Soykırım davası: Myanmar'ı Nobel Barış Ödüllü Suu Kyi savundu

Myanmar'ın bir zamanlar 'barış elçisi' olarak anılan Nobel Barış ödüllü lideri Aung San Suu Kyi, Müslümanlara soykırım suçlamasıyla Lahey'de açılan davada ülkesini savundu. Suu Kyi, Arakanlı Müslümanların maruz bırakıldığı şiddeti 'anlaşılması zor' ve 'iç çatışma' olarak tanımlamayı seçti; soykırım suçlamasını reddetti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Batı Afrika ülkesi Gambiya'nın Güneydoğu Asya ülkesi Myanmar'a karşı Arakan Müslümanlarına soykırım yaptığı suçlamasıyla Birleşmiş Milletler'in (BM) en üst yargı organı Uluslararası Adalet Divanı'nda (ICJ/UAD) açtığı dava görülmeye başlandı. Uluslararası Adalet Divanı'nda Myanmar'a karşı Arakan Müslümanlarına soykırım yaptığı suçlamasıyla açılan davada, savunmayı Nobel Barış Ödüllü Aung San Suu Kyi yapıyor.

Arakan Müslümanlarına yönelik katliam, tecavüz ve etnik temizlik kampanyası yürüterek 1948 Soykırım Sözleşmesini ihlal etmekle suçlanan Myanmar devletini, Nobel Barış Ödüllü Aung San Suu Kyi (Ang San Su Çi) savunuyor. Myanmar'ın bağımsızlık liderinin kızı olan, 1991'de 'güçsüzün gücü olmanın olağanüstü örneğini' oluşturduğu gerekçesiyle Nobel Barış Ödülü'ne layık görülen, 2016'da Myanmar'ın fiili lideri konumuna gelen Suu Kyi, kendisini 1989-2010 arası ev hapsinde tutmuş askeri liderleri Arakan konusunda savunmaya çalıştı.

73 yaşındaki Suu Kyi, 'Gambiya'nın Arakan (Rakhine) eyaletindeki olgusal durumla ilgili eksik ve yanlış yönlendirici bir tablo çizdiğini' söyleyerek soykırım suçlamasını reddetti:  "Yasadışı hareket etmekle suçlanan subaylarla askerleri etkin şekilde soruşturan, yargılayan ve cezalandıran bir devletin nasıl soykırım niyeti olabilir? Burada ordu mensuplarına odaklanılmakla birlikte sivil saldırganlara karşı da yasal süreç uyarınca münasip eylemde bulunulacağını garanti ederim."

SUU KYİ 'İÇ ÇATIŞMA' OLARAK TANIMLADI

Myanmar ordusunun orantısız güç kullandığını, çoğu Bangladeş'e kaçmak zorunda kalan Arakanlı Müslüman azınlığın ıstırap çektiğini kabul eden lider, "Arakan eyaleti halkının sorunları yüzyıllar öncesine dayanıyor" diyerek durumu 'karmaşık ve anlaşılması zor' diye niteledi ve 'iç çatışma' olarak tanımladı. Ordunun Arakan Rohingya Kurtuluş Ordusu (ARSA) gibi silahlı yerel grupların saldırılarına karşılık verdiğini anlatan Suu Kyi, şöyle devam etti: "Soykırım niyeti karmaşık Myanmar davasındaki tek tez olamaz. Karakollara yapılan saldırılar silahlı iç çatışmayı tetikledi. ARSA'nın başlattığı silahlı iç çatışmayla mücadele ediyoruz. Çatışma, trajik olarak binlerce kişinin toplu göçüne yol açtı. Eğer Myanmar ordusu tarafından işlenen bir savaş suçu varsa bu kovuşturulacaktır. Ancak olası suçlar 1948 Soykırım Sözleşmesi kapsamına girmiyor."

1990'larda Balkanlar'da yaşanan savaşlarda çok sayıda insanın sınırdışı edilmesi, o zaman bu durumun soykırım sayılmaması örneğini veren lider, 'Balkanlar'da da insanların toplu sınırdışı edilmesi soykırım değildi' vurgusu yaptı. Myanmar'daki iç hukuk sürecini baltalayabilecek ifadelerden kaçınacağını, bununla birlikte Arakan eyaletinde ya da herhangi bir yerde insan hakları ihlallerine tolerans göstermeyeceklerini dile getiren Suu Kyi, ülkesindeki meselenin yerel mahkemelerden alınıp uluslararası yargı sisteminin eline verilmesinin konunun çözümüne katkı sağlamayacağını söyleyerek mahkemeden anlaşmazlığı arttırabilecek eylemden kaçınmasını istedi.

Resmi titri hükümet başdanışmanı olan fiili lider "Uluslararası eylem, Myanmar'da barış ve uzlaşmaya zarar verebilir. Hükümet, Arakan'daki tüm grupların temel haklarına bağlıdır. Hükümetimiz, Arakan'da yerlerinden edilmiş kişilerin güvenli şekilde geri dönüşünü sağlayacaktır. Müslümanlar Arakan'daki silahlı çatışmanın tarafı değil" dedi. (Kaynak: Sputnik)