Kara listedeki bir gazetecinin portresi

Javier Valdez kartellerin kara listesinde yer alan onlarca gazeteciden sadece bir tanesiydi. Meksika'da 25 yılda 40 gazeteci öldürüldü.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR -  Meksikalı gazeteci Javier Valdez, geçen yıl yayınlanan kitabının tanıtım etkinliğinde gazeteci olmanın "kara listede olmak" anlamına geldiğini söylemişti. Javier Valdez, iki ay önce verdiği bir söyleşide başka bir Meksika hayal ettiğini söylemişti.  Valdez, kendisinin de  her an öldürülebileceğini biliyordu. Ödüllü gazeteci, kartellerin birini öldürmek istediği zaman  hükümetin vereceği koruma sözlerinin pek bir anlamı olmadığını vurgulayarak "Kurşun geçirmez yeleğiniz ve korumalarınız bile olsa eğer çeteler sizi öldürmek istiyorsa öldüreceklerdir" demişti.  50 yaşındaki gazeteci 16 Mayıs Pazartesi günü Meksika'nın Sinaloa eyaletinde aracından sürüklenerek çıkarıldı ve vurularak öldürüldü.

Valdez 30 yıllık kariyerinde, El Chapo lakaplı uyuşturucu baronu Joaquin Guzman'ın çetesinin etkisinde olan Sinaloa eyaletinde Riodoce gazetesini kurdu. Ulusal çapta yayın yapan La Jornada gazetesine de muhabirlik yapan Valdez, Meksika'nın  yeraltı dünyasındaki gençleri inceleyen Los Morros del Narco (Uyuşturucu Çetelerinin Çocukları) kitabı da dahil olmak üzere muhtelif kitaplar yazdı. Valdez, basının en fazla baskı altında olduğu ülkelerden biri olan Meksika'da muhabirlerin karşı karşıya kaldığı risklere toplumun dikkatini çeken konuşmalar yapıyordu.

'HÜKÜMETİN UMRUNDA DEĞİL'

Meksikalı gazeteci,  ifade özgürlüğü örgütü Index on Censorship'e 2009 yılında Riodoce'nin ofisine gerçekleşen el bombalı saldırıdan bahsetmiş ve saldırının yalnızca maddi zarar verdiğini belirtmişti.

Javier Valdez şunları söylemişti:   "Belli cinayetleri veya uyuşturucu baronlarını incelemeyi bırakmamı söyleyen telefonlar aldım. Bazı önemli bilgileri yayınlayamadım çünkü yayınlasam ailemi öldürebilirlerdi. Bazı kaynaklarım öldürüldü veya yok oldu… Hükümetin ise umurunda değil. Sizi korumak için hiçbir şey yapmazlar. Bunu pek çok örnekte gördük."

Gazetecileri Koruma Komitesi'ne (CPJ) göre Meksika'da son 25 yılda en az 40 gazeteci öldürüldü. Valdez'in  Index on Censorship'te yaptığı konuşmalardan birinde değindiği noktalardan biri de muhbir gazetecilerdi. Narcoperiodismo (Narko Gazetecilik) kitabını yazarken, çetelerin casuslarının sıklıkla yerel gazetelere sızmayı başardığını fark eden Javier Valdez, "Ahlak sahibi ciddi gazetecilik çatışma dönemlerinde çok önemlidir fakat burada uyuşturucu çeteleriyle ilişkili gazeteciler var Bu da bizim işimizi daha karmaşık hale getiriyor çünkü kendimizi hem siyasetçilerden hem uyuşturucu çetelerinden hem de diğer gazetecilerden korumak zorundayız."

Narko Gazetecilik kitabında gazetecilerin uyuşturucu çeteleri tarafından nasıl sürgüne mahkum edildiğini, yolsuzlaştırıldığını, öldürüldüğünü, terörize edildiğini anlatırken çeteler tarafından satın alınan siyasetçiler ve polisler tarafından nasıl ihanete uğradıkları da aktaran Valdez "Bu sadece uyuşturucu ticareti sorunu değil, artık insan kaçırıyorlar, gasp ediyorlar. Silah, bira ve alkol ticaretini kontrol ediyorlar. Hastaneler, polis, ordu ve hükümetteki insanlar da avuçlarının içinde. Uyuşturucu çeteleri her yerde." demişti.

Mart ayında Valdez'in çalışma arkadaşı, La Jornada gazetesinin adliye muhabiri Miroslava Breach çocuklarının gözü önünde 8 kurşunla öldürülmüştü. Tetikçi olay yerinde "Gevezelik ettiği için" yazan bir not bırakmıştı.

Valdez bu cinayet hakkında Twitter'da öfke dolu paylaşımlarda bulunmuş, "Bu cehennemi yazmanın bedeli ölüm cezasıysa bırakın hepimizi öldürsünler. Sessizliğe hayır" ifadelerini kullanmıştı. Miroslava Breach örgütlü suçlar ve yolsuzluk üzerine haberler yapıyordu. CPJ'e göre 2017'de öldürülen diğer Meksikalı gazeteciler ise Maximino Rodriguez ve Cecilio Pineda Birto.

Öldürülmeden önce Valdez'in en büyük endişelerinden biri gazetesi Riodoce'nin kapanmasıydı.  Valdez bu konudaki endişesini "Riodece'de hiçbir şirket sahibinden veya finans grubundan destek almıyoruz. Hiçbir müttefikimiz yok. Daha fazla görünürlüğe, aboneliğe ve manevi desteğe ihtiyacımız var ama tek başımızayız. Bu şartlar altında uzun süre var olamayız." sözleriyle ifade etmişti.

Valdez'e göre Meksika ölümlere, kötülüğe ve istismara alışmıştı. Bir ulus, kabullenmek mücadele etmekten daha kolay olduğu için seri cinayetlere teslim olmuştu.

Öldürülmeden iki ay önce bile direnmekte olan kararlılığıını şu sözlerle açıklıyordu:

"İçimde kötümser bir herif yatıyor, huzurunun kaçırılmasından rahatsız olan gözleri yaşlı, yaşlı bir adam gibi hisseden, stresli ve kasvetli. Ama aynı zamanda hayal kuruyor.

Benim, dipsiz bir çukura düşmeye devam etmeyen başka bir ülke hayalim var, ailem ve diğer Meksikalılar için." (BBC Türkçe)