Can Yücel Tohum Merkezi: Parayla değil takasla

Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer'in Can Yücel'in vasiyeti üzerine kurduğu Can Yücel Tohum Merkezi, geleneksel tohumların yok olmasını engellemek için çalışıyor. Merkezde üretilen tohumlar takas yöntemiyle paylaşılıyor. Merkezde öğrenciler için tohum atölyeleri de var.

Google Haberlere Abone ol

İZMİR - Seferihisar Belediyesi'nin bir projesi olan Can Yücel Tohum Merkezi, 2006 yılında çıkartılan 5553 sayılı Tohumculuk Yasası'yla, yerel tohumların satışının ve üretiminin yasaklanmasının ardından, 2010 yılında Belediye Başkanı Tunç Soyer öncülüğünde kuruldu. Merkezde geleneksel tohumları üretmenin yanı sıra Seferihisar’daki öğrencilerle birlikte fide ve tohum atölyeleri yapılıyor. Birlikte ürettikleri fidelerle okullarda küçük sebze bahçeleri oluşturuyorlar. Öğrenciler bu sayede toprak ve tohum ve üretimle tanışıyor.

'TOHUMBARA' SANDIKLARIYLA BAŞLADI

2011 yılında başlattıkları tohum takas şenlikleri ile onlarca çeşit yerel tohum elde ettiklerini söyleyen merkezin sorumlusu Aylin Bostancı şunları anlatıyor: "2011 yılında ilk tohum takas etkinliğimiz öncesinde 'TOHUMBARA' isimli sandıklarımız Seferihisar’ın 9 köyüne dağıtıldı ve köylülerden, ellerinde bulunan yerel tohumları bu sandıklara atmaları istendi. Merkezimiz ilk üretim çalışmalarına bu sandıklara bırakılan ve tohum takas etkinliğinde katılımcıların takas yaptıkları tohumlarla başladı. O günden bu güne de çalışmalarımız aralıksız devam etmekte. Merkezimizde şu an için 200’ün üstünde tohum çeşidimiz mevcut. Ancak her geçen gün yeni tohumlara ulaşıyoruz."

CAN YÜCEL’İN VASİYETİYDİ

Şair Can Yücel’in yerel tohumların bir gün yok olacağını ve bu tohumların bir merkezde toplanıp korunması gerektiğini vasiyet etmesi nedeniyle Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer, Can Yücel’in ailesiyle görüşüyor ve onların da onayı ile merkeze Can Yücel adı veriliyor. Merkezin amacı ise yerel tohumları çoğaltıp bir banka haline getirmek değil, ulaşabilecekleri her köye, her şehre, her gönüllüye tohumları ulaştırıp, üretimini ve yaygınlaşmasını sağlamak, geleneksel tohumların yok olup gitmesini engellemek.

'ÜRETİMİ GELENEKSEL YÖNTEMLERLE YAPIYORUZ'

Üretimini yapmadıkları hiçbir tohumun paylaşımını yapmadıklarının özellikle altını çizen Aylin Bostancı, şöyle devam ediyor: "Merkezimizde bir tohum en az 2 yıl deneme aşamasına alınır ve yerel tohum olup olmadığına karar verildikten sonra çoğaltma çalışmalarına başlanır. Paylaşabilecek duruma geldiğinde talepte bulunanlarla paylaşılır ya da takas yapılır. Tohum üretim metotlarımız tamamen geleneksel yöntemlerle yapılır. Tohum paylaşımlarımız takas yöntemiyle yapılıyor olmakla beraber eğer vatandaşın takas yapacak tohumu yok ise verecek olduğumuz tohumu üretip çoğaltarak, tekrar bize getirmek koşulu ile isteyen herkesle tohum paylaşımı yapıyoruz. Seferihisar yöresindeki çiftçi üreticilerimize ve okullara bedelsiz fide ve tohum desteğinde bulunuyoruz. Seferihisar’ın üretici pazarları var üreticiler bu pazarlarda sadece kendi ürettiği ürünleri satabiliyor. Böylece üretim yapma imkanı olmayanlarda bu pazarlardan yerel ürünlere ulaşabiliyor. Merkeze gelip tohum alma imkanı olmayanlara da kargo ile ücretsiz gönderiyoruz."

TOPAN KARAKILÇIK BUĞDAYININ HİKAYESİ

Merkezin tohumlarından en gözde olanlarından birisinin Topan Karakılçık Buğdayı olduğuna dikkat çeken Bostancı bu buğdayı çoğaltmak için tam 5 yıl çalıştıklarını söylüyor. Bostancı şunları anlatıyor:

"Topan Karakılçık Buğdayı, ilk yapılan tohum takas etkinliğinde merkezimize ulaştı. Diğer birçok tohumumuz gibi neredeyse nesli tükenmek üzereydi. Hem üretim zorluklarından hem de hibrit (kısır_melez) tohumlara olan ilgi yüzünden üretiminden vazgeçilmeye başlanmıştı. Geçtiğimiz yıl hasat edilen buğdayımızdan, taş değirmende öğütüp ilk ekşi maya köy ekmeğimizi yaptık. Biliyorsunuz ki son yıllarda birçok tarım ürünü ithal edilmeye başlandı. Buğdayda bu ürünlerin arasında, Tarım ülkesiyiz ama Buğdayı bile ithal ediyoruz. Ekmeği de fazla tüketen bir milletiz ve gerçekten güvenle yiyebileceğimiz ekmeği bulmak çok zor, ne yediğimizi bile bilmiyoruz. Belki de bu sebeplerden karakılçık buğdayı en gözde tohumumuz oldu.’’

'KADINLAR EŞLERİNİN ELİNE BAKMIYOR ARTIK'

Üretici pazarlarında özellikle kadın üreticilerin çok fazla olduğunu söyleyen Bostancı, şöyle diyor: "Bu kadınların bir kısmı da ekşi maya köy ekmeği yapıyor ve pazarlarda satarak kazanç sağlıyor. Seferihisar Belediyesi bu durumu göz önünde bulundurarak, bu yılki hasattan elde edilen ürünün büyük bir bölümünü bölgemiz üreticisiyle paylaşacak. Hedefimiz 300 dekarlık bir alanda üretim yapabilmek. Geçtiğimiz ay üreticilerle bir araya gelinerek, piyasadaki değerin 2 katı fiyatına, alım garantisi verilerek tohum dağıtımına başlandı. Aynı zamanda bu yılki hasattan yapılan ununda büyük bir bölümünü, çok küçük bedelle sadece öğütme ücreti karşılığında ekmek yapan kadınlara veriyor, onlarda ekmeklerini karakılçık buğday unundan yapıyor. Seferihisar’da çok şey değişti, herkes çalışıyor, kadınlar kocalarının eline bakmıyor artık, kendi paralarını kendileri kazanıyor.’’