BES olmadı, sırada yastık altı altın var

Bankalar yatırımlar için kredileri karşılamakta zorlanınca hükümet gözünü yastık altı altına dikti. Bu amaçla Hazine tarafından altın tahvili çıkartılacak. Sistemin nasıl işleyeceğini anlatan Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, altınını Ziraat Bankası'na getirene eksperin belirleyeceği değer oranında tahvil verileceğini söyledi. BES konusunda da açıklama yapan Şimşek, otomatik katılımda cayma oranının yüzde 60'ı bulduğunu belirterek, bir de itirafta bulundu: Maliyetler yüksek, getiriler düşük olunca sistem arzu ettiğimiz şekilde çalışmıyor...

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bireysel Emeklilik Sistemi'ne (BES) zorunlu katılımda cayma oranı yüzde 60'ı buldu. Oranın bu kadar yüksek olmasını beklemediklerini belirten Ekonomiden Sorumlu Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek "Maliyetleri yüksek ve getiriler düşük olunca sistem, arzuladığımız şekilde çalışmıyor. Sistemi sürekli iyileştirecek adımları atmaya devam edeceğiz" dedi.

Bakan Şimşek, Bloomberg HT'de gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu:

EKSPER ALTINA FİYAT BİÇECEK: Altın tahvili ihracatında sistem çok basit olacak. Tahvili, Hazine çıkaracak. Bize bu konuda Ziraat Bankası yardımcı olacak. Vatandaşlarımız evinde tutulan altınını Ziraat Bankası'na götürecek, eksper değer biçecek. Sonra diyelim ki size 100 gramlık altın karşılığı bir sertifika verilecek. Bu tahvil istediğiniz zaman tekrar altına dönüştürülecek. Bizim sloganımız aslında, 'Çeyrek getir, çeyrek götür'. Bu tahvil size vade sonunda yine altınınızı iade edecek ve altın cinsinden getiri sağlayacak. Atıl duran altınların bir getirisi yok. Enflasyon karşısında bir koruma sağlıyor. Getiri kısmını TL hesabına yapacağız vade sonunda altını tekrar iade edeceğiz. Vatandaş ne zaman isterse tahvili getirip altını alabilecek. Çok net olarak vatandaşımız kârlı burada.

100 MİLYAR DOLARLIK ALTIN STOKU: Kamunun borcu şu an düşük. Hazine'nin borçlanma sıkıntısı yok. Bazı tahminlere göre 100 milyar doları bulan altın stoku var bir yerde. Gelin bunu sisteme koyun, ekonomi kazansın. Orada Türk bankacılık sistemini dışa bağlı olmaktan çıkaralım. Yatırımcı alsın bunu, üretim yapsın, insanlar iş bulsunlar, ihracat yapalım. Çarkların daha hızlı dönmesi için biz bu maliyete katlanacağız. Bireysel emeklilikte olduğu gibi bir model olacak. Altını da ekonomiye kazandırmak için, kaynakları artırmak için bir maliyete katlanacağız bununla ilgili.

İSTER FAİZ, İSTER KATILIM HESABI: İlla bir faiz sistemi değil... Bankaya gittiğiniz zaman 'Faiz istemiyorum, katılım hesabı olarak kullanmak istiyorum' derseniz zaten o çerçevede değerlendirilecek. Burada seçenek var. Toplanan altınlar Merkez Bankası rezervlerinde duracak. Bankacılık sisteminin dışında olanlara atıl diyoruz. Sisteme de girdiği zaman altın rezervleri artmış olacak.

KEFALET SİGORTASI: Diyelim ki siz bir müteahhitsiniz. Muhatabınız devlet ya da özel, ne olur ne olmaz teminat mektubu istiyorum diyor. Riske karşılık bankadan teminat mektubu alınıyor. Bankalarda zaten kredi limitlerini kullanmış durumdalar. Bankalar bazen orada onu veremiyorlar. Bizim amacımız şuan tamamen banka merkezli bir finansman modeli. Ve şimdi banka dışı finans sektörünü geliştirmeye çalışıyoruz. O sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleriniz için teminat sigortasını, teminat mektubu yerine kullanabileceksiniz. Firmalarımızın krediye erişimi kolaylaşacak, sigortacılık sektörü gelişecek. Teminat sektörü gelişmiş olacak. Kimseye kefil olmayacağız. Hazine olarak düzenleme yapıyoruz. Teminat mektubu yerine onun muadili olan sigorta yaptırıp, yerini almasını sağlıyoruz. Ben inanıyorum ki, banka dışı finans sektörünün gelişimine katkı sunacak, bankacılık sistemi üzerindeki baskıyı azaltacak.

BES'TE YÜZDE 60 CAYMA BEKLEMİYORDUK: BES'te 6.8 milyon katılımcı ve yaklaşık 72.7 milyar liralık kaynak oluştu. 9,4 milyar lirası devletin katkısı. Sistemimiz iyi çalışıyor. 100 lira tasarruf edin biz size 25 lria katkıda bulunalım. Otomatik katılım da beklentimiz çok yüksekti. Pilot bölgemiz olan Bursa'da cayma oranı yüzde 10 civarı bile değildi. Şimdi otomatik katılımda cayma oranı yüksek. Ama tamamen başarısız diyemeyiz; 3.2 milyon katılımcı, 1 milyar lira da tasarruf var. Beklentimiz çok yüksekti. Peki niye böyle oldu? Doğrusu, kısmen gönüllü bireysel emeklilikte olanlar da otomatiğe kaydediliyor. Onlar da iki bireysel emeklilik sisteminde olmak istemiyorlar. Bu birinci husus. İkinci olarak, başlarken bir tartışma ile başladı. Değişik muhataplarımız var, herkes tasarruf deyince başkası yapsın oldu. Biz de belki daha güçlü kampanya yürütmemiz lazımdı.

MALİYET YÜKSEK: Gönül ister ki sektörü bunu, hak sahibini katılımcıyı doğru yönlendirsin. Maliyetleri düşürsün, komisyonlarını düşürsün ve bunun karşılığında ondan da pozitif bir değer olsun. Maliyetleri yüksek ve getiriler düşük olunca sistem, arzuladığımız şekilde çalışmıyor. Sistemi sürekli iyileştirecek adımları atmaya devam edeceğiz. Şuan detaylara girmek istemiyorum. İkinci konu, devletin hiçbir müdahalesi yok. Biz sadece yüzde 25'ini veriyoruz. Yüzde 25'ten sonra ilave getirinin çok kısa olmaması için mevduat ağırlıklı çalışıyoruz. Onun dışında sistemin üzerinden nereye aktarılacağı meselesi tamamen sistemin kendi içindeki bir konu. Şuan böyle bir şey söz konusu değil. Vatandaşlarımız birikimi bu. Devletin hiçbir zaman BES fonlarına müdahalesi olmadı. İşin özü şu, geçmişte hükümet zor dönemler yaşamış. Tasarruflar kaybolmuş, biz bunların hepsini ödedik. Devletin mali yapısı güçlü. Biz 100 lira tasarruf edene 25 lira kaynak sağlıyoruz.

BÜYÜME: Büyüme devam edecek. 2018-2019'da yüzde 5 gibi bir büyüme yakalarız.