'Fabrikamız patlamasın' dediler işten atıldılar

Gemlik Gübre Sanayii A.Ş.'de yeterli güvenlik önlemi alınmadığı için meydana gelen patlamada işçi Uğur Çavdar yaşamını yitirdi. Patlama sonrasında gerekli güvenlik önlemlerinin alınmasını isteyen işçilerse işten atıldı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bursa'da bulunan Gemlik Gübre Sanayii A.Ş.'de 19 Temmuz 2015'te patlama meydana geldi. Fabrikada kalsiyum amonyum nitratın (CAN) işlendiği 'PRİL' adı verilen kulede gerçekleşen patlamada işçilerden Uğur Çavdar hayatını kaybetti, Mustafa Karayol ise yaralandı.

Olayla ilgili yürütülen soruşturma sonucunda yetkililer hakkında dava açıldı. Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde açılan ve biri genel müdür yardımcısı 5 kişinin yargılandığı dava sürüyor. “Taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçlamasıyla yargılanan sanıklar arasında, fabrikanın yönetim kurulu üyeleri ve ortakları yer almıyor.

SENDİKA YÖNETİCİLERİNE TEPKİ

Fabrikada işçi güvenliği için gerekli önlemlerin alınmamasına tepki gösteren işçiler Uğur Çavdar'ın ölümüyle sonuçlanan patlamanın ardından işçiler eyleme geçti. İşçiler, ilk olarak patlama ve sonrasında yaşananlara sessiz kalan sendika temsilcilerinin değiştirilmesi için imza toplamaya başladılar.

Patlamanın olduğu bölgeyi temizlemesi istenen işçiler de gereken güvenlik önlemleri alınmadığı için çalışmayı reddetti. Zira, 6331 sayılı İş Güvenliği ve Sağlığı Kanunu'nun 13. maddesi güvenlik önlemlerinin alınmadığı, tehlikeli durumlarda önlemler alınana kadar, işçilere çalışmama hakkı tanıyor. Fakat, yasal haklarını kullanan 5 işçi disiplin kuruluna sevk edildi ve işten atıldı.

İşten atılan işçilerden Mahir Karahan, güvenli bir iş ortamı olmadığı için çalışmayı kabul etmediklerini söyledi.

Yasal haklarını kullandıklarını belirten Karahan ve arkadaşlarının işten atılma gerekçesi ise emre itaatsizlik.

gemlik gubre mahir karahan haber ici Mahir Karahan ve arkadaşları, güvenlik önlemlerinin alınmasını istedikleri için işten atıldılar.

VARDİYA ODASI YIKILMIŞTI

Uğur Çavdar'ın yaşamını yitirdiği kulede hiçbir güvenlik önlemi olmadığını ifade eden Karahan, yaşananları şu şekilde anlattı:

“Ben Uğur Çavdar'a vardiyayı teslim eden kişiydim patlamadan önce. Bölgede amonyum nitrat gazı vardı. Aynı zamanda vardiya odası yoktu, Çavdar merdiven boşluğunda konuşlandırılmıştı. Yeni bir sistem çalışması yapılıyordu. Sistem değişikliğinden dolayı vardiya odası yıkılmıştı. Asansör boşluğunda panelin orada nöbetteydi, vardiyasını orada takip ediyordu.”

SEÇİM İÇİN GEREKLİ ÇOĞUNLUĞA ULAŞTILAR

Karahan, fabrikada örgütlü olan Petrol-İş Sendikası'nın güvelik önlemleri alınması için bir şey yapmadığını ve temsilcilerin duyarsız davrandığını söyledi. Patlamadan sonra sendika temsilcilerinin değişmesi için imza topladıklarını aktaran Karahan, olağanüstü seçim için yeterli çoğunluğu sağladıklarını anlattı.

Çalışmaları istenen bölgenin görev yerleri olmadığına dikkat çeken Karahan, şöyle dedi:

“Bir gün arkadaşlar kuleye çıktı. Bir daha oraya çıkamayacaklarını, başlarının döndüğünü söylediler. Çünkü, kule 60 metre yüksekliğinde ve yüksekte çalışma eğitimi almamışız. Hiçbir arkadaşımız böyle bir eğitimi yok.”

TALEPLERİ GERİ ÇEVRİLDİ

İş sağlığı ve güvenliği kurulunun toplanmasını isteyen işçilerin bu talepleri kabul edilmedi. Karahan işveren ve sendikacıların çalışmaları için kendilerine baskı yaptığını ifade etti. Sendika şube sekreterinin çalışmazlarsa işten atılacaklarını söylemesine karşın, işçiler çalışmayı reddettiler.

Çalışmayı kabul etmeyen 15 işçiden, sendikal faaliyetlerde aktif olarak yer alan 5'i disiplin kurulu kararıyla işten atıldı.

İşten atmalarından ardından fabrikada, 'kazalar' yaşanmaya devam etti. Amonyak sızıntısından dolayı 2 işçinin boğulma tehlikesi geçirdiğini ifade eden Karahan, buhar boru hattında çalışan 1 işçinin ise maruz kaldığı buhardan dolayı yaralandığını aktardı.

SENDİKACILAR PATRONUN TARAFINDA

1978 yılında kurulan fabrikadaki ekipmanların eski olduğunu belirten Karahan, “Arıza olduğunda yenilemek yerine, kaynak ve yama yapıp üretime devam ediyorlar” şeklinde konuştu.

İşten atılan işçiler işe iade davası açtılar. Karahan, mahkemeye katılan sendika şube sekreteri ve bir sendika yöneticisinin, işçiler aleyhine tanıklık yaptığını söyledi. Karahan, bir sonraki duruşmanın 28 Eylül'de görüleceğini ve işe iade yönünde karar beklediklerini sözlerine ekledi.

vicdan ve adalet nobeti haber ici

Uğur Çavdar nasıl öldü?

Hazırlanan bilirkişi raporuna göre, Uğur Çavdar'ın hayatını kaybettiği patlama göz göre göre gelmiş.

Çavdar'ın hayatını kaybettiği yerde, patlayıcı özelliği yüksek olan amonyum nitrat geçen borular vardı. Bilirkişi raporuna göre, çalışmanın durmasının ardından, işe tekrar başlamadan önce amonyum nitrat bulunan boruların yıkanması gerekiyordu. Eğer gereken temizlik yapılmazsa amonyum nitrat boruların içine yapışıp, sıcaklığı arttırıyor. Amonyum nitratın aniden buharlaşması sonucu, basıncın arttığı borularda dışa doğru balonlaşma oluyor ve zayıf noktalardan patlıyor. Fabrikadaki borularda da açılan deliklerin üstlerine parça konarak onarıldığı, bazı noktalarda ise balonlaşmanın olduğu tespit edildi.

Ayrıca Mahir Karahan'ın aktardığı gibi, çevre kirliliğini önlemek için sistem değişikliği yapılıyordu. Yapılan kurulum hatası nedeniyle ortamda biriken amonyum nitrat oranı çok yüksekti. Bu hata nedeniyle PRİL kulesinden geçen sirkülasyon hattı tıkandı.

Sistem değişikliği sırasında işçilerin kullandığı vardiya odası yıkılmıştı. Amonyum nitrat oranının yüzde 80'i bulduğu noktada 7 işçi, 3 vardiya olarak çalıştırıldı. İşverenin talimatıyla işçiler asansör boşluğunun kapısında çalışmaya zorlandılar.

Olayla ilgili olarak açılan davanın 18 Temmuz'da görülen duruşmasında, iş güvenliği uzmanı çalışma ortamının güvenli olmadığını yetkililere ilettiğini; bakım müdürü ise, boruların sık sık tıkandığını söyledi.

Yaşanan patlamada Uğur Çavdar 40 metreden, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi. Üretime ara verilip çalışma alanı gazdan arındırılsa ya da vardiya odasının tekrar yapılması beklenseydi, Uğur Çavdar hayatta olacaktı.