Siyaseten imkansızlık ise şöyle açıklanıyor: Yeni sistemde yürütme erkini elinde bulunduran “güçlü cumhurbaşkanı” Meclis tarafından seçime götürüldüğünde o seçimde “cumhurbaşkanının gücü” sarsılır, siyaseten sorgulanır. Meclisin seçime götürmesi teknik olarak mümkün ama cumhurbaşkanı topal ördek değil iki bacağı koparılmış ördek olur. Gücü sarsılır. Bir seçim kararı verilecekse bu kararı Cumhurbaşkanı alacaktır. O da bir dönemini yememek için bu kararı vermez” dedi.
NE OECD NE TÜİK: DABKON'A GÖRE YARGIYA GÜVEN
Ekonomiden siyasete her alanda adalet ve hukuk sorunları konuşuluyor, yargıya güvenin son yıllardaki düşüşü tartışılıyor. Geçen hafta Meclisteki tartışmalarda muhalefet 2020 yılı Hukukun Üstünlüğü Endeksi’nde Türkiye’nin 128 ülke içinde 107’nci sırada yer aldığına dikkat çekti. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ise OECD’nin yaptığı çalışmaya göre Türkiye’nin 43 ülke arasında 26’ncı sırada yer aldığını söyledi, “Elbette benim için en büyük endeks kalbimdir” dedi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay da TÜİK’in 2019 yılı araştırmasındaki adalet hizmetlerinden memnuniyet sonuçlarını paylaştı, bu oranın 2019 yılında yüzde 53.5 olduğuna vurgu yaptı.
Yargıya güvenle ilgili en ilginç veri ise AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir’den geldi. Uluslararası adalete güven endeksi verilerine mesafeli yaklaşan Aydemir, “Ben sahici bir endeksten bahsedeceğim” diyerek Doğu Anadolu Basın Konseyi (DABKON) tarafından yapılan çalışmanın sonucunu paylaştı. Aydemir’in “yerli ve milli” bir yapı olarak nitelendirdiği DABKON’un çalışmasına göre Cumhurbaşkanına güven oranı yüzde 68, yargıya güven ise tüm ulusal ve uluslararası verilerin üzerinde: Yüzde 56.
CUMHURBAŞKANI YARDIMCISINA GÖRE KOİ MODELİNİN AVANTAJI
‘Yap-İşlet-Devret’ yöntemiyle yapılan hastane ve alt yapı projeleri hem yapım modeli hem de ödenecek Hazine garantileri nedeniyle tartışma konusu. Şehir Hastaneleri ile ilgili tartışmalar bütçe görüşmelerinin de önemli bir başlığı oldu. Milletvekillerinden gelen “Şehir hastanelerine ödenen parayla çok sayıda hastane yapılabilirdi” değerlendirmesine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, “Kamu Özel İşbirliği (KÖİ) modelinin avantajlarını sıralayarak yanıt verdi. Oktay’a göre bu model sayesinde hastanelerin finansmanına ve maliyetine ilişkin tüm sorumluluk 28 yıl boyunca şirketlerin üzerinde. KÖİ modelinin avantajlarından biri de klasik tedarik yönteminde tümü kamu kesimi tarafından üstlenilen risklerin özel sektörle paylaşılması.