Eğitimciler veli saldırısını protesto etti: Güvenlik kaygısı yaşamak istemiyoruz

Ümraniye'de bir ortaokulda 2 velinin okulun müdiresine saldırması ve ifadeleri alınıp serbest bırakılmaları eğitimciler tarafından 'Güvenlik kaygısı yaşamak istemiyoruz' denilerek protesto edildi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İstanbul Ümraniye'deki TEV Zahide Zehra Garring Ortaokulu'nda iki öğrenci arasında yaşandığı iddia edilen tartışmanın ardından okula gelen velilerin okulun müdiresine saldırmasıyla ilgili eğitimciler okulun önünde basın açıklaması yaptı. 

Eğitim-Bir-Sen İstanbul 3 Nolu Şube, Türk Eğitim-Sen İstanbul 3 Nolu Şube, Eğitim-Sen İstanbul 2 Nolu Şube ve Eğitim-İş İstanbul 2 Nolu Şube'nin ortak açıklamasında müdireye saldıran velilerin emniyette ifadelerinin alınmasının ardından serbest bırakılmalarına tepki gösterildi.

"Öncelikle bu menfur saldırıyı ve kamu çalışanlarına yönelik tüm şiddet eylemlerini bütün benliğimizle lanetliyoruz" denilen açıklama şöyle:

"Gün geçmiyor ki bir arkadaşımız saldırıya uğramasın. Bu saldırı, bu okulda bize intikal eden ikinci şiddet vakası. Öğrencilerin kendi aralarında yaşanan ve kolayca çözülebilecek sorunları, şiddet yoluyla çözmeye kalkışmak, sorunların kaynağını öğretmenlerde, okul idaresinde aramak, asla kabul edilemez. Öğrencilerin aralarındaki tatsız şakalaşmalar, küçük sürtüşmeler, sınıf öğretmenlerimiz, okul rehberlik servislerimiz ve okul yönetimlerimiz tarafından çok rahat bir şekilde çözülebilecekken anlamadan, dinlemeden, çözüm üretilmesine fırsat vermeden okulu birbirine katmak, okulda rezalet çıkarmak ve okul müdürünü darp etmek hiçbir vicdan sahibinin kabul edebileceği bir durum değildir. Sözlü ve fiilî saldırıya uğrayan arkadaşlarımız metanetini korumuş ve polis çağırmışlardır. Okul müdürü polis gelmeden önce, öğrencinin anneannesi tarafından sonra da annesi tarafından darbedilmiştir.

Saygıdeğer Basın Mensupları, Kıymetli Arkadaşlar, Değerli Veliler

Yaşanan bu menfur olay, okuldaki tüm öğretmenlerimizi derinden sarsmış, arkadaşlarımızın moral ve motivasyonunu bozmuştur. Okulu ziyaret ettiğimizde, bütün sendikaların ortaklaşa ve güçlü bir tepki vermesi istenmiştir. Okulumuzdaki bu birlik beraberlik havası bütün kurumlarımız için örnek olacak niteliktedir. Biz sendikalara düşen, sımsıkı bir şekilde bu arkadaşlarımızın yanında durmaktır. Bugün bunun gereğini yapıyoruz.

Bizler, bu menfur saldırıyı kınamakla kalmayacak, bütün hukukî süreçlerin takipçisi olacak, saldırganların hak ettikleri cezaya çarptırılmaları için tüm yasal haklarımızı kullanacak ve her daim arkadaşlarımızın yanında olacağız.

Bizler, saldırganların karakolda ifadelerini verip elini kolunu sallaya sallaya dışarıya çıkmalarından son derece rahatsızız. Bu durum, maalesef yeni şiddet olaylarına davetiye çıkarıyor. Çoğu saldırgan bugüne kadar caydırıcı nitelikte bir ceza almadı. Bu da suç işleme oranını artırıyor. Biz, eğitimciye yönelen şiddetin en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Başımıza bir hal geldiğinde, MEB üst düzey yöneticilerini yanımızda görmek istiyoruz. Maalesef çoğu defa gerekli dayanışmanın gösterilmediğini hissediyoruz.

MEB'i anlamakta cidden zorlanıyoruz: Yıllardır sözlü, yazılı ve fiilî şiddete maruz kalıyoruz. Bakanlık ya hiç tepki göstermiyor ya da cılız tepkiler ortaya koyuyor. Bugüne kadar şiddete uğrayan arkadaşlarımıza avukat tahsis edilebilmeliydi, öğretmene yönelik şiddet noktasında yasal düzenlemeler yapılmalıydı.

Saygıdeğer Basın Mensupları, Kıymetli Arkadaşlar, Değerli Veliler,

Öğretmenlerin bugün en büyük sorunu sürekli şiddete uğramak, neticesinde MEB tarafından sahipsiz bırakılmak. Meclise sevk edilen Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifinde üç husus dışında hiçbir şey yok. Halbuki eğitim çalışanları kanun teklifinin, şiddet konusuna çözüm bulacak maddeler içermesini bekliyordu. Biz öğretmenlikle ilgili bütün hususların burada yer almasını istiyorduk. Bu kanun, ciddî bir hayal kırıklığı meydana getirmiştir.

Biz bugün buradan dört sendika olarak haykırıyoruz:

Ey MEB, bünyendeki eğitim çalışanları her gün şiddetin her türlüsüne maruz kalıyor. Artık seyirci kalmayı bırak. Eğitim çalışanlarına sahip çık. Öğretmenleri şiddete karşı yasal güvenceye kavuştur. Bütün gücünle öğretmenlerin yanında dur, avukat desteği sağla. Biz canla başla çalışırken, güvenlik kaygısı yaşamak istemiyoruz. Okullara yeniden güvenlik için personel ver. Artık sesimizi duy ve gereğini yap.

Buraya destek amacıyla gelen tüm velilerimize yürekten teşekkür ediyoruz. Velilerimizin ezici çoğunluğunun eğitimcilerin yanında olduğunu biliyoruz. Bu da yaşadığımız olumsuzluklarla baş etme konusunda bize güç veriyor.

Arkadaşlar,

Bizler, okulumuzda yaşanan bu menfur saldırıyı bir kez daha kınıyor, şiddete maruz kalan okul müdürümüzün yanında olduğumuzu, okulumuz öğretmenleriyle her daim dayanışma içinde olduğumuzu yineliyor, basın açıklamamıza katılan tüm arkadaşlarımıza, velilerimize ve basın mensuplarımıza teşekkür ediyoruz." (HABER MERKEZİ)