Dünya Forum: Adeta Nietzsche’nin hayalindeki insan / Nadia Comaneci

Nadia Elena Comaneci, jimnastik tarihindeki en devrimci karakterlerden biridir. Spor hayatı boyunca ortaya koyduğu performans, onu kısa sürede dünya çapında bir kahramana dönüştürdü. Her ne kadar hayatının erken yılları ağır bir çalışma temposu ve ailevi problemlerle geçse de ilerleyen yıllarda, kazandığı başarılara uygun bir hayat yaşamayı başardı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Nadia Comaneci, 12 Kasım 1961 tarihinde Romanya’nın Karpat Dağları’nda bulunan Onesti adlı küçük bir kasabasında dünyaya geldi. Babası, bir otomobil tamircisi olan Gheorge Comaneci, annesi Ştefania Comaneci’ydi ve Nadia’nın Adrian adında bir erkek kardeşi vardı.

Nadia Comaneci, altı yaşındayken antrenör Bela Karolyi tarafından keşfedildiğinde, arkadaşıyla birlikte okulun oyun alanında çember çeviriyordu. Dünyaca tanınan Romen antrenör ve eşi, nihayetinde dünyanın her yerindeki etkinliklerde yarışmak için eğitilebilecek genç potansiyeller arıyorlardı. Bela, Nadia’da kesinlikle özel bir çocuk gördü ve teneffüs sona erdiğinde, çemberi kusursuz biçimde döndüren kızı aramak için tüm sınıfları gezdi. Sonunda onu bularak Nadia’ya jimnastik eğitimi verme teklifinde bulundu.

Nadia, Bela ile antrenman yapmayı kabul etti ve yedi yaşına geldiğinde koçuyla her gün 2-3 saat pratik yapmaya başladı. Onesti’de bulunan okuldaki ilk öğrencilerden biri oldu. Bela, sıkı çalışmasından ve bağlılığından etkilenirken, Nadia, sıkı çalışmanın her zaman işe yaramadığını kısa zamanda öğrenecekti. İlk birkaç amatör yarışma sırasında jimnastikçi birçok defa düştü; yine de bu sadece onu daha fazla çalışmaya yönlendirdi.

O ve kardeşi, Romanya’daki birçok ailede olduğu üzere Ortodoks Kilisesi’nin etkisi altında yetiştirilmişti. Nadia enerji dolu, zapt etmesi zor bir çocuktu ve bu nedenle ailesi jimnastik derslerine gitmesine onay vermişti. Büyük olasılıkla, verdikleri kararın kızlarının hayatını inanılmaz biçimde etkileyeceği akıllarına bile gelmemişti.

Küçük çocuk spor eğitimine başladığı günden itibaren jimnastik sporuna karşı belirgin bir tutku, yetenek ve beceri sahibi olduğunu gösterdi. Bir çocuk için ağır bir yaşam tarzı gibi görünse de Nadia’nın aklından asla çıkarmadığı bir hedefi vardı; olimpik bir sporcu olmak.

Nadia Comaneci, 1969’da henüz 7 yaşında ilk resmi yarışmasına katıldı. Romanya Ulusal Gençler Şampiyonası umduğu gibi gitmedi. Ancak, hayal kırıklığı yaratan sonucun kendisini yavaşlatmasına izin vermeyecekti. Nadia, ertesi yıl aynı yarışmaya katılmak için her zamankinden daha fazla çalıştı ve birinciliği kazandı. Sonunda, herkes küçük jimnastikçinin özel bir şeylere sahip olduğunu fark etmişti. 12 yaşına geldiğinde, devlet tarafından işletilen bir jimnastik okulunda yaşıyor ve haftanın 6 günü, günde 8 saat Karolyi ile çalışıyordu.

OLİMPİYATLARA GÖZ ALICI BİR GİRİŞ

Nadia güçlenip yarışmalar kazanmaya devam etti. 1975’te nihayet üst düzey yarışmalara uygun hale geldi ve böylece Avrupa Şampiyonası’na katıldı. Burada bir gümüş madalya ile dört altın madalya kazandı.

Nadia’nın en büyük rüyası, Kanada’nın Montreal kentinde düzenlenen 1976 Olimpiyatