Salgın koşullarında çocukları nasıl destekleyebiliriz?

Çocuklar ne yapmalarının beklendiğini, bir görevin ne kadar süreceğini ve işlerini bitirdiklerinde ne olacağını bilmekten hoşlanır. Korona virüsü salgını nedeniyle evlere kapanan çocuklar için, özellikle bu dönemde aileler otizm spektrumundaki çocuklar için geliştirilen stratejilerden yararlanabilir.

Google Haberlere Abone ol

Debra Costley

Eşi benzeri görülmemiş bir değişimin yaşandığı bu dönemde, birçok çocuk normalde büyük ölçüde otistik çocukların yaşadığı belirsizlik, kontrol eksikliği ve endişe gibi hisler yaşayacaktır.

Otizm spektrumunda (yelpazesinde/ç.n.) bulunan çocuklara yönelik eğitim stratejileri üzerinde çalışan bir araştırmacıyım ve aynı zamanda özel eğitim öğretmeni olarak da çalıştım. Otistik çocuklar söz konusu olduğunda neyin işe yaradığını, anksiyeteyi hafifletmek ve öğrenimi en üst seviyeye çıkarmak için onları en iyi nasıl destekleyebileceğimizi görmek amacıyla deneyimli okullarda araştırmalar yürüttüm.

Otizm spektrumundaki çocuklara yönelik geliştirilen kimi stratejiler şu anda bütün ebeveynler ve çocuklar için değerli; zira bu stratejiler mesajları açık biçimde iletmek ve bir yapı ve kesinlik sağlamak üzere tasarlandı. İster otistik ister nörotipik* olsun, böylesi kaotik bir dönemde çocuğunuza yardım etmek için odaklanmanız gereken üç alan var:

İLETİŞİM

İngiltere’de yaşayan birçok çocuk için alıştıkları gündelik yaşam altüst oldu. Okula gitmek yerine evdeler, belki de aileleri şu anda normal öğretmenleri yerine onları eğitmeye çalışıyorlar. Belli kilit konumdaki çalışanların çocukları hâlâ okulda olabilirler; fakat akranlarının birçoğu orada değil ve normal dersler durmuş vaziyette.

Otistik çocuklar yeni durumlarla karşılaştıklarında, genellikle yollarını bulmak (uyum sağlamak/ç.n.) için desteğe ihtiyaç duyarlar ve net biçimde iletişim kurmak kaygılarını azaltmaya yardımcı olabilir. ‘social stories’ (sosyal hikâyeler) yaklaşımı, otistik çocukların yeni bir durumda neler olup bittiğini anlamalarına yardım etmek amacıyla otizmli kişilere eğitim veren Carol Gray tarafından geliştirilmiştir.

Sosyal hikâye, genellikle yaşanan durumun ne olduğunu, daha sonra ne olacağını, çocukların ne yapmasının beklendiğini ve sonucun ne olacağını çocuklara açıklayan başlıklar içeren bir dizi resimden oluşur. Carol Gray, salgın hastalıklar, korona virüsü ve çocukların nasıl yardımcı olabileceği konusunda bir dizi sosyal hikâye yazdı.

Siz de ailenizde ve topluluğunuzda çocuklara neler olup bittiğini açıklayan kendi sosyal hikâye versiyonunuzu yaratabilirsiniz. Temel fikir, çocukların nasıl davranmaları gerektiği ve ne olmasını bekleyebilecekleri hususunda güvence ve rehberlik bulma ihtiyacı hissettikleri her an, sosyal hikâyelerine bakabilmelerine dayanır.

YAPI VE PLANLAMA

Ek öğrenme ihtiyacı olan pek çok çocuk, 'yürütme işlevleri' ile ilgili zorluklar yaşar. Bu zorluklar, planlama, kendi işlerini düzenleme, esnek düşünme ve çalışma belleği oluşturma öğelerini içerir. Bu durum, çocukların odaklanmalarını, talimatları izlemelerini ve kendi dürtülerini ya da davranışlarını kontrol etmelerini zorlaştırır. Takip edilecek bir yapı sağlamak, görevlerini tamamlamak noktasında onlara destek sunacaktır.

Her gün yaşadıkları normal işleyişin ortadan kalkması, öğrenme biçimlerinin değişmesi ve bundan sonra neler olacağını bilmemek, bütün çocuklarda bir darbe etkisi yaratacaktır.

