ABD yönetimi iş imkanlarını koruyamaz!

Donald Trump daha henüz başkanlık koltuğunu daha devralmışken bir şirket daha üretimini Meksika'ya taşıdı. Ekonomi sıyırma madencileri üstüne döndükçe bu haberlerin arkası gelecek.

Google Haberlere Abone ol

Les Leopold

ABD Indianapolis'de küçük bir rulman ve bilyeli yatak üreticisi şirket olan Rexnord, önceden ilan ederek Meksika'ya taşındı. Seçimlerden çok kısa bir süre sonra bu konularda epey hassas olduğu bilinen Donald Trump daha yeni göreve başlamışken Rexnord'un bu açıklaması ne anlama gelir? Alternet sitesi yazarı Les Leopold'a göre Rexnord'un böyle bir karar almasının en büyük sebebi Trump'ın 'iş imkânlarını korumak' konusunda yetersiz bir lider olması. Neden öyle olduğunu Leopold altı madde ile açıklıyor

Donald J. Trump, şirketleri Amerika'da tutmak için zorbalık ve rüşvet yöntemlerini kullanabileceğine inanıyor. Seçimden kısa bir süre sonra, Birleşik Technologies'in Indianapolis’teki departmanı olan Carrier'ı Meksika'ya 700 kişilik iş ihracı yapmaktan vazgeçmeye "ikna etti". Bu arada, Indianapolis'teki rulman ve bilyeli yatak üreticisi Rexnord adlı şirket, 300 kişilik işi Meksika Monterrey'e taşımaya karar verdiğini bildirdi. Kuşkusuz, Trump, attığı bir tweet'ten sonra, çok küçük bir şirket olan Rexnord'un hemen teslim olacağını hesap ediyordu. Sonuç öyle olmadı. Dünyanın en güçlü adamı, kamusal güce dair kaba bir uyanış yaşıyor. Rexnord, aslında bu işlerin her birini Meksika’ya taşıyarak başkanın işlerine burnunu sokmuş oluyor ve baş-zorba onları durduramıyor. Acaba neden?

1. Trump, finansal sıyırma madenciliğiyle (yüzeysel sıyırma yoluyla madencilik yapma, bir şirkete herhangi bir katkı yapmaksızın, finansal yollarla parasına el koymak anlamında kullanılıyor/e.n.) oyuna getirilir.

Rexnord şirketi gayet açık nedenlerle taşınıyor: Yeni Meksikalı işçileri saatte 3 dolar kazanırken, Indianapolis'teki işçileri saatte 25 dolar kazanıyor. Ancak taşınmanın asıl nedeni, Wall Street'in en sevdiği alışkanlıktan kaynaklanıyor; bir şirketin servetinin kaymağını hisse geri alımları yoluyla sıyırıyor.

Talepkâr finansçıları memnun etmek için Rexnord, 2015 yılında kendi stokunun 300 milyon dolarlık kısmını geri satın almayı kabul etmişti. Kendi hisselerini satın almak için pazara girerek, hisse senedi fiyatını yükseltiyor ve böylece hedge-fon yatırımcılarını neredeyse bir gecede zengin ediyor. (Rexnord hisse senetlerinde 19 adet hedge fonu yaklaşık 200 milyon Dolar tutarındadır.) Hisse senetlerinin değeri artmaktadır; çünkü: 1) Açık pazarda büyük miktarlarda alım yapılması fiyatı yükseltir ve 2) şirketin toplam kazancı artık daha az pay üzerine dağılıyor. Meksika'ya taşınma kararı sadece kârla da ilişkili değil, aynı zamanda hisse geri satın alımlarının finansmanı ile de ilgilidir.

2. Trump'ın deregülasyon (kuralsızlaştırma) gündemi, tam da finansal sıyırma madencilerini güçlendirir.

Yeni Anlaşma’dan (1933-37 arasında Başkan Roosevelt’in uyguladığı ekonomik kriz karşıtı program) 1982 yılına kadar, hisse geri satın alımı neredeyse yasaklandı. Zira 1929 Wall Street çakılmasında önemli bir neden olan stok manipülasyonunun tehlikeli bir biçimi olarak görülmekteydi.

