İsrail Suriye'ye neden saldırdı?

İsrail'in Suriye'ye düzenlediği füze ve güdümlü bomba saldırılarını Fehim Taştekin, Musa Özuğurlu ve Erhan Keleşoğlu değerlendirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İsrail'in Suriye'de bu sabaha karşı üç farklı noktadan yaptığı füze ve güdümlü bomba saldırıları dünya gündeminin ilk sırasına oturdu. Suriye hava savunma sistemi tarafından büyük oranda engellendiği açıklanan saldırının ardından İsrail hedefin 'İran destekli güçler' olduğunu duyurdu. İran'dan da sert açıklamalar gelince 8 yıldır süren savaşın sonuna gelinen Suriye savaşında yeni cepheler açılması endişesi gündeme geldi. Gazete Duvar yazarları Fehim Taştekin ve Musa Özuğurlu ile uluslararası ilişkiler uzmanı Doç. Dr. Erhan Keleşoğlu Gazete Duvar için değerlendirdi...

'İSRAİL SURİYE'NİN TEPESİNE ÇÖKME SENARYOSUNUN ÖNÜNÜ AÇMAK İSTİYOR'

Fehim Taştekin: İsrail, İran’ın askeri konuşlanmasına ve Golan tepeleri civarında yeni bir Hizbullah yapılanmasına izin vermeyeceğini söyleyerek Suriye’yi vuruyor. Bu gerekçeyle saldırılarına uluslararası alanda meşruiyet kazandırmaya çalışıyor. Ancak Suriye krizinin başından beri İsrail’in izlediği siyaset "Suriye’nin dişlerinin sökülmesi"ne yönelik oldu. Başlangıçta Suriye ordusunun Golan’a yaklaşmasını önleyecek atışlarla El Kaide ve IŞİD’le bağlantılı olanlar dahil silahlı gruplara korunaklı bir alan oluşturdu. Golan civarında fiili bir tampon oluşmuştu. Rusya’nın devreye girmesi ve Suriye ordusunun tekrar toparlanmasına paralel olarak İsrail bu kez İran ve Hizbullah’ı hedefe koyarak Suriye’yi bizzat bombalamaya başladı. Bu saldırganlıkla almak istediği sonuç birden fazla: Kuşkusuz İran ve Hizbullah’ın varlığı İsrail’in tehdit algısını şekillendiriyor. Evvela Hizbullah ve Suriye savaşının doğurduğu Hizbullahvari örgütlerin İsrail’i tehdit edecek bir ivmeyle güçlenmesini istemiyor. İkincisi bu bahaneyle Suriye’nin askeri stratejik kapasitesini çökertmeyi ya da güçsüz hale getirmeyi amaçlıyor. Golan’daki işgal nedeniyle Suriye teknik olarak İsrail ile hâlâ savaşta olan bir ülke. Üçüncüsü Golan’da statünün değişmesine gidecek olası bütün yolları şimdiden tıkıyor. Yani İsrail’de, "Suriye bu savaştan daha da güçlenerek çıkarsa yarın bu kez Golan’la ilgili taleplerini büyütebilir" korkusu hakim. İsrail saldırganlığın dozunu artırarak Golan’daki işgali bitirmeye dönük hiçbir olasılığa şans tanımayacağını gösteriyor. Dördüncüsü İsrail uluslararası toplumda Suriye’ye saldırma konusunda kendisini dokunulmaz hale getiriyor. İsrail ve Lübnan hava sahasını istediği zaman istediği şekilde deleceğini, istediği zaman istediği hedefi vurabileceğini kabul ettirmeye çalışıyor. Burada ABD’nin sunduğu koruyucu garantiler de işini kolaylaştırıyor. Sonuçta İsrail’in Suriye’ye saldırıları bir savaş nedenidir ve uluslararası hukukun ihlalidir. İsrail pek çok konuda olduğu gibi burada da BM Güvenlik Konseyi kararları dahil uluslararası hukukun kendisini bağlamadığını herkesin bir kez daha anlamasını bekliyor. Son olarak Suriye hava savunma sistemine uçağı yem edilerek düşürülen Rusya’nın kızgınlığına rağmen Rus savunma sistemlerinin İran ve Hizbullah’a dokunulmazlık sağlayamayacağını göstermeye çalışıyor. Yani "Rusya sizi kurtaramaz" mesajı veriyor. Suriye’deki hassas denge ve uluslararası toplumun çarpık-adaletsiz duruşu İsrail’in saldırganlığına yanıt verilmesini güçleştiriyor. Belki İsrail’in niyetlerinden biri de bu: Misillemelerle Suriye’nin tepesine çökme senaryosunun önünü açmak. Malum ABD’nin bölgeden çekilmesine karşı çıkan ülkelerin başında İsrail geliyor. Bu tür bir askeri tırmanış ABD’yi otomatik olarak işin içine çekecek ve Suriye’nin beli kırılmış olacak.

'BU SALDIRILAR İÇ POLİTİKADA NETANYAHU'NUN İŞİNE YARIYOR'

Musa Özuğurlu: İsrail, Suriye sahasında artık savaşın sonuna gelindiğinin ve Suriye yönetiminin tekrar eski gücü ile hakimiyetini devam ettireceği gerçeğine İran faktörünün de eklendiğinin farkında. Bu durumda İsrail için savaş öncesinden daha "yakın" bir tehlike doğmuş oluyor. Bu sadece Suriye ile sınır komşusu olunmasından kaynaklanmıyor. Bölge genelinde İran karşıtı cephe İran etkisinin kırılması için Suriye'nin İran'dan uzaklaşmasını elzem görüyor. Ancak bu cephenin Suriye'ye saldıracak gücü yok. Bu ikisi (yani İran karşıtı cephenin çabaları ve hem bununla bağlantılı hem de bağımsız olarak İsrail'in İran kuşkusu) bu saldırıların temel sebebi. Bu saldırıların ABD'nin politikaları ile uyumlu olmasının yanısıra iç politikada Netanyahu'nun işine yaradığını da gözardı etmemek lazım. Netanyahu bu saldırılarla "İran tehlikesi düşüncesini" diri tutmak istiyor. Bu saldırılar uzun bir zamandır sürüyor. Artık rutin olarak görülmeye başlandı.

'RUSYA'NIN İHTARI DAHİ İSRAİL SALDIRILARINI CAYDIRMADI'

Erhan Keleşoğlu: İsrail'in saldırısı yeni bir olgu değil, geçtiğimiz senelerde İsrail Suriye içerisinde yüzlerce hedefe saldırı düzenlemişti. Bu saldırıların İran ve İran'a destek veren milislere yönelik olduğunu açıklamakta da hiç beis görmediler. Son saldırıda da İran silahlarının bulunduğu bir depo ile birlikte Suriye hava savunma sistemlerinin vurulduğu açıklandı. Böylece Rusya'nın ihtarının dahi (uçağının düşürülmesinden sonra İsrail'i uyarmıştı) Suriye'deki İran hedeflerine yönelik İsrail saldırılarını caydırmadığı da anlaşıldı. (HABER MERKEZİ)

Suriye'ye saldırı: İsrail füzeleri vurulduSuriye'ye saldırı: İsrail füzeleri vuruldu