluyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul’u ziyaret edenlerin ilk uğrak yerlerinden birisi Adalar'dır. Turistler tarafından bilinen adıyla Prens adaları özellikle hafta sonları İstanbulluların da tercih ettiği yerlerin başında gelir. Bu nedenle Adalar'ın ekonomisi turizme dayanır. Ancak Adalar'da yaşayan bir grup bir araya gelerek bir tarım kooperatifi kurdu. Üstelik bu tarım kooperatifi iki projeyi hayata geçirerek tarımsal üretime başladı. Kooperatif, Büyükada'da kurduğu istiridye mantarı tesisiyle mantar üretimi ve arı kovanları ile bal üretimini gerçekleştirerek satışa sundu.

FİKİR NASIL ORTAYA ÇIKTI?

Adalar'da tarımsal üretim kooperatifi kurma düşüncesinin nasıl başladığını kooperatif başkanı Taylan Kırteke ile konuştuk. Aslında Büyükada’da tarım kooperatifi kurma düşüncesi doğa ile barışık yaşamak isteyen küçük çaplı tarım faaliyeti yapmak isteyen kişilerin bir araya gelmesi ile oluşmuş.

Fakat tarım kooperatifi kurmak isteyen adalıların önünde temel bir sorun var. Tarımsal üretim için Adalar'da yeterli arazi bulunmuyor. Taylan Kırteke bu sorunu, Büyükada’da Cumhuriyet döneminin ilk başbakanlarından Fethi Okyar’ın aynı adı taşıyan torunu Fethi Okyar ile görüşerek çözdüklerini aktarıyor:

"Bu konuda eskiden beri dostumuz olan Fethi Okyar ile bağlantıya geçtik. Onun büyük bir arazisi vardı. Ona tarım fikrimizi adada ne yapacağımızı anlattık. Koşulsuz olarak bu araziyi bize açtı. Dede Fethi Okyar zamanında da tarım arazisi olarak kullanılmış. Hayvancılık ve meyvecilik yapılmış. O zamanlardan bugüne fazla bir şey kalmamış. Arazide yaklaşık 900 zeytin ağacı var. Bunların elli tanesi aşılanmış."

İLK YIL BEKLENENDEN FAZLA BAL

Tarım kooperatifinin kurulmasının ardından ilk önce bu arazide Tarım Bakanlığı'nın genç çiftçi projesinden alınan destekle istiridye mantarı için küçük bir tesis kurulmuş. Ayrıca İstanbul Arıcılar Birliği ile kurulan ilişkinin ardından Haziran ayında alınan kırk kovan Büyükada’nın hemen arkasında denize doğru uzanan bu araziye yerleştirilmiş. Taylan Kırteke ilk yıl arı kovanlarından fazla bir verim beklememelerine rağmen iki yüz kiloya yakın bal aldıklarını belirtiyor. İstiridye tesisinden elde ettikleri mantarları ise hemen satışa sunmuşlar. Bu arada Adalar Belediyesi de ürettikleri ürünleri Ada halkına satmaları için Büyakada’da bir satış noktasını kooperatife vermiş.

Ada ortamı bal üretimi için ekstra avantajlar sağlıyor.

Taylan Kırteke bu satış noktasında yalnızca kooperatifin ürünlerinin satmadıklarını ada halkından üretim yapanlara da kapılarının açık olduğunu belirterek ekliyor:

“Bir ev kadını bir şey ürettiyse gelip bizim satış yerimizde onu satışa sunabilir.Onun ürettiğini biz onun adına satıp parasını ona ödeyeceğiz. Tarımsal manada kim üretiyorsa kapımız sonuna kadar açık olacak.”

'AĞAÇLARIN ZEYTİNİ ÇOK DEĞERLİ'

Atılan bu ilk adımların ardından kooperatifin gerçekleştirmek istediği başka tarımsal faaliyetler de var. Bunların en önemlisi ise kooperatifin üyesi de olan Fethi Okyar’a ait bu arazide bulunan yabani zeytinlerin değerlendirilmesi. Yıllardır bakılmayan bu arazide yabani şekilde bitmiş 900'e yakın zeytin ağacı var. Önce bu zeytin ağaçlarını aşılayarak verimli bir hale getirmeyi düşünmüşler. Fakat yaptıkları araştırmalar sonucu aslında bu zeytinden elde edilen zeytinyağının çok değerli olduğunu keşfetmişler:

“Bu zeytinler konusunda Türkiye’nin zeytin konusunda uzman kuruluşları ile konuştuk. Tarım mühendisleri ağaçları incelediler. Yapılan analizler bizim de beklediğimizin üstünde çıktı. Dolayısı ile bizim önceliğimiz bu ağaçların temizliğini yaparak verimli hale getirmek. Bu zeytin ağaçlarından belki diğer zeytin ağaçlarından aldığInız rekoltenin çok azını alıyorsunuz. Ancak zeytinin kendisi çok daha değerli sayılıyor.”

Öncelikle istiridye mantarı, bal ve zeytinden elde edilen yağı satarak gelir kaynaklarını düzenli hale getirmeyi amaçladıklarını söyleyen Kırteke “Eğer düzenli bir gelir kaynağı yaratamazsak proje iflas eder" diyor.

ARICILIKTA 'ADA' AVANTAJI

Arıcılık konusunda yaptıkları araştırmalar sonucu ise önlerinde hiç tahmin etmedikleri bir üretim olanağı olduğunu görmüşler. Adalar'ın karadan izole olan yapısı burada daha saf arı türlerinin yetiştirilmesine olanak sağlıyor. Adada verimi yüksek arı türlerinin üretimini yaparak ana arı satışı ya da arılı kovan satışı yapmayı hedefleri arasına almışlar. Adada farklı türlerde arı kovanları olmadığı için saf ana arı üretimi gerçekleştirilebilecek.

İlk yıl kovanlardan beklenenin üzerinde bal elde etmişler.

Gerçekleştirmek istedikleri bir ise diğer proje ise organik gübre tesisi kurmak: “Önümüzde bir solucan gübresi projesi var. Biz adanın bütün organik gübresine talibiz. Yani bahçelerden çıkan atıklardan at gübresine kadar bütün atıkları solucanla gübre haline getirmek istiyoruz. Bu konuda bazı girişimlerde bulunduk ve belirli bir nokTaya geldik. Yakında gerçekleşeceğini düşünüyorum.”

Büyükada’da kurulan bu tarımsal üretim kooperatifi ile birlikte şimdiye kadar toprakla çok ilişkisi olmamış yayıncı, akademisyen, gazeteci gibi farklı mesleklerden insanlar adalarda tarımsal üretime başlamış oldular. Taylan Kırteke adalar tarihinde elli yıl sonra ilk defa bir tarımsal ürünün dışarıya çıktığını belirterek “şimdiye kadar hep bunlar adaya dışarIdan geliyordu. Şimdi ilk defa dışarıya tarımsal ürün çıkmış oldu” diyor.