Arap basınında geçen hafta: ABD Kürtleri tercih etti, Erdoğan Rusya'ya yöneldi

ABD'nin Rakka operasyonunda SDG'den yana tercih kullanması Arap basının en önemli gündem maddesiydi. Lübnan Annahar gazetesinden Semih Saab, bu gelişmenin ardından Türkiye'nin tekrar Rusya ile ilişkileri geliştirmeye yöneldiğine dikkat çekti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - ABD’nin bazı askeri birliklerinin Suriye’ye göndermesi ve Rakka konusunda PYD’nin ağırlıklı olarak yer aldığı Suriye Demokratik Güçleri’nden yana tavrını koruması Arap basınında bu hafta geniş bir şekilde yer aldı. Bu bağlamda Antalya’da Türkiye, ABD ve Rusya genelkurmay başkanlarının bir araya geldiği üçlü zire Arap basınının yakın markajındaydı.

Arap medyasında bu hafta geniş yer bulan bir diğer gündem maddesi ise 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü bağlamında Arap dünyasında kadının durumuydu.

'ANTALYA ZİRVESİ TÜRKİYE’Yİ İKNA EDEMEDİ'

Lübnan Annahar gazetesinden Monalisa Feriha imzasıyla yayınlanan yazıda, Antalya’daki genelkurmay başkanları zirvesinin Türkiye’nin kaygılarını gideremediği ifade edildi:

“Rusya, Türkiye ve ABD genelkurmay başkanlarının Antalya’daki toplantısında ilk gündem maddesi Rakka’ydı. Ancak sahadaki tuzaklar ve labirentler halen yerinde duruyor. Menbic’in uluslararası bir çatışma alanına dönüşme ihtimali de güncelliğini koruyor.

Türk basınına göre de üçlü zirve Rakka konusunda yoğunlaştı. Genelkurmay Başkanı Akar da bir kez daha PYD’nin Rakka operasyonunda yer alması halinde bu operasyona katılmayacaklarını vurguladı.

Ancak toplantıyla ilgili sızan bilgilere göre, ABD’nin Kürt birliklerinin Rakka operasyonuna katılması konusundaki tutumunda bir değişiklik olmadı. Rusya ise, Rakka’nın IŞİD’ten temizlendikten sonra Suriye rejimi yönetimine devredilmesi konusunda ısrar ediyor.

ABD ve Rusya’nın bu tutumları onları Ankara’yla karşı karşıya getiriyor. Generaller arasında yapılan toplantı da bunu gidermedi.”

Arap basınında geçen hafta: Türkiye Almanya'dan özür dileyecekArap basınında geçen hafta: Türkiye Almanya'dan özür dileyecek

'TÜRKİYE İRAN VE RUSYA İLE ANLAŞMAK ZORUNDA'

Lübnan Al Akhbar gazetesinden Hüsam Matar, “Türkiye’nin Suriye’deki kriz çerçevesinde Rusya ve İran ile uzlaşmak zorunda olduğunu” belirtti.

Matar aynı makalesinde, “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın bölgedeki istekleri ve hırslarının halen diri olduğunu” yazdı:

“Erdoğan’ın bölgedeki hırsları ve talepleri halen diri. Bölgede ve özellikle Araplar tarafından var olan boşluk, bu hırsları teşvik ediyor. Türkler bu yüzden İran’la rekabet kapısını hale açık tutuyor. Bunu da İran'ın Arap-Sünni bölgesinde tekrar denge oluşturmasını engellemek için yapıyorlar.”

Arap basınında geçen hafta: Erdoğan'ın El Bab'tan çekilmeye niyeti yokArap basınında geçen hafta: Erdoğan'ın El Bab'tan çekilmeye niyeti yok

'ERDOĞAN RUS-ABD OYUNUNA MI KURBAN GİTTİ?'

Yine Annahar gazetesinden Semih Saab, Kuzey Suriye’deki gelişmeleri ele aldığı makalesinde, ABD’nin Kürtler’den yana taraf olmasının Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı tekrar Rusya’ya yönelttiğini ifade etti:

“ABD’nin Kürtler’i tercih etmesi ve onların safını tutması, Erdoğan’ı tekrar Rusya’ya yönlendirdi. Bu gelişme Erdoğan’ın güvenli bölge oluşturulması konusunda Donald Trump’tan gelen açıklamalar karşısında umutlanmasından sonra geldi. Nitekim ABD, Erdoğan’ın hedef olarak seçtiği Menbiç kentinde öncü birliklerini konuşlandırdı. Burada şu soru akla geliyor: Erdoğan kendisinden daha büyük bir Rus-ABD oyununa mı kurban gitti?”

