'Müslüman göçmenler entegrasyon için Hristiyanlığı seçiyor'
Ülkelerindeki şiddetten kaçmak için zorlu yolculuklarla Avrupa'ya giden Müslüman göçmenler, entegrasyon sorununu aşmak için din değiştirme yöntemine başvuruyor. İranlı bir göçmen, "Sistemi suistimal eden birçok kişi var. Bunu söylemekten utanmıyorum. Ama bu o insanların mı, sistemin mi hatası?" diyor...
DUVAR - Ortadoğu'daki şiddetten kaçıp yerleştikleri Avrupa'da entegrasyon sorunuyla karşılaşan Müslüman göçmenlerin, yeni bir hayata başlayabilmek için din değiştirdiği öne sürüldü. İngiliz gazetesi The Guardian'ın haberine göre, Avrupa'da giderek artan sayıda Müslüman, Hristiyan olmak için kiliselere başvuruyor.
The Guardian, kiliselerin kişisel verileri paylaşmadığını vurgulasa da, güvenilir kaynaklara dayanarak haberde şu bilgileri verdi:
HAVUZDA TOPLU VAFTİZ
Haberdeki veriler şöyle:
* Berlin ve Hamburg'daki kiliseler, 2016 başında belediyenin yüzme havuzlarında göçmenler için çok sayıda toplu vaftiz törenleri gerçekleştirdi.
* Berlin'deki Trinity Kilisesi'nin cemaati, son iki yılda 150 kişiden 700'e çıktı. Rahip Gottfried Martens, bu artışın Hristiyanlığı kabul eden Müslümanlarla gerçekleştiğini söyledi.
* Avusturya Katolik Kilisesi'ne 2016'nın ilk üç ayında 300 vaftiz başvurusu yapıldı. Tahminlere göre, bu kişilerin yüzde 70'i göçmen.
* İngiltere'nin Liverpool kentindeki Anglikan Kilisesi'ni, her hafta İran, Afgan ve Orta Asya'nın başka yerlerinden 100 ila 140 kişi ziyaret ediyor.
* İngiltere'nin Bradford kentinde geçen yıl din değiştirmek için kiliseye başvuran her dört kişiden birinin eski dini İslam. Bu kişilerin çoğunun İranlı ve göçmen olduğu belirtiliyor.
'SİSTEMİN HATASI'
Haberde, Müslümanların zorlu bir yolculuktan sonra Avrupa'ya ulaştıklarında kendilerine destek olan Hristiyan sivil toplum kuruluşlarından etkilendiği, aynı zamanda din değiştirerek sığınma başvurularında olumlu sonuç almayı umdukları belirtildi. Hristiyanlığı kabul eden ve şimdi Liverpool'da din adamı olan İranlı Muhammed Ehtederyan, Müslümanların din değiştirmesinin sebeplerinin karmaşık ve çok katmanlı olduğunu anlattı:
“İnsanlar çaresizce yeni bir hayat arayışında ve bunun için bazen yalan söyleyebiliyorlar. Bu anlaşılır bir şey... Sistemi suistimal eden birçok kişi var. Bunu söylemekten utanmıyorum. Ama bu o insanların mı, sistemin mi hatası? Ve kimi kandırıyorlar? İçişleri Bakanlığı'nı mı, bir papaz olarak beni mi yoksa tanrıyı mı?”