Patrick Cockburn: Menbic satrancında amaç, Türkiye'yi dışlamak

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İngiliz gazetesi The Independent'ın deneyimli Ortadoğu muhabiri Patrick Cockburn, Türkiye'nin El Bab'dan sonra hedef belirlediği Menbic'e saldırmasının 'epey zor olacağını' yazdı. Cockburn, Menbic ve çevresinde SDG, ABD, Rusya ve Suriye'nin işbirliği içinde hareket ettiğine dikkat çekerek, "Burayı bir sonraki hedefi ilan eden Türkiye'yi dışlamak amacıyla incelikli bir siyasi ve askeri satranç oynanıyor" ifadesini kullandı.

İngiliz yazar, "SDG'nin geçen yıl şiddetli bir savaşın ardından IŞİD'den aldığı Menbic'e saldırmak, Türkiye için epey zor olacak" dedi;  "ABD, Rakka saldırısını geciktirebilecek bir Türk-Kürt çatışmasını savuşturmakta kararlı. ABD, Suriye ordusunun ve Rusya'nın 'insani konvoylarının' Menbic'e güneyden yönelmelerine de itiraz etmedi" yorumunu yaptı.

'GALİPLER VE MAĞLUPLAR BELLİ OLUYOR'

'Menbic için verilen mücadele Suriye'deki iç savaşın neredeyse bittiğini gösteriyor ve görünen o ki, Beşar Ead kazandı' başlıklı makalenin tam tercümesi şöyle:

IŞİD karşıtı güçler örgütün Suriye'deki fiili başkenti Rakka'yı ele geçirmeyi hedefleyen saldırıya hazırlanırken, Suriye iç savaşının nihai aşaması olabilecek bir dönemde galipler ve mağluplar da yavaş yavaş belli oluyor. Kürtlerin liderliğindeki Suriyeli savaşçılar Rakka'nın güneyindeki yolun bir bölümünü ele geçirerek örgütün daha doğuda kontrol ettiği bölgelerle bağlantısını kestiğini söylüyor.

IŞİD, Rakka'ya doğru ilerleyen bir dizi düşmanla karşı karşıya. Fakat bu düşmanlar bölünmüş halde, birbirlerininkine rakip gündemleri ve arzuları var. Ana savaşçı gücünü Kürt YPG'nin oluşturduğu Suriye Demokratik Güçleri, ABD liderliğindeki koalisyonun yıkıcı ateş gücünün desteğiyle, şu an Rakka'ya yaklaşıyor ve muhtemelen daha fazla Amerikan desteği alacaklar. ABD şu an Suriye'nin kuzeydoğusunda özel kuvvetlerden oluşan 500 kişilik bir birlik bulunduruyor ve bu birlikler, Rakka saldırısını daha da etkili kılmak için ağır topları da devreye sokabilir.

'TÜRKİYE İÇİN KÖTÜ HABER'

Bu, Suriye'nin kuzeyinde Fırat Kalkanı adı verilen askeri baskınını ağustosta başlatan ve şu an her taraftan sıkıştırılan Türkiye için kötü haber. Özellikle de, SDG'nin geçen yıl ele geçirdiği Menbic'in çevresinde, burayı bir sonraki hedefi ilan eden Türkiye'yi dışlamak amacıyla incelikli bir siyasi ve askeri satranç oynanıyor. Türkiye'nin Suriye'deki önceliği, ülke içindeki Kürt isyanını desteklediklerini düşündüğü Suriyeli Kürtlerin yayılmasını engellemek ve mümkünse, onların gücünü azaltmak ya da tamamen ortadan kaldırmak.

'ABD YPG'yi seçerse bedeli olur''ABD YPG'yi seçerse bedeli olur'

SDG'nin geçen yıl şiddetli bir savaşın ardından IŞİD'den aldığı Menbic'e saldırmak, Türkiye için epey zor olacak. Zira SDG pazar günü yaptığı açıklamada, artık ABD liderliğindeki koalisyonun korumasında olduğunu duyurdu. Menbic Askeri Konseyi geçen haftanın başında da, kentin batısında Ankara destekli ÖSO'nun saldırısına uğramaya başlayan bazı köylerin kontrolünü, Rusya'nın hava desteğiyle güneyden ilerleyen Suriye ordusuna devrederek Türklere karşı taktiksel bir üstünlük sağladı.

'EL BAB O KADAR GECİKTİ Kİ...'

