Efes'te Artemis Tapınağı’nın yıkılması

Efesliler, Aziz John'dan tanrıçaya adakta bulunmasını ister ancak aziz bunu kabul etmeyip bir öneride bulunur: İsa’ya dua edip Artemis’in tapınağının yıkılmasını isteyecektir.

Google Haberlere Abone ol

Bugün Rimini’de Sant’Agostino Kilisesi’nde bulunan ve İncil yazarı Aziz John’un (Yuhanna) yaşamından bir mucizeyi anlatan 14. yüzyıldan kalma bir freskin, Rimini Okulu ressamlarının 1303’de şahit olduğu gerçek bir depremi görselleştirdiği tahmin edilmektedir.

Katolik Kilisesi’ne bağlı dilenci tarikatlardan Aziz Augustine Yoldaşlığı’na ait kilisedeki bu fresk, yine bir deprem sonucunda keşfedilir. 1916 yazındaki depremden sonra, kilisenin onarımı esnasında çatlayan sıvalardan birinin altında bir fresk olduğu fark edilir. Bu keşfin ardından 13. yüzyılın sonunda inşa edilen kilisenin tüm eski freskleri açığa çıkarılır; 1935’te ve 1995’te özel sergiler açılır.

Aziz John’un hayatından mucizeleri içeren freskteki tapınağın yıkılışı öyküsü, Kutsal Kitap’ta yer almaz. Riminili ressamların, 13. yüzyılda Cenova Başpiskoposu Jacopo De Fazio’nun bir araya getirdiği el yazmalarından oluşan ve azizlerin yaşam öykülerinin anlatıldığı Altın Efsane (Legenda Aurea, Golden Legend) adlı derlemedeki anlatıyı esas aldığı kabul edilir.

TAPINAKTAKİ HEYKEL NEREDEN GELDİ?

Kutsal Kitap’ta Aziz John’un Efes’e gelmesinden önce, Efeslilerin Aziz Paulus’a gösterdikleri tepkiden bahsedilir. Resullerin İşleri kitabında Efesli kuyumcular, elle yapılan idolleri yasaklayan Hıristiyanlığın yayılmasının, onları işsiz bırakacağını iddia ederek azize karşı çıkarlar ve tiyatroda toplanıp “Efesosluların Artemis’i büyüktür” diye bağırırlar. Kentin katibi, Artemis Tapınağı’nda bulunan heykelin 'gökten geldiğini' söyleyerek halkı sakinleştirir, Aziz Paulus ise kenti terk etmek zorunda kalır. Kutsal Kitap’taki bu ifade yüzünden, Artemis tapınağındaki tanrıça heykelinin bir meteor parçası olabileceği düşünülmektedir.

Altın Efsane’deki anlatıma göre, Aziz John ikinci defa kente geldiğinde Efesliler ondan tanrıçaya adakta bulunmasını isterler ancak aziz bunu kabul etmeyip Efeslilere bir öneride bulunur: İsa’ya dua edip Artemis’in tapınağının yıkılmasını isteyecektir. Eğer bu gerçekleşirse o zaman Efeslilerin İsa’nın daha güçlü olduğunu kabul ederek Artemis’e tapmayı bırakmalarını talep eder. Efesliler bu teklifi kabul eder. Aziz John’un duasının ardından tapınak yıkılır, içindeki Artemis heykeli toza dönüşür ve bu mucizeyi gören Efesliler Hıristiyan olurlar. Rimini’de işte bu mucizeyi anlatan freskte, antik bir tapınak yerine, bir Ortaçağ kentinin binalarının yıkılması görüntüsüyle karşılaşırız.

RİMİNİ RESMİNDE GİOTTO ETKİSİ

Efes antik kentinde milattan sonra 17-47 arasında ve 262’de büyük depremler gerçekleştiği bilinir. Rimini’de ise 1303’de büyük bir deprem yaşanır. Bologna Üniversitesi, bu yüzden freskleri Maestro del Coro’ya atfederek 1308-1318 arasına tarihlendirir, yani Rimini depremi sonrasına. İtalyan Profesör Giovanni Rimondini, 2020’de yayınlanan bir yazısında, 1348 veba salgınından önce, tıpkı Floransa Okulu gibi bir Rimini Okulu’ndan söz edilebileceğini savunur. Rönesans resminin kurucusu sayılan Floransalı Giotto, 1300 civarında Fransisken rahiplerin konuğu olarak Rimini’ye gelip Aziz Francesco Kilisesi’ndeki ünlü çarmıha geriliş sahnesini yapmıştır. Profesör Rimondini’ye göre, bu tarihlerde Rimini’de ve Adriyatik’e kıyısı olan diğer kentlerde, Kariye’deki fresklerde gördüğümüz, geç Bizans üslubu sürdürülmektedir ve Giotto ile Riminili sanatçılar arasında bir etkileşim mevcuttur.

Efes Artemis Tapınağı’nın Aziz John’un duasıyla yıkılması kompozisyonu, 14. yüzyıldan kalma, Francesco Ghissi’ye atfedilen bir başka eserde daha karşımıza çıkar. Bugün Metropolitan Müzesi’nde bulunan bu örnekte, sadece duvarları çatlamış bir bina parçası yer alır. Rimini’deki freskte ise binalar devrilmekte, sütunlar kırılmakta, tanrıçanın heykeli parçalanmakta, ön plandaki figürler ise korku ve dehşet içinde bunları izlemektedir.

Antik dönemde Efes Artemis Tapınağı, tanrıçadan dilekte bulunmak için kente gelenlerin getirdiği hediyelerle dolup taşan, kente gelir sağlayan bir yerdir. Pagan tapınakları sayesinde geçimini sağlayan zanaatkarların, başka bir dine geçildiğinde gelirlerini kaybedeceklerinden endişe etmeleri, Kutsal Kitap’ta Paulus ile ilgili bölümlerde anlatılır. Aziz John’un Artemis tapınağının yıkılmasına yol açması mucizesini anlatan resimlerde ise deprem, Hıristiyanlığın zaferini sembolize eden bir metafor haline gelir. Bu sahnelerde, kentsel gelirlerin el değiştirmesiyle yaşanan büyük değişim ve eski düzenin yıkılması depremle görselleştirilir. Rimini’deki freskte, Metropolitan Müzesi’ndeki örneğin aksine, depremin bu kadar gerçekçi anlatılmış olması dikkat çekicidir.

Ayrıntılı bilgi için:

Rimini freskleri hakkında Profesör Giovanni Rimondini’nin yazısı.