ABD eski baş düşmanı Sadr ile temas kurdu!

Irak'taki seçimleri Amerikan işgaline karşı savaşıyla tanınan Mukteda Sadr'ın kazanması, Washington'ı da yeni bir pozisyona zorladı. ABD'nin, Irak'taki eski düşmanı Sadr ile temas kurduğu ortaya çıktı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Amerikan işgaline karşı iki isyan başlatmış Şii din adamı/siyasetçi Mukteda Sadr'ın liderliğindeki koalisyonun Irak'taki seçimleri kazanması çarpıcı bir gelişmeye daha yol açtı. Washington'ın, bir zamanlar Irak'taki baş düşmanlarından biri saydığı, Şiilerin çoğunluğunu oluşturduğu Mehdi Ordusu ile işgale direnen Sadr ile temas kurmak zorunda kaldığı ortaya çıktı.

Sadr'ın üst düzey yardımcılarından Ziya Esadi, ABD'nin kendileriyle aracılar yoluyla ile iletişim kurduğunu açıkladı. Buna göre ABD, Mukteda Sadr'ın lideri olduğu ve komünistler ile laiklerin de çatısı altında bulunduğu Sairun koalisyonunun üyeleri ile iletişim kanalları açtı.

'ABD MEHDİ ORDUSU'NU SORDU'

Reuters ajansına konuşan Esadi, "Bize, iktidara geldiğimizde Sadr hareketinin pozisyonunun ne olacağını sordular. Mehdi Ordusu'nun canlanıp canlanmayacağını, Irak'taki Amerikan askerlerine saldırıp saldırmayacaklarını sordular" dedi.

Esadi, Amerikalılara ne yanıt verdiklerini açıkça söylemese de, "En başa dönüş olmayacak. Resmi ordu, polis gücü ve güvenlik güçlerinden başka bir askeri güce sahip olmayı düşünmüyoruz" dedi.

NE OLMUŞTU?

Sadece ABD'nin değil, İran'ın da ülkesindeki etkisine de meydan okuyan Sadr'ın laikler ve komünistlerle birlikte yolsuzluğa karşı bir söylemle kurduğu seçim ittifakı - Sairun Koalisyonu- 12 Mayıs'taki Irak genel seçimlerinden birinci çıktı. IŞİD'in yenilgiye uğratılması sonrası düzenlenen bu ilk seçimlerde, Başbakan Haydar Abadi'nin favori gösterilmesine rağmen kaybetmesi bir yandan sürpriz olarak yorumlanıyor, bir yandan da yaygın yolsuzluğun verdiği rahatsızlığın göstergesi sayılıyor.

Sadr'la birlikte komünistler ve laikler kazandıSadr'la birlikte komünistler ve laikler kazandı

Sadr'ın iktidara gelmesi Irak'ta hâlâ yaklaşık 7 bin asker bulunduran ve Bağdat'ta nüfuz sahibi olmaya devam etmek isteyen ABD kadar İran'ı da zor bir pozisyona düşürmüş durumda. Zira Sadr, 'Şii din adamı' kimliğine rağmen, öncelikle Irak millliyetçiliği ile tanınıyor; İran'ın da nüfuzuna karşı çıkıyor. (Dış Haberler)