Tüm çocuklar ne yapmalarının beklendiğini, bir görevin ne kadar süreceğini ve işlerini bitirdiklerinde ne olacağını bilmekten fayda görürler. Planlama yaparak bir gündelik rutin oluşturmak, çocukların ne zaman okul ödevlerini yapmaları gerektiğini ve (varsa) bahçede oynamak, sanatsal eserler üretmek ya da yemek pişirmek gibi diğer etkinlikleri ne zaman yapabileceklerini anlamalarına yardım edecektir.

Zaman çizelgelerinin yalnızca otizm yelpazesinde bulunanlar için değil, sınıftaki diğer tüm çocuklar için de ne kadar mühim olduğunu ortaya koyan bir araştırmaya katıldım. Çocuğunuzla, hangi etkinlikleri ne zaman yapacağına ilişkin görsel bir zaman çizelgesi oluşturabilirsiniz. Bu çizelge, küçük çocuklar söz konusu olduğunda, öğrenim, molalar ve el yıkama benzeri faaliyetleri temsil eden resimler de içerebilir: Daha büyük çocuklarsa, örneğin ne zaman matematik ya da dil bilgisi çalışacaklarını göstermek için ders zaman çizelgelerini renklendirebilirler.

Bunlarla birlikte, araştırmalarımız, bir çalışma sistemi oluşturulmasının bir sınıftaki çocukların tamamına fayda sağladığını gösterdi. Çalışma sistemi aracı, en basit haliyle çocuğun o sabah veya öğleden sonraki çalışma saatleri içerisinde tamamlaması gereken işlerin yazılı olduğu kartları içeren bir kutu ya da klasör olabilir. Bu, çocuğun sol tarafına yerleştirilir. Ardından, zaman çizelgelerinde belirtilen haliyle çalışmayı tamamlarlar ve bitirdiklerinde, tamamlanan konuyu işaretlerler. Tamamlanan her çalışmanın yazılı olduğu kağıt, sağ taraftaki başka bir kutuya ya da klasöre yerleştirilir.

Bu sistem net bir yön duygusunun yanı sıra, tamamlanması gereken iş bittikçe ve sağdaki yığın soldaki yığından daha büyük hale geldikçe memnuniyet hissi verir. Şu anda hazırlanmış birçok sanal çalışma sistemi mevcut; fakat yapışkan notlar ya da not defteri üzerinde set halinde hazırlanan bir çalışma listesi de çocuğunuzun kendi tercih ettiği çalışma sistemini oluşturmak için kullanılabilir.

ÖZEL İLGİ ALANLARINDAN YARARLANMA

Birçok otistik çocuğun odaklandığı, muazzam miktarda bilgi edinebildikleri ve diğer insanlarla paylaşmak istedikleri ilgi alanları bulunur. Buna 'özel ilgi alanı' diyoruz.

İster otistik isterse nörotipik olsun, çocukların büyük kısmı belirli bir okuldaki belirli bir dersle ilgisi olmayan bir şeylere özel ilgi duyar. Bu konu uzay, hayvanlar, müzik veya filmler olabilir. Şimdi, onların sahip oldukları bilgileri kullanmak ve özel ilgi alanları etrafında kendi projelerini geliştirmeye teşvik etmek için mükemmel bir zaman.

Bunlar, bir hikâye ya da şiir yazmak, resim çizmek, internetten çeşitli görüntüler toplamak, fotoğraf çekmek, belirli bir konuyla ilgili deneyimleri hakkında başka insanlarla söyleşi yapmak ve hepsini bir defter veya klasöre koymak gibi faaliyetleri içerebilir. Bu tür bir ‘özel proje’, o gün için kararlaştırılan ders faaliyetlerinin tamamlanması karşılığında bir ödül olarak kullanılabilir.

*Nörotipik; insanların nörolojik gelişimi ve durumlarını, dil bilgilerini ve sosyal işaretleri değerlendirme becerilerini birçok insanın normal olarak algılayacağı durumlarla uyumludur. İlk olarak otistik topluluklar içindeki otistik olmayan insanları tanımlamak için uydurulan bir sözcükse de daha sonra ‘nörodiversite’ hareketi ve bilimsel alanda da kabul görmüştür. (ç.n.)

Yazının aslı The Conversation sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)