Termitler kuraklığı azaltabilir!

Yapılan bir araştırmada termitlerin kuraklığı azaltmada önemli bir rolü olduğu ortaya çıktı. Araştırma, termitlerin ekosistemlerde önemli rollere sahip olduğunu gösteriyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Uluslararası araştırmacılar tarafından yapılan yeni bir çalışma, termitlerin yağmur ormanlarında kuraklığın etkilerini azaltmada önemli bir rol oynadığını ilk kez ortaya koydu. Bu, bir kez daha en küçük oyuncuların bile ekosistemler üzerinde büyük etkileri olabileceğini gösteriyor.

Termitler tropikal yağmur ormanlarında en fazla bulunan hayvanlardan biridir ve bitki materyalinde selülozu parçalayabilen canlı organizmalardan biridir.

Ortak çalışmanın başkanı ve Batı Avustralya Üniversitesi'nde Doçent Doktor olan Theodore Evans şu bilgiyi verdi, “Termitlerin sadece miktarı, bu böceklerin yağmur ormanları ekosistemlerinde oynayabilecekleri önemli rollere sahip olduğunu gösteriyor ancak bu rolün ne olduğu şimdiye kadar hiç anlaşılmamıştı.”

.

Çalışmayı yürütmek için ekip, yemleme tekniklerini kullanarak Malezya Borneo'daki bir bölgeden termitleri çıkardı ve daha sonra burayı 2015-16 El Nino kuraklığında termit miktarı açısından etkilenmemiş kısımla karşılaştırdı.

Baskılanmamış bölgedeki termit sayısının kuraklık döneminde arttığını ve bu süre zarfında termitlerin daha yüksek oranda yaprak çöpü ayrışması ve besin heterojenliği sağladığını, ayrıca kuraklığın olmadığı döneme kıyasla toprak nemini ve fide sağkalımını artırdığını buldular.

YERALTI SUYUNU YUKARIYA TAŞIYORLAR

Termitlerin nemli koşullarda yaşamaları gerekir, bu da kuraklık sırasında yeraltı suyunu toprak yüzeyine taşıdıkları anlamına gelir. Böylelikle toprak nemini yüzde 36, fide sağkalım oranını ise yüzde 51 artırdılar.

Evans, “Bulduğumuz şey, kuraklık sırasında termit aktivitesinin iki katına çıkması ve yüzde 40 daha fazla yaprak çöpü yemesi oldu. Sindirilen yaprak çöpü daha sonra toprağa besin olarak geri döndü. Termitler aralarında azot bileşikleri, potasyum ve diğer metallerin de olduğu çeşitli toprak besinlerinin dağılımını etkilediler” diyor. İklim değişikliğinin mevcut dünya ekosistemleri üzerinde baskı yarattığı bir dönemde elde edilen bu sonuçlar biyolojik sistemlerin dış baskıyla başa çıkmak için nasıl etkileşime girebileceğini göstermektedir.

Theodore Evans, “Çalışma, biyolojilerini anlamak suretiyle önemli doğal ekosistemlerini korumanın ehemmiyetine ilişkin daha çok kanıt sunmaktadır. Böylelikle çok hızlı yaşanan bu çevresel değişim döneminde onları vakitlice koruyabiliriz” diyor. (Kaynak)

(Çeviren: Dilaver Demirağ)