Arap dünyasında ateizm olgusu

Ateizmin nedenleri, genelde dünyadaki ateistler nezdinde yeterince kanıtların olmaması nedeniyle yaratıcı kavramına ikna olmamak ile önümüze getirilen teorilere ikna olmamak arasında çeşitlilik arz eder. En yaygın neden ise bilimin her şeyi yorumlayabildiği ve onun her bir parçasının tüm evrenden daha büyük olan bir güç olan Tanrı ile değil, bilimsel ve somut olanla ilişkili olmasıdır.

Google Haberlere Abone ol

Hasan el Attar

Ateizm, bir yaratıcı ilahın varlığını onaylamamak ya da ona iman etmemek olarak tanımlanır. Ancak bunun gerekçeleri bazen felsefi bazen toplumsal nedenlere, bazen de tarihi köklere dayanır. Ateistlerin üzerinde konsensüs ettikleri herhangi bir felsefi ekol bulunmamaktadır. Bazıları materyalist ya da doğacılığı benimserken bazıları ise bilime eğilim gösterir. Bazıları, hümanizm ve agnostizm gibi seküler felsefeleri içselleştirmiştir.

Ateizm ile deizm kavramlarını birbirinden ayırmak gerekir; birincisi yaratıcı bir Tanrı fikrini reddederken ikincisi, dinin ilahi bir kaynağa sahip olduğunu reddetme ya da din ve onun getirdiği sınırlamalardan özgürleşme anlamına gelir.

ATEİZMİN FARKLI BİÇİMLERİ

Arap dünyasında çoğunluk, ateizmi modern ve yeni çıkmış bir olgu olarak görür ve değerlendirir; fakat Arapların tarihi, ateizmin özellikle de İslam’dan önce Dehriler (Zamana tapanlar) adlı bir topluluk içerisinde var olduğunu gösterir. Dehr (zaman) kelimesinden türemiş olan Dehrilik, varlığın ilk nedenini zaman olarak nitelendirir; onlara göre madde ebedidir, yok olacak değildir. Buna inanmak büyük ölçüde deizme ya da materyalist ateizme benzemektedir. Kuranı Kerim’de bu ifade şu şekilde geçmektedir: “Dediler ki: Dünya hayatımızdan başka hayat yoktur. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman yok eder.” (Casiye Suresi-24) Bu topluluk üç gruba ayrılıyordu; birincisi yaratıcıyı ve yeniden dirilmeyi inkar edenler, ikincisi yaratıcıyı kabul edip yeniden dirilişi reddedenler, üçüncüsü yaratıcıyı ve yaratmayı kabul edip peygamberleri inkar edenler. Bu ise Arap coğrafyasında ateizm olgusunun bugünün meselesi olmadığını, tersine, yüzyıllar öncesine dayandığını göstermektedir.

Ateizmin nedenleri genelde dünyadaki ateistler nezdinde yeterince kanıtların olmaması nedeniyle yaratıcı kavramına ikna olmamak ile önümüze getirilen teorilere ikna olmamak arasında çeşitlilik arz eder.

En yaygın neden ise bilimin her şeyi yorumlayabildiği ve onun her bir parçasının tüm evrenden daha büyük olan bir güç olan Tanrı ile değil, bilimsel ve somut olanla ilişkili olmasıdır. Ayrıca canlıların ve evrene ilişkin şeylerin tamamının kozmoloji ve evrim teorisi tarafından açıklandığı yönünde bir kanı bulunmaktadır. Dolayısıyla, metafizik bir yapıya ihtiyaç duymamaktadırlar.

ARAP GENÇLERİ ATEİZME YÖNELİYOR

Son yıllarda Arap dünyasında sessizlik duvarı yıkılınca kendilerini ateist olarak nitelendirenlerin sesleri yükselmeye ve dikkatleri çekmeye başladı. Özellikle de sosyal medyanın burada büyük bir rol oynadığını görüyoruz. Bazı Araplar için, tıpkı dünyanın herhangi bir yerinde ateistlerin kabul ettiği şeylere benzer dinden vazgeçmeye sevk eden birçok nedenle birlikte; Arapların yaşadığı gerçeklikle bağlantılı daha özel bazı başka nedenler de bulunmaktadır. Bunları sıralamak gerekirse:

1. Arap rejimlerinin yolsuzluk ve zorbalığının yanı sıra birçok Arap ülkesinde dini kisveye bürünmüş siyasi partilerin yolsuzluğu ve zorbalığıdır.

2. Dini söylemin, tam olarak kanıtlanamayan birtakım kıssalar içeren, aklın kabul etmediği, bilimsel kanunlarla çelişen mitolojik bir anlayışa ve mucizelere dayanmasıdır. Bu durum, gençleri iki seçenek karşısında bırakmaktadır: ya mitoloji ve gerçeklik arasında çelişki yaşayacak ya da Kur’an ve sünnetin rivayet ettiği hususlara bütünüyle iman edecek.

3. Kendilerini İslami ve tebliğ cemaati olarak nitelendiren, herbirinin kendine göre yöntemi ve kendine has şeri kuralları olan tekfirci IŞİD, el Kaide ve Nusra gibi grupların yaygınlaşması. Ayrıca maddi ve manevi şiddeti din örtüsü altında kullanan diğer bütün Selefi gruplar da bu kapsama girer.

4. Yabancılaşma ve hayatın bir anlamının olmadığını düşünmenin yanı sıra Arap toplumlarında gençlerin karşı karşıya olduğu toplumsal yalıtılmışlık (hissi).

Konunun hassasiyeti ve toplumsal ve kişisel nedenlerden dolayı, Arap toplumlarında deist ya da ateistlerin gerçek sayısına ilişkin net bir bilgi edinmek oldukça zordur. Ancak din adamlarının içinde bulunduğu kesimler de dahil, herkesin kabul ettiği ve üzerinde ittifak ettiği konu, ateizm ve deizmin, özellikle de genç erkekler ve genç kızlar arasında 2011 yılından sonra gelişme kaydettiği ve bazı araştırmacı ve akademisyenlerin üzerinde ciddi bilimsel araştırmalar yapılması gerektiğini ifade ettiği önemli bir fenomen haline gelmiş olduğudur. Birleşmiş Milletler’e bağlı bazı kuruluşların yanı sıra kimi sivil toplum kuruluşlarının yaptırmış olduğu araştırma ve anketler, Arap ülkelerinde nüfusun yüzde 22’sine tekabül eden biçimde 75 milyon ateistin bulunduğunu ve bu sayının sürekli olarak arttığını ifade etmektedir.

Bazı araştırma ve raporlar, Irak’ta ateistlerin sayısının Sünni ve Şii İslami grup ve cemaatlere yakın siyasi grupların yolsuzlukları nedeniyle çok hızlı artış kaydettiğini göstermektedir. Aynı şey bazı Körfez ülkeleri için de geçerlidir.

* Yazının aslı Raialyoum sitesinden alınmıştır. (Çeviren: İslam Özkan)