Trump 5. Cadde’de birisini gerçekten vursaydı ne olurdu?
Soğuk Savaş dikiz aynamızda oldukça gerilerde kalırken, Trump Amerika’yı Putin’in Rusya’sına yalnızca jeopolitik olarak değil, aynı esnada politik olarak da yaklaştırmak noktasında ısrar ediyor. Bu durum, haber alma teşkilatlarımızın ve en büyük internet şirketlerinin, Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahale ettiğini ve bunu sürdürdüğünü birçok kez doğrulamasına rağmen gerçekleşiyor.
Thomas L. Friedman
3 Eylül (Ajans Press) - Başkan Trump, bugün Manhattan’da konvoyunu durdurdu, limuzininden dışarı çıktı ve 5. Cadde’de Trump karşıtı sloganlar atan bir adamı vurdu. Olayın görüntüleri, Beyaz Saray basın bürosunun yanı sıra, cep telefonları ve bölgedeki güvenlik kameraları aracılığıyla, onlarca kişi tarafından kaydedildi. Yükselen tepkiler hakkında konuşan Beyaz Saray Sözcüsü Paul Ryan, “Bu noktada elimizdekinden daha fazla bilgiye ihtiyaç duyuyoruz,” dedi.
Senato’daki (Cumhuriyetçi) Çoğunluk Grubu Başkanı Mitch McConnell, Başkan’ın dudak hareketlerini izleyerek, “bu, başkanla ilgili her şey hakkında ileri geri konuşmayı gerektirmez,” dedi. Beyaz Saray İstihbarat Komitesi Başkanı Devin Nunes, Trump’ın vurduğu adamın “Clinton için çalıştığı” konusunda ön bilgilere sahip olduklarını ve “Clinton Vakfı için ya da Hillary Clinton’ın eski yardımcısı Huma Abedin için çalışıyor olabileceğini,” açıkladı.
Fox News, Trump’la ilgili haberi manşetine taşımadı ve bunun yerine yasadışı bir göçmen tarafından öldürülen Iowalı bir kadınla ilgili habere odaklandı. Fox’un, Başkan’ın 5. Cadde’de bir adamı vurmasına ilişkin verdiği tek bilgiyse, 'Bugün New York şehrinde yaşayan bir adamın, Başkan tarafından ateşlenen bir mermiye doğru koşarken öldüğü' idi.
Senatör Lindsey Graham, “Trump’ın (isabetli) bir golf atışı gibi vurduğunu” ve bu olayın, Güney Carolina senatörünün New Jersey Bedminster’da bulunan kişisel golf sahasını Başkan’la birlikte kullanmaktan vazgeçmesine yol açmayacağını ifade etti.
Gazetecilere yaptığı açıklamada Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Huckabee Sanders, çekim yapılırken başka bir yöne baktığını ve bu sebeple hiçbir yorumda bulunamayacağını söyleyerek şunları ekledi: “Bunu henüz Başkan’la görüşme şansım olmadı. Bir şeye ulaşabilirsem sizlerle de paylaşacağım. Öte yandan, Başkan birçok defa 5. Cadde’de birisini vurabileceğini ve bundan yırtabileceğini ifade etmişti. Yani, yalnızca seçim kampanyasında verdiği bir sözü yerine getiriyor. O yanlış bir şey yapmadı. Hakkında bir suçlama da bulunmuyor. Ne benim ne de onun hiçbir yorumu olmamasına karşın, bu konuyu geniş biçimde yorumladık.”
Yine de saatler sonra Başkan bir twitter mesajı yayınladı: “İşin gerçeği, bazı insanlar Barack Obama’ya çok benzeyen bir adamın çekim yaptığını söylüyor. Bunu ben söylemiyorum, bazı insanlar dile getiriyor. Yanı sıra, silahı ateşleyen, yatağı üzerinde uzanan, 180 kilo ağırlığında olan bir kişi de olabilirdi. Tıpkı Rudy’nin dediği gibi: Ben söylemediğim sürece, hakikat doğru değildir.”
Üst düzey bir Protestan lider olan Jerry Falwell Jr., cemaatinin bu akşam bir nöbet tutacağını ve Başkanın 5. Cadde’de bir adamı vurarak kendini çok fazla üzmemesi için dua ettiklerini açıkladı. Falwell, “Jeff Sessions işini yapıyor olsaydı, bu olay asla gerçekleşmezdi,” diye ekledi.