Arap basınında geçen hafta: Erdoğan'ın üslubu 'evet'i riske atıyorArap basınında geçen hafta: Erdoğan'ın üslubu 'evet'i riske atıyor

'8 MART YANLIŞ KUTLANIYOR'

Cezayir El Fecr gazetesinden Vahide Hazzam, 8 Mart ile ilgili kaleme aldığı yazıda, bu günün yanlış kutlandığına savundu:

“8 Mart’ın Birleşmiş Milletler’de Dünya Emekçi Kadınlar Günü olarak kabul edilmesinin arkasındaki temel dayanak, bu günü -son senelerde olduğu gibi- danslar eşliğinde bir gün olarak kutlanmasını hedeflemiyordu. 8 Mart taleplerin ifade edildiği gündür. Bunun yanı sıra, kadınların taleplerinin karşılanması ve eğitim, iş, ayırımcılığa karşı mücadele, hukuk gibi alanlardaki kazanımlarını tekrar değerlendirdiği bir gündür. Ayrıca toplumun kadına bakışı, evde ve sokakta şiddetten ve tacizden korunması ve karar alıcı mevkilere ulaşabilmesinin değerlendirildiği gündür.”

Arap basınında geçen hafta: Türkiye, Rus ateşinin üstüne gitmediArap basınında geçen hafta: Türkiye, Rus ateşinin üstüne gitmedi

SUUDİ KADINLARI

Kadın hakları konusunda çağın gerisinde kaldığı eleştirileri yöneltilen ve kadınların araba kullanmasının bile yasak olduğu Suudi Arabistan’da, El Vatan gazetesi Suudi kadının durumunda iyileşmeler olduğunu iddia etti:

“Suudi Arabistan kadını son dönemlerde devlette, sivil toplum kuruluşlarında, bilimsel faaliyet gösteren kuruluşlarda ve uluslararası örgütlerde bir çok defa yöneticilik görevlerini üstlendi. Bu da 2020 Ulusal Dönüşüm Programı ve kadının toplumdaki yerinin daha da güçlendirilmesi açısından 2030 hedefleri doğrultusunda gerçekleşti.”

Arap basınında geçen hafta: Trump, insanlık tarihinin tersine yürüyen bir başkanArap basınında geçen hafta: Trump, insanlık tarihinin tersine yürüyen bir başkan

'HEPSİ KADINDAN BAHSEDİYOR'

Muhammed El Desuki ise Mısır Youm El Saab’e gazetesinde, “Herkes kadından bahsediyor ama hangisi gerçek anlamda kadına inanıyor” başlıklı makalesinde, kadının farklı siyasi akımlar tarafından nasıl kullanıldığına değindi:

“Mısır kadını son dönemlerde farklı siyasi görüşlere dayanan politik hareketler tarafından en kötü biçimde istismara uğradı ve kullanıldı. Müslüman Kardeşler hareketi ve selefi akımlar, sürekli olarak kadının sesinde bir kabalık ve sokağa çıkmasında fitne gördü. Kadın onlar için belli dönemlerde fikirleri ve seçimlerdeki adayları konusunda gariban ve yoksul kesimleri ikna edebilmesi için kapıyı çalacak bir araç konumunda oldu. Diğer yandan medeni ve çağdaş siyasi hareketlere mensup partilerdeki kardeşlerimiz de kadını, toplumu İslamcılar’dan korkutmak için bir propaganda aracı olarak kullandı.”

'IŞİD’İN KADINLARI'

Ürdün Ghad gazetesinden Alaaddin Ebu Zeyna ise “siyahlar içinde ve elleri kalaşnikoflu bir şekilde poz veren IŞİD kadınlarına” değinerek 8 Mart’a yer verdi:

“Söz konusu görüntüler ülkemizde 8 Mart kutlamaları fikrini zehirledi ve bunu sürrealist hale getirdi. Ve daha çok bir matem gününde matem şarkıları çalan bir müzik grubunu çağırmayı andırdı. Eğer biz bugün kadının toplumdaki yeri konusundaki tutumlarımızda ciddiysek, kadını bu tarz bir radikalizme iten sebepleri derinlemesine okumamız lazım. Bununla mücadele içinde öncelikli olarak, toplumumuzda kadınları böyle bir radikalizme itecek bir zemin olduğunu kabul etmemiz lazım.”

'MISIR’DA EKMEK KRİZİ'

Mısır’da halkın ekmeğe ucuz fiyatlarla ulaşımını sağlamak için yıllardır uygulanan ekmeğin sübvanse edilmesi uygulamasında kısıtlamaya gidilmesiyle beraber başlayan tepkiler günlerdir Mısır basınının öncelikleri arasında.

Bazı gazetelerin yaşanan durumu “Ekmek Fitnesi” olarak adlandırdığı krizle ilgili El Shorouk gazetesinden İmadeddin Hüseyin eleştirilerini şu şekilde dile getirdi:

“Mısır’da bütün sübvansiyon ve yapılan desteklerden her fırsatta kurtulmak isteyen hükümet, maalesef her defasında buna uygun bir yol bulma konusunda başarısız oluyor.”

El Vatan gazetesinden Mahmud Halil ise ciddi bir tehlike karşısında olduklarını belirtti: “Mısırlıların meşhur bir sözü var; ‘kalbimi ısır ama ekmeğimi ısırma.’ Eğer durum vatandaşın çektiği kahır bir parça ekmekten mahrum bırakılmasına kadar ulaştıysa, çok önemli bir tehlikeyle karşı karşıyayız demektir.” (DIŞ HABERLER)