Almanya’da Türkiyeli seçmenle liberal solun yolu ayrılıyor mu?

Alman basını eğer Almanya'da yaşayan Türkiye vatandaşları seçimlere katılmazsa bu durumun Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) ve Yeşiller Partisi’ni (Bündnis 90/Die Grünen) olumsuz etkileyeceği görüşünde birleşiyor. Her iki parti de göçmenlerin pozitif etkilerini ön plana çıkardıkları ve ayrımcılığa karşı önlemler almayı talep ettikleri için Türkiyeli Alman vatandaşları tarafından tercih ediliyorlardı.

Google Haberlere Abone ol

KÖLN - Almanya'da yaşayan Türkiye vatandaşlarının büyük bir bölümü Almanya politikasından daha çok, Türkiye politikasını takip ediyorlar. Gerçi Alman medyası da şimdiye kadar Almanya'da yaşayan göçmenlerin seçimlere gösterdikleri ilgi ve katılımla çok da ilgilenmemişlerdi. Fakat Türkiye ve Almanya arasındaki siyasi ilişkilerin kötüye gitmesi üzerine Almanya kamuoyu araştırma şirketleri ve medyası, Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşlarının önümüzdeki ay Almanya'da yapılacak genel seçimlerde nasıl bir tutum izleyeceklerini merak etmeye başladı.

Nazi benzetmeleri, Türkiye'deki Alman vatandaşlarının tutuklanması, Ermeni Soykırımı’nın Almanya'da tanınması, Almanya’nın İncirlik'ten taşınması, Almanya ile Türkiye arasındaki ilişkileri hiç olmadığı kadar yıprattı. Bu durumda Türkiyeli Alman vatandaşlarının seçimlerde nasıl davranacaklarının, kime oy vereceklerinin merak edilmesi çok şaşırtıcı değil. Ama bu merakın arkasında asıl yatan, Almanya’da yaşayan ve Almanya’da genellikle liberal solu tercih eden Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşlarının, Türkiye seçimleri söz konusu olduğunda -tıpkı anayasa referandumunda olduğu gibi- demokrasiden uzaklaşan AKP’yi ve Erdoğan’ı desteklemeleriydi. Bu konu Almanya kamuoyunda çok uzun süre gündeme oturmuştu. Şimdi aynı insanların Almanya seçimlerinde nasıl bir tavır sergileyecekleri haliyle gündeme geliyor.

Birçok Alman gazetesi Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşı seçmenlerin 24 Eylül'de yapılacak Almanya genel seçimlerine katılmayacaklarını yazdı. Almanya'nın en yüksek tirajlı gazetesi Bild, politik magazin dergisi Focus gibi kimi basın organları bu konuyu gündeme getirdi.

Bild gazetesi konuyla ilgili 12 Ağustos'ta, Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşı seçmenlerin Almanya seçimlerine katılmak istememelerinin altındaki ana sebebin, Alman partilerinin onları anlamadıkları düşüncesinin yattığını ifade ediyor. Ayrıca gazete seçmenlerin Almanya politikasını Türkiye medyasından takip ediyor olmalarının da etkili olduğu görüşünde. Elbette Türkiye medyası şu sıralar hiçbir Alman partisini sempatik göstermiyor!

Alman basını eğer Almanya'da yaşayan Türkiye vatandaşları seçimlere katılmazsa bu durumun Sosyal Demokrat Parti’yi (SPD) ve Yeşiller Partisi’ni (Bündnis 90/Die Grünen) olumsuz etkileyeceği görüşünde birleşiyor. Her iki parti de göçmenlerin pozitif etkilerini ön plana çıkardıkları ve ayrımcılığa karşı önlemler almayı talep ettikleri için Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşları tarafından tercih ediliyorlardı.

Data 4U Enstitüsü'nden etnik gruplarla ilgili araştırmalarda uzman olan Joachim Schulte, Bild gazetesine “bu seçimlere Almanya'da yaşayan Türkiye vatandaşlarının çok düşük oranda katılacaklarını düşünüyoruz” diye demeç verdi.

