Dünya hali

Umutlu olanı kısık gözlerle uzaktan izlemeyen, ufak adımlarla da olsa ilerleyenler hâlâ var. Belki de mümkündür; sözün umutlusu, eylemin uyumlusu... Suyun halleri kadar doğal olan diğer halleri...

Google Haberlere Abone ol

Özgür Cihan*

‘Dünyanın bin bir türlü hali var’, ‘Beterin beteri var’ çocukluğumuzun 80-90’lı yıllarına denk düşen öğretilerinden iki başyapıt olsa gerek. Her ikisi de aile sohbetlerinde bir vesileyle gündem olan konularda, birbirinden bağımsız gibi gözüken ardıl hatırlatmalar. Biri yaşayacağımız olası felaketler ve sıkıntılar için tedbirin önemini, diğeri de o felaketler karşısında nasıl daha büyüğünden kurtulduğumuza şükretmeyi salık verir. Ancak bu yaklaşımın daha iyi hissetme halini sağlamaması bir yana gelecek kaygısını dindirmediği de açık.  Bunların bireysel ve toplumsal bellek tarihimizde önemli olduğu da bir gerçek. Ayrıca güncelliğini de kaybetmedi. Yaşadıklarımız düşüncelerimizi, düşüncelerimiz sözlerimizi, sözlerimiz eylemlerimizi yarınımızı belirlemeye devam ediyor.

Halbuki yaşadığımız coğrafyada uzun süredir ‘Dünyanın bin bir türlü hali’nden basit, güvenli olanını deneyimlemek istiyoruz. Yaşadığımız ülkenin koşulları çocukluğumuzda salık verilen faydasız nasihatlerin, anlık uyuşturucu etkisini bile tepe taklak edecek durumda. Tek faydası, çocuklarımıza anda mutlu kalıp, gelecek için kaygılanmamalarını söylemeyi öğrenmeye başladık. Biz öğretilmiş bir çaresizlikle deli gibi kaygılansak da ebeveynliğimizde bunu yansıtmamaya çalışıyoruz. Sağlık, savaş, ekonomik, ekolojik kriz gölgesinde mutlu çocuklar yetiştirmenin mümkün olmadığını bile bile yol almak da büyük bir yük. Daha genç, heybesinde yükü az olanlarımız olabilirin peşinden gidiyor. Dünyanın iyi hallerinin mümkün olacağına inanabildikleri yerlere göç ediyorlar. Haklı ve zor bir tercih yaptıkları gerçeğini kabul etmek gerek. Ama 80 darbesi ile alınan o ilk derin umutsuzluğun kuşaklar arasında tekrar eden döngüsüne son vermek bazen de böyle mümkün. Giderek.

Kalmayı tercih edenlerin ya da cesaret edemeyenlerin yükü başka ağır. Öyle bir sıkışmışlık hissi ki; tükenmiş ilişkilerden, şehirden, işten, ülkeden tedbirli olmak adına bırakın ayrılmayı, uzaklaşamıyoruz. Bazen de uygun zamanı kollarken yılları deviriyoruz. Düşünme şeklimizdeki kalıpların; bireysel yaşamımızı, alanlarımızdaki siyasi odakları, otoriteleri tedbirli bir yaklaşımla dahi dönüştürmekte zorlanma etkisi yarattığı gerçeğinin farkına varmadan, her ihtimali kollayarak, beterin beteri var yaklaşımı ile yaşayıp gidiyoruz.

Peki yönetme iddiası olanlar, politikayı bilenler bu huzursuzluktan bir güç inşa edebileceğine, değişimin mümkün olduğuna gerçekten inanıyor mu? İktidarın tüm baskı ve sindirme eylemlerine rağmen muhalefetin fiilen bir tıkanma, bekleme, aman daha kötü olur da çuvallarız, kayıp veririz hali cesaretsizlik yaratıyor. Yeni bir şey söylemekten bu kadar ürken, harekete geçmek için bile tüm dengeleri gözeterek bekleyen bir neslin hayaleti geziniyor her yerde.

Ama şu dünyanın başka bin bir türlü halleri yok mu? Böyle korkarak, hep kenarda köşede tedbirli yaşamak dışındaki halleri ne? Toplumsal düzende ileriye, yeniye dair demokratik, toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayan politik dönüşümler olmadıkça, bireyin kendi çabasıyla değişiminin yeterli olmayacağını bilenler nerde?

Umutsuzluk dışında çağrışım yapan iyi, mücadeleci halleri de var. Evet o hallerin simgeleri; Taksim ‘de Gezi Parkı’nın korunması için mücadele edenler, İstanbul sözleşmesi yaşatır diyerek sokaklarda, mahkeme salonlarında hak arayan kadınlar, adalet nöbeti tutan hukukçular, Boğaziçi Üniversitesi’ndeki hukuksuzluğa direnen akademisyen ve öğrenciler, bu sebeplerle cezaevlerinde hukuksuz siyasi yargılamalarla tutuklu, hükümlü kalmakta olanlar.

Umutlu olanı kısık gözlerle uzaktan izlemeyen, ufak adımlarla da olsa ilerleyenler hala var. Ama çoğunlukla yalnız ve geniş kesimlerce anlaşılmayan adımlar olarak kalıyor. Belki de mümkündür; sözün umutlusu, eylemin uyumlusu? Toplumsal çoğunlukça anlaşıldığımız, olabileceğine inandığımız mutlu, güvenli bir dünya hali?  Suyun katı sıvı gaz hali kadar doğal olan diğer hali, iyi hali. Su kadar muhtaç olduğumuz hali…

*Avukat