Afrin halkının çilesi

Absi Sümeysim

"Zeytindalı Operasyonu" operasyonu bölgesi, bir başka ifadeyle Türkiye tarafından desteklenen Suriyeli grupların hâkim olduğu Kuzey Suriye’deki Afrin bölgesi, bölgeyi elinde tutan grupların denetimi altında meydana gelen güvenlik kaosu nedeniyle sıkıntılı günler yaşıyor.

Bölgeyi elinde tutan ÖSO gruplarının bilgisi olmadan gerçekleştirilmesi mümkün olmayan olaylarda, evler kimliği meçhul saldırganlar tarafından yağmalanıyor ve silahlı soyguna maruz kalıyor.

Buna bir de, tarım ürünlerini ele geçiren ve ısınmak için yakacak odun ticareti yapmak amacıyla zeytin ağaçlarını kesen bazı silahlı grupların doğrudan şantajlarına Afrin sakinlerinin itiraz edemediğini eklemek gerekir.

Zira bu itirazı yapanlara anında kendilerinin PYD’nin askeri kanadı YPG ile ilişkili olduğu suçlaması yöneltilmektedir. Bu suçlama bazen ithama maruz kalan kişinin hayatına mal olabilir.

FİDYE, ŞANTAJ, KAÇIRMA, CİNAYET…

Ancak Afrin’deki güvenlik kaosunda yeni olan, parası olduğundan şüphelendiği kişileri hedef alarak fidye karşılığı kaçırma olaylarındaki artıştır. Kaçırılanlar da serbest bırakılmaları karşılığında büyük meblağlar ödemek için yakınlarıyla temas kurmaktalar. Doktorlar, iş adamları ve bazı varlıklı kimseler ya da onların oğulları kaçırılıyor, istenilen para ödendikten sonra serbest bırakılıyorlar.

Hatta yakınlarının ya da eşlerinin varlıklı olduğu düşünülen kadınlar bile kaçırılmaya başlandı. Bazı durumlarda fidye ödenmemesi, rehin alınan kişinin Türkiye tarafından terör örgütü olarak kabul edilen YPG ile teması olduğu suçlamasıyla öldürülmelerine yol açabiliyor.

Bütün kaçırma olayları, bölgede bulunan silahlı grupların sakince olayları izlediği bir ortamda gerçekleşiyor. Burada bulunan Türkiye güçleri ise suçluları caydıracak herhangi bir icraatta bulunmuyor.

TÜRKİYE’NİN İLHAK HAZIRLIĞI

İnsanlar, bölge ahalisinin Suriye yönetimiyle ilgili her şeyi reddetmesini sağlamak için güvenlik kaosunun devam ettirilmek istenmesinden çekiniyorlar. Hatta halkın Esad yönetimini reddetmesi ve SDG güçlerinin kendilerine musallat olmasından sonra birilerinin, Özgür Suriye Ordusu gruplarının itibarının yerle bir edilmesi ve böylece Ankara’dan daha fazla müdahale talep etmesiyle, Afrin’in bütünüyle Türkiye’ye ilhakına yol açacak süreç tetiklenmek isteniyor.

Özellikle güvenlik kaosunun Türkiye yönetimi tarafından hayata geçirilen, diğer bölgelerde icra edilmeyen, sadece Afrinlilere TC kimlik numarası bulunan kimlik kartlarının verilmesi gibi uygulamalarla eş zamanlı olduğu görüldüğünde, bu durumun Suriye topraklarının bütünlüğüne tehdit teşkil ettiği söylenebilir. Ayrıca PTT vs. gibi kurumların Afrin’de şube açması da aynı şekilde endişeleri artırmaktadır.

* Yazının aslı el Arabi el Cedid sitesinden alınmıştır. (Çeviren: İslam Özkan)