AKP’nin lobi kuruluşu Türk Demokratlar Birliği’nin (UETD) yaptırdığı anket sonucuna göreyse seçmenlerin yüzde 15’inin Eylül'deki seçimlere katılmayacakları, yüzde 41’inin de henüz kararını vermediği yönünde.

Sol Parti’nin (Die Linke) Almanya'da yaşayan Türkiye vatandaşı seçmenlerden yüzde 4 oranında oy alacağı tahmin ediliyor. Bin kişiye yöneltilen “bu Pazar seçim olsa kime oy verirsiniz?” sorusuna yanıt olarak yüzde 6 oranında Yeşiller, yüzde 7 oranında Hristiyan Demokratlar Birliği (CDU), yüzde 22 ise SPD olarak belirtilmiş. Bir önceki Avrupa Parlamentosu seçimlerinde SPD yüzde 54, yeşiller ise yüzde 19 oranında Türkiye vatandaşı seçmenlerden oy almıştı.

Anlaşılan Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşı seçmenler 2016’da Alman Parlamentosu’nda Ermeni Soykırımı’nın tanınmış olmasını bir türlü kabul edemiyorlar. Seçimlere katılmak istememelerinde ana konu şimdilik bu gibi görünüyor. Ayrıca görülüyor ki, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta Almanya’yı teröristleri desteklemekle suçlaması da Türk seçmenlerde ciddi ölçüde etkili olmuş.

Data 4U’dan Schulte, Erdoğan’ın yönelttiği suçlamalara Alman politikacılarının verdikleri cevapların Almanya’da yaşayan Türkiye vatandaşlarına ulaşmadığını söylüyor ve “Türkiye kökenlilerin Türk medyasına ait yayınlar tüketiminde geçtiğimiz yıllara oranla artış göstermiş durumda” olduğu bilgisini de ekliyor. Schulte, ancak seçmenlerin üçte birinin ara sıra bir Alman kanalına baktığını ifade ediyor. Data 4U’nun Bayern eyaletinde Türkiye vatandaşları arasında yaptığı bir araştırmada, daha önceki seçimlerde her zaman favori olan SPD’nin bu seçimlerde zar zor ortalamanın üzerinde tercih edildiğini gösteriyor.

Yeşiller’in Cem Özdemir’i parti eş başkanı olarak seçmeleriyle artan popülerliği ise, aynı Cem Özdemir’in Erdoğan’ı sert eleştirmesi ve Ermeni Soykırımı’nın tanınmasını desteklemesi nedeniyle yok olmuş görünüyor.

Türkiye seçimlerinde muhafazakar AKP’yi tercih edenlerin Almanya’da liberal solu destekliyor olmaları, Almanlar tarafından anlaşılmaya çalışılan bir durumdu. Oysa bu desteğin siyasi eğilimden uzak, çok pragmatist bir sebebi vardı: Sadece liberal solun onların Almanya’daki amaçlarına hizmet ettiklerini düşünüyorlardı. Son bir yılda Türkiye’de AKP’yle artan muhafazakarlaşma ve Erdoğan’ın otokratikleşen yönetim anlayışı, Almanya sol liberal partilerinin hazır oylarını ellerinden almış gibi görünüyor. Türkiye vatandaşlarının bu seçimlere katılmamaları, Almanya liberal sol partilerinin, seçmenlerin milliyetçiliklerini ve dini tercihlerini her şeyin üstünde tuttuklarını ve buna göre pozisyon aldıklarını anlamalarını belki sağlar. Bir ihtimal de olsa, bu sayede belki liberaller de kimin yanında, nereye kadar durabileceklerini anlar ve özellikle eğitim ve uyum politikalarını ona göre yeniden şekillendirirler. Tüm bu olumsuz sürecin her iki tarafında, birbirlerini tanımaları açısından pozitif bir gelişme olacağını söylemekte fayda var: Her iki taraf da şimdiye kadar deyim yerindeyse, kaz gelen yerden tavuğu esirgemiyordu; ama süreç kümese salgın hastalığı soktu bir kere!