Bağdadi öldü, peki IŞİD ne olacak?

Şimdi artık Bağdadi hayatları mahvedemeyeceğine göre, kaçınılmaz olan soru şu: Sırada ne var? İslam Devleti’nin durumu, Washington halifesini elinden almadan önce de kötüye gidiyordu ve Bağdadi’nin ortadan kaldırılmasının, kendisini kurtarmak için işe koyulan örgüte daha büyük bir darbe indirdiğini varsaymak zor olmasa gerek.

Google Haberlere Abone ol

Daniel R. Petris

Başkan Donald Trump’ın son derece açık bir şekilde ifade ettiği üzere Ebu Bekir El Bağdadi’nin "çıkmaz bir tünele girmesinden ve çığlıklar atarak ağlamasından” önce, İslam Devleti’nin lideri dünyanın en çok aranan insanıydı. Başında 25 milyon dolarlık bir ödül etiketi taşıyan Bağdadi, birden fazla ülkenin hedefindeydi.

ABD, Rusya, İran, Irak, Suriye, İngiltere, Fransa ve Türkiye gibi ülkelerin tamamının onu öldürmek için bir nedeni vardı. Neticede, sorumlu olduğu suçlar, dört yıl önce kasım ayında gerçekleşen Paris saldırısından Irak’taki Yezidilerin köleleştirilmesine kadar, farklı kıtalara yayılmıştı.

BİLGİLER AİLESİNDEN VE IRAK İSTİHBARATINDAN

Bu adam artık bu dünyada yürümüyor; helikopterlerden inen ve gecenin bir vaktinde onun İdlib’deki kampına sızan ABD Özel Kuvvetleri askerlerinden oluşan bir ekip tarafından baskına uğradı. Operasyona yetki veren kişi olarak gururla gülümseyen Trump, saatler sonrasında gerçekleştirilen görev nedeniyle övünüyordu.

Trump, pazar sabahı Beyaz Saray’da yaptığı açıklamada, “Başkalarını korkutmak için çok çabalayan bu haydut, son anlarını tam bir korku içinde geçirdi ve Amerikan kuvvetlerinden korkarak panik ve dehşet içinde kaldı,” dedi. Daha sonra bu göreve yardım eden herkese kısaca teşekkür etmeye devam etti; ABD’li askerlerin, terörist liderin ailesinden kendisine yakın bazı kişiler ve kısmen de aylar önce işbirlikçilerini tutuklayan Iraklılardan alınan istihbarat üzerine harekete geçtikleri duyuruldu.

ABD özel harekât güçleri, buna benzer baskınları kolaymış gibi gösteriyor. Buna karşın Bağdadi çok zor bir hedefti; binlerce savaşçısının muhabere alanlarında ölmesine ve halifelik topraklarının Suriye’nin Bağuz kasabasında dar bir çöp ve insan birikintisine dönüşmesine rağmen, yıllarca gölgelerde yaşamını sürdüren bir figürdü.

Bağdadi’nin izlenip ortadan kaldırılması yalnızca an meselesiydi. Gerçekten de, terörist şefin bu hafta sonundan önce kendi ölümünü planladığını öğrensek hiç şaşırtıcı olmazdı. İşin doğası böyle: Hiyerarşinin en üstündeyseniz, er ya da geç bir hava saldırısında ya da bir kara baskınında öldürüleceksiniz demektir. Son on yılda öldürülen birçok El Kaide sorumlusuna ve üç numaralı yetkilisine bakın.

SAYISIZ DEFA ÖLDÜRÜLDÜ(!)

Yine de Bağdadi büyük bir kazançtı. Kendisini izlemekle görevli ABD istihbarat yetkilileri nezdinde ölümünün onaylanması bir rahatlama yaratmış olabilir. Geçtiğimiz yıllarda sayısız defa bu adamın öldüğü ilan edildi.

Ekim 2015’te, Iraklı yetkililer, Bağdadi’nin Irak-Suriye sınırına yakın bir bölgede seyahat ettiği konvoyun vurulmasından sonra ağır yaralandığını öne sürdüler. Haziran 2017’de Moskova, Rakka’daki üst düzey IŞİD liderlerine yönelik bir hava saldırısında vurulduğuna dair bir söylenti yaydı. Bir ay sonra, Suriye İnsan Hakları Gözlemevi, terörist şefin Deir ez-Zor’da öldürüldüğünü açıkladı. Şubat 2018’de ABD yetkilileri, Bağdadi’nin Mayıs 2017’de Rakka’ya düzenlenen bir hava saldırısında yaralanıp beş ay boyunca günlük operasyonlardan uzak kaldığını açıkladı. Bu raporlardan herhangi birinin doğru olup olmadığı hiçbir zaman gerçekten belirlenemedi ama hepsi de yaşanan belirsizlik yığınına eklendi.

İSLAM DEVLETİ DAĞILIR MI?

Şimdi artık Bağdadi hayatları mahvedemeyeceğine göre, kaçınılmaz olan soru şu: Sırada ne var? İslam Devleti’nin durumu, Washington halifesini elinden almadan önce de kötüye gidiyordu ve Bağdadi’nin ortadan kaldırılmasının, kendisini kurtarmak için yanına giden bir gruba daha büyük bir darbe indirdiğini varsaymak zor olmasa gerek.

IŞİD liderliği sözde halifeliğin yanıp kül olacağı zamana hazırlandı ve savaşçıları alışılmış bir isyan başlatarak buna yanıt verdiler. Pentagon, El-Kaide lideri Ayman el-Zawahiri’nin ancak hayallerinde görebileceği miktarda, 14 bin ilâ 18 bin civarında IŞİD militanının Irak ve Suriye’de hâlâ aktif olduğunu değerlendiriyor.

Bağdadi’nin ölümü, bir örgüt olarak İslam Devleti’nin yakın zamanda yok olacağı anlamına gelmiyor. ABD bu anı daha önce de yaşamıştı: 2006 yılında Ebu Musab El-Zerkavi, 2010 yılında Ebu Ayyub El-Masri ve 2011 yılında Usame Bin Ladin’in ölümünü düşünün...

En tepedeki komutanı öldürerek grubu öldürmeniz pek olası değildir; gerçekten de, yerine birisi geçene dek rütbelerin karışması daha olasıdır. Ve hiç kuşkunuz olmasın; günler, haftalar ya da ay sürebilir ama IŞİD neticede Bağdadi’nin yerini kimin aldığını açıklayacak.

Ancak bugün, Trump yönetimi sevdiklerini kaybeden veya sapkın bir hilafete uşaklık yapmaya zorlanan milyonlarca insan gibi bu ölümü kutluyor.

* Yazının aslı The National Interest sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)