CHP'li Selin Sayek Böke: Reel sektör krizi, bankacılık krizine dönüşebilir

CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, ekonomik gelişmelerle ilgili konuştu. Reel sektör krizi ile karşı karşıya olunduğunu söyleyen Böke, gelişmelerin mali krize neden olabileceğini belirtti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Sayek Böke, ekonomik gelişmeleri değerlendirdiği basın toplantısı yaptı. Türkiye'nin reel sektör krizinin eşiğinde olduğunu söyleyen Böke, "Bu reel sektör krizi hızla ve kolaylıkla bir mali krize ve takip eden bir bankacılık krizine dönüşebilir, tetikleyebilir durumda" dedi.

Gelişmelerin 2001 ve 2009 krizlerine benzemediğini belirten Böke, "Bu bir finansal sektör krizi değil, bu bir reel sektör krizi, deprem dalgası yaygın. Reel sektör krizi 2001 krizine benzemeyecek olabilir ama sonuçlarının o krizden daha ağır olma potansiyeli çok yüksek. İlk defa Türkiye bir krize vatandaşları borçlu olarak, işsizliği çok yüksek ve yapışkan olarak, şirketleri ve bankaları yaygın bir borçluluk içerisinde yakalanıyor" şeklinde konuştu.

'TÜRKİYE SON 6 YILLIK İŞSİZLİK REKORUNU KIRIYOR'

İşsizlik verilenin "yeni bir rekora işaret ettiğini" kaydeden Böke, "İşsizlik yüzde 11,3’e ulaşmış. 3 milyon 493 bin kişi çalışmak istiyor, iş arıyor ama bulamıyor. 2 milyon 514 bin kişi iş dahi aramıyor, umudunu kaybetmiş. Yani Türkiye’de 6 milyon 7 bin kişi çalışmaya hazır ama ya umutsuz, onun için iş dahi aramıyor, ya da aradığı halde iş bulamıyor. Türkiye bununla son 6 yıllık işsizlik rekorunu kırıyor" ifadelerini kullandı.

'OHAL UZATILDI TL DEĞER KAYBETTİ'

Türk lirasının 2016 yılının başından itibaren yüzde 15 değer kaybettiğini söyleyen Böke, değer kaybının yüzde doksanının Ekim ayından itibaren gerçekleştiğine dikkat çekti.

Değer kaybının 3 Ekim'den sonra hızlandığını aktaran Böke, "3 Ekim bakanlar kurulunun OHAL’in uzatılacağı haberini bizimle paylaştığı gün. O günden bugüne Türk lirası %13’ün üzerinde değer kaybetti. Yani OHAL’in uzatılması siyasi risk yaratıyor, öngörülebilirliği öldürüyor, ekonomimizi boğuyor" diye konuştu.

'TL'NİN DEĞER KAYBI BORCU ARTTIRDI'

Türkiye'nin 167.8 milyar dolar kısa vadeli borcu olduğunu belirten Böke, Türk lirasının değer kaybetmesiyle borcun daha da arttığını dile getirdi.

Böke, 2016’nın başında ödememiz gereken toplam borcun Türk lirası değeri 493 milyar liraydı. Türk lirasının değer kaybıyla bugün ödememiz gereken borcun değeri 570 milyar TL. Yani Türkiye bu sene geliri artmadığı halde, hatta düştüğü durumda 77 milyar daha borçlu" dedi.

CHP Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Böke'nin açıklamasında satır başları şu şekilde:

'ŞİRKETLERİN ZARARI 96.6 MİLYAR LİRA'

"Şirketlerimizin net döviz pozisyonunda açık var. Yani şirketlerin dolar borçları var, bu borçları karşılayacak dolar varlıkları yok. Aradaki fark 210 milyar dolar. Türk lirası her 1 kuruş değer kaybettiğinde şirketlerimiz 2.1 milyar Türk lirası zarar yazıyorlar. Bu sene Türk lirası 40 kuruşun üzerinde değer kaybetti. Sadece bu sene Türk lirasının bu değer kaybı sonucunda şirketlerimiz 96.9 milyar Türk lirası zarar yazdılar.

Zarar yazan şirket önünü göremiyor, üretmeyi durduruyor. Belki azaltıyor. İstihdam yaratmayı bırakıyor. Var olan işçisini işten çıkarmak zorunda kalıyor. Belki önce yarı zamanlı diyor ama sonunda üremediği için işsizliğe katkıda bulunmak zorunda kalıyor. Yani şirketlerin dolar açığı Türk lirasının her 1 kuruşluk değer kaybında işsizlik olarak doğrudan bize, hepimize dokunuyor.

'DIŞ FİNANSMAN İHTİYACI YILLIK 200 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNDE'

Türkiye’ye para gelmiyor, hatta gelen para çıkıyor. Çıkamayan çıkmak için fırsat kolluyor. Musluklar kurudu. Türkiye’nin dış finansman ihtiyacı yıllık 200 milyar doların üzerinde. İşler böyle gitmeye devam ederse bu rakamın artacağı çok açık. Ve finansman ihtiyacı arttıkça, üstelik finansman bulmanın zorlaştığı bir dönemde arttıkça Türk lirasının değer kaybı hızlanacak ve artacaktır. Böyle giderse 3.80’leri, 4’leri görmek şaşırtıcı olmayacaktır.

'DEVLET MÜŞTERİ BULAMADI'

Finansal piyasalarda zorluk dövizle sınırlı değil. Geçtiğimiz haftalarda devlet borçlanmak üzere piyasaya gitti. Kendi kağıtlarına Türkiye Cumhuriyeti devleti müşteri bulamadı. Geçen hafta yapılan hazine ihalesinde hazinenin kapısını çalan olmadı. Sonunda hazine borcunu kamu bankalarına sattı. Üstelik son zamanlarda ödemediği kadar yüksek bir faizden. Bankalar, onlar durumda değilmiş gibi bir tablo çiziliyor ama bilançolarında görünenin çok ötesinde riskler taşıdıklarını artık herkes biliyor. Vatandaş tüketici kredilerini ödemekte zorlanıyor. Kobi, esnaf işini yapabilmek için aldığı borcu geri ödeyemez durumda. Piyasa durmuş vaziyette." (HABER MERKEZİ)