IŞİD de, savaşçılarının güçlü bir biçimde direnmeye devam etmesine rağmen, her yönden saldırı ve karşı koyamayacağı bir askeri baskıyla yüz yüze. Halep'in kuzeydoğusundaki stratejik El Bab kentini 23 Şubat'ta nihayet Türklere kaybetti. Ancak bu, 60 Türk askeri ve 469 ÖSO üyesinin öldürülmesi ve 1700 kişinin yaralanması sonrası gerçekleşti. IŞİD'in El Bab'ı uzun süre savunması, Türkiye'nin kuzey Suriye'de bir güç gösterisi olarak planladığı operasyonun zayıflık göstergesine dönüşmesine yol açtı. Türkiye destekli ÖSO Türk ordusunun doğrudan desteği olmadan ilerleyemedi ve El Bab'ın düşüşü o kadar gecikti ki, Türkiye yakınındaki doğu Halep'te aralık ayında gerçekleşen nihai çatışmalarda ancak sınırlı bir rol oynayabildi.

SDG, YPG, ENKS, KDP... Suriye-Irak sözlüğü!SDG, YPG, ENKS, KDP... Suriye-Irak sözlüğü!

Türkiye, ABD Başkanı Donald Trump'ın, selefi Barack Obama'nın Suriyeli Kürtlerle sahadaki ana ortak olarak kurduğu yakın işbirliğinden vazgeçebileceğini umuyordu. Şu ana kadar bunun gerçekleştiği yolunda çok az işaret var ve Amerikan askeri araçlarının Menbic'e doğudan girmesi şuna işaret: ABD, Rakka saldırısını geciktirebilecek bir Türk-Kürt çatışmasını savuşturmakta kararlı. ABD, Suriye ordusunun ve Rusya'nın 'insani konvoylarının' Menbic'e güneyden yönelmelerine de itiraz etmedi.

'ABD PALMİRA'DA ESAD'A YARDIM ETTİ'

ABD'yle Rusya'nın Suriye'deki ilişkilerini tanımlayan geleneksel rekabet ve işbirliği karışımının giderek daha fazla işbirliğine yöneldiğine dair başka işaretler de var. Suriye ordusu, Rusya ve Hizbullah'ın desteğinin yanı sıra Amerikan hava saldırılarının yardımıyla, Palmira'yı geçen perşembe IŞİD'den geri aldı. Daha öncesinde, Amerikan uçakları Suriye ordusuyla savaştığı durumlarda IŞİD'i pek hedef almıyordu. Palmira'yı üç ay önce yeniden ele geçirmek, IŞİD'in 2015'ten bu yana kaydettiği tek elle tutulur ilerlemeydi.

ABD'den Türkiye'ye: Menbic'de ortak hedef IŞİDABD'den Türkiye'ye: Menbic'de ortak hedef IŞİD

Türkiye Rakka'yı, Suriyeli Kürtlerin topraklarını ikiye bölmeyi umut ederek, kuzeyden vurabilir. Fakat bu son derece riskli, YPG'nin direnmesi, ABD'yle Rusya'nın da karşı çıkması muhtemel bir girişim olacaktır. Diğer yandan, Türkiye'nin yanı sıra Suriye'deki silahlı muhalefetin diğer iki büyük destekçisi olan Suudi Arabistan ve Katar'ın Suriye'deki gelişmeler üzerindeki etkileri hızla azalıyor. 2015 öncesinde Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın en önemli dış destekçileri olan İran ve Lübnan Hizbullahı'ysa, Rusya'nın aynı yıl gerçekleştirdiği askeri müdahalenin ardından Şam'da eskisi kadar nüfuzlu değil.

'ESAD BÜTÜN ÜLKEYİ GERİ İSTİYOR'

ABD ve İngiltere'nin Esad'ın görevi bırakması yönündeki tavrı fiilen terk edildi ve Suriye hükümeti de, ülkenin tamamını yeniden ele geçirme isteği konusunda olabilecek bütün işaretleri veriyor. Eğer IŞİD Musul ve Rakka'yı önümüzdeki aylarda kaybederse, Haziran 2014'te ilan ettiği halifelikten geriye pek bir şey kalmayacaktır.

Bundan sonra hem Suriye hem Irak'ta ele alınması gereken en büyük meseleyse,Bağdat ve Şam'daki hükümetlerin Kürt azınlıklarıyla gelecekteki ilişkileri olacaktır. Kürtler, IŞİD'in yükselişinden önceki döneme kıyasla, ABD açısından çok daha önemli müttefikler haline geldi. Fakat genişlettikleri topraklarını, IŞİD sonrasında ve hayata dönmüş merkezi hükümetlere karşı koyarak, elde tutamayabilirler.

MAKALENİN İNGİLİZCE ORİJİNALİ