Reagan yönetimi sırasında, hisse senedi geri alımları tekrar yasallaştırıldı ve böylece finansal şerit madenciliğinin intikamı alındı. Trump'ın deregülasyon mantığı, işlerin düşük ücret alanlarına kaydırılma baskısı gibi, hisse senedi alımlarının hız kesmeye devam etmesi anlamına de gelmektedir.

3. Trump büyük mali sıyırma madenciliğini görmezden gelir (veya anlayamaz).

1980'de, şirket kazançlarının sadece yüzde 2'si hisse senedi geri alımları için gitmişti. 2007-2008 yılları arasındaki ekonomik çakılma sonucunda, tüm kurumsal kazançların yüzde 75'inden fazlası, şirketlerin kendi hisselerini geri almasına harcandı. Ekonomimiz bu ve benzeri hisse senedi manipülasyonlarıyla mâli olarak soyuluyor. (Ne yazık ki, Trump, William Lazonick'in "Refah Sağlamayan Kârlar" adlı mükemmel analizini okumak için vakit ayırmamaktadır.)

4. Trump, CEO'lara yapılan ödemelere karşı çıkmaya cesaret edemez.

Hedge fonları (borsacılar tarafından, büyük finansal kazançlar sağlamak için sınırlı sayıda kişiyle kurulan ve spekülatif borsa oyunu oynayan topluluklar/e.n.) yalnızca finansal sıyırma madenciliğiyle değil, çoğu zaman hisse senedi teşviklerinden ödenen paranın yüzde 90'ından fazlasını türeten şirketlerin yöneticilerince desteklenmekte ve cesaretlendirilmektedir. Neticede, CEO'lar şirketlerini yalnızca bir hedefi gözeterek işletmektedirler; şirketin borsa değerini yükseltmek. Rexnord yetkilileri yürürlükteki bu teşvikler nedeniyle Trump'ın mesajlarını pek dikkate almayacaktır. Onlar da kendi hisse senedi teşviklerinin değerini artıran hisse geri alım işlemlerini finanse etmek için Meksika'ya taşındılar.

5. Trump yönetimi Goldman Sachs’ın finansal sıyırma madencileriyle doludur.

Trump'ın ekonomik danışmanları (neredeyse hepsi Wall Street kökenlidir) Rexnord'un Meksika'ya taşınması konusunda pek hassasiyet sahibi değildi. Sonuçta, bu tür hareketleri finanse ederek, hisse geri alımı için şirketlere baskı yaparak ve ticaret anlaşmalarından edindikleri kazançla inanılmaz derecede zenginleşti. Rexnord, Trump'ın ekonomik ekibinin hisse geri alımı dolandırıcılığını sınırlama meselesinde hiç bir menfaat görmediğini biliyor.

6. Trump, göçmenlere zorbalık yapabilir, Wall Street'e yapamaz.

Trump’ın güçsüz göçmenler karşısında ICE anlaşmasını feshettiğini görmek korkutucudur, aynı zamanda finansal elitleri yatıştırmak için geri adım atmayı tercih ediyor. Bu bir zorbanın güçlü olanlardan önce zayıflara karşı gerçekleştirdiği saldırıdır.

Tekrar etmek gerekirse, hisse senedi geri alımları, Wall Street'in sabırsızca talep ettiği çabuk-para, düşük ücret alanlarına kaydırarak ucuz işgücünden elde edilen kârdır. Wall Street, sıyırma-madencilik şirketlerindeki herhangi bir müdahaleye anlayış göstermeyecektir. Trump bunu zaten biliyor...