Gün, Eğitim Bakanı Betsy DeVos’un aslında Başkan’ın 5. Cadde’de her gün, gündüz vakti bir kişiye ateş edebileceğini söylemesi ve “olay, neden bütün okul öğretmenlerimizi korumamız gerektiğini bir kez daha ortaya koyuyor,” diye eklemesiyle sona erdi.
TRUMP İÇİN BİR SINIR VAR MI?
Yukarıdakileri yazarken yaşadığım en büyük zorluk ne mi oldu? Okuyucunun, bunun uydurma bir haber olduğunu fark etmemesinden endişe duydum.
Artık, Trump’ın, 5. Cadde’de birisini vurabileceğini ve destekçilerinin onu yüz üstü bırakmayacağını söylerken haklı olduğunu biliyoruz. Şimdiye dek çok fazla şeyden (zarar görmeden) kurtulduğuna tanık olduk. Partisinden ya da tabanından Trump’a hiçbir kısıtlama gelmeyecek; özellikle de John McCain’in ölümünden sonra. Öyleyse şimdi nefesinizi tutun. Trump, yalnızca, partisi Beyaz Sarayı ya da Senato’yu kaybettiği takdirde kısıtlanacak. Ara seçimlerde mevzubahis olan şey budur; o halde, buna göre oy kullanın.
Ve bu sözüm ılımlı Cumhuriyetçilere, 2016’da Trump’a oy veren ama Cumhuriyetçilere karşı oy kullanmayı düşünen liberallere ve varoşlarda yaşayan beyaz kadınlara. Beyaz Saray ve Senato adaylarının kasım ayında Başkan’a bazı sınırlamalar getirmesi ve Cumhuriyetçi yasa yapıcıların, bir hataya düşerek, bağımsız bir hükümet organı gibi hareket etmesine ilişkin hoşnutsuzluklarıyla ilgili bahisleri farklı bir şekilde açıklamama izin verin; Amerika, hepimizin bildiği üzere, Soğuk Savaş’ı kazandı. Değerlerimiz ve ekonomik sistemimiz Rusya’dan daha üstün bir hale geldi. Ancak, 2018 ara seçimlerinde söz konusu olan şey, Soğuk Savaş sonrasını kazanmak.
RUSLAŞAN AMERİKAN SİYASETİ
Evet, bu mesele masaya geri döndü. Çünkü Trump ve Cumhuriyetçi Parti içindeki dalkavuklarının tavırlarında gözlemlediğimiz şey, Amerikan siyasetinin Ruslaştırılmasının başlangıcı. Vladimir Putin hâlâ Soğuk Savaş sonrasını kazanabilir.
Gelecek Enstitüsü’nün yöneticisi ve Sovyetler Birliği’nden gelen bir göçmen olan Marina Gorbis’in belirttiğine göre, Soğuk Savaş süresince Amerikalılar, Rusların “aksi istikâmette” görev yapmak zorunda olduğumuz düşüncesini oldukça ciddiye aldılar.
Sovyetler Birliği bir işçi cenneti yarattığını iddia ettiği için, (Amerika’da) güçlü sendikalar, sağlam bir orta sınıf, daha az eşitsizlik ve topluma yeterli bir sosyal güvenlik ağı olması önemliydi. Sovyetler’de hukukun üstünlüğü diye bir şey yoktu. O halde, buna, her zamankinden daha fazla sahip çıkmalıydık.
Gorbis, “1975’te Rusya’dan geldim,” diyor ve ekliyor “ve bu toplumda yasaların, normların, ilkelerin ve onlara uyan insanların olması dikkatimi çekiyordu. İnsanların gerçekten de vergilerini ödüyor olmaları düşüncesi benim açımdan oldukça önemliydi.” Gorbis Rusya’da büyüdüğü için,“ Bizde öyle bir şey yoktu; bir yasa olsa bile daima rüşvet vererek yasanın çevresinden dolaşmak için bir yol bulunurdu” diyor.
Şimdi, Soğuk Savaş dikiz aynamızda oldukça gerilerde kalırken, Trump Amerika’yı Putin’in Rusya’sına yalnızca jeopolitik olarak değil, aynı esnada politik olarak da yaklaştırmak noktasında ısrar ediyor. Bu durum, haber alma teşkilatlarımızın ve en büyük internet şirketlerinin, Rusya’nın 2016 seçimlerine müdahale ettiğini ve bunu sürdürdüğünü birçok kez doğrulamasına rağmen gerçekleşiyor.
Yazının aslı nytimes'ta yayınlanmıştı. (Çeviri: Tarkan Tufan)