Emekçi insanlar da yakında öğrenecekler. Rexnord işçileri önceleri, özellikle de Carrier'dan (Meksika’ya taşınması) düşünülen 700 kadronun taşınmasından hemen önce durdurabileceğini umarak, Trump'ın bir kurtarıcı olabileceğine inanmışlardı. O durdurmadı ve bundan sonra da durdurmazlar.

Milyonlarca insan Trump için oy kullandılar; çünkü çalıştıkları işleri benzer bir kaderden kurtaracağına inanıyorlardı. Oysa finansal şerit madenciliğinin hızı kesildiğinde, bu işçiler Başkan Trump'ın Wall Street'in de başkanı olmadığını öğrenecekler. İşleri, hisse senedi alımlarının kurban sunağı üzerinde feda edilecek. Finansal sıyırma madenciliğini tweet’leyemezsiniz.

Ne Donald Trump, ne de Bernie Sanders, finansal sıyırma madenciliğini tek başlarına durduramazlar. Bu, yaklaşık 40 yıldır faâl olan güçlü bir işleyiştir. Oluşturduğu kaçak eşitsizliği gidermek için, yalnızca bir nesilden beri görmekte olduğumuz gibi bir kitle hareketi de gerekli değildir.

Tarihçi Michael Merrill'in işaret ettiği gibi, Amerikan tarihinde dört büyük mücadele vardır:

1. Yeni anayasal demokrasinin gücü ile lâğvedilen kraliyet iktidarına karşı mücadele.

2. İç savaş ile yerini serbest iş gücüne bırakan köleliğe karşı yürütülen savaş.

3. İşyerinde hükümet yönetmelikleri, işçilerin birliği ve gücü tarafından evcilleştirilen kurumsal güce karşı verilen savaş.

4. Dördüncü büyük savaş şu anda gerçekleşiyor: Borsacı güce karşı  savaş. Sonucu oldukça belirsiz.

Bu zaferler (mücadeleler kısmen ve sürekli biçimde devam etmekte olup) anlık isyanların sonucu kazanılmamıştı. Öngörü, yönlendirme, eğitim, örgütlenme ve kitlesel bir katılım gerektiriyordu. Her öğe, uzun seneler boyunca kesintisiz bir çabaya ihtiyaç duyuyordu.

Bugün de kölelik karşıtı, popülist, emek hareketi ve sivil haklar hareketi tarafından geçmişte yaratılmış olanlar gibi toplu hareketler yaratma sanatını yeniden öğrenmemiz gerekiyor.

Sermayenin gücüne karşı herhangi bir kazanım sağlamak için, sorunları depolarımızdan çıkarmalı ve ortaklaşan bir harekette bir araya gelmeliyiz. Finansal sıyırma  madenciliğinin önem verdiğimiz hemen her konuyu olumsuz bağlamda etkilediğini anlamalıyız. Bizi bir araya getiren etkenin Finansal gücü ve ürettiği kaçak eşitsizliği önleyen mücade olduğunu idrâk etmeliyiz.

Şu aralar on binlerce insanın sokaklara çıkması, ülkenin dört bir yanındaki belediye binalarında toplantılar yapıyor olması kitlesel bir hareket mi yaratıyor? Belki. Ancak birbirinden farklı direniş çabaları, ülkemizi sermayenin gücünden geri almak için güçlü bir birleşik harekette kaynaşırsa bir işe yarar. Tabii ki denemekten başka çare yok.

* Çalışma Enstitüsü müdürü Les Leopold şu anda yeni bir Wall Street karşıtı hareketin eğitim altyapısını oluşturmak için sendikalar ve farklı topluluklarla birlikte çalışıyor. Yeni kitabı Kaçak Eşitsizlik: Ekonomik Adalet İçin Bir Eylem Rehberi, bu kampanya için bir kılavuz olarak görülüyor. Kitabın tüm geliri bu konudaki eğitim çabalarını desteklemeye ayrılıyor.

(Çeviri: Tarkan Tufan)

Makalenin orijinali: http://www.alternet.org/labor/trump-too-weak-save-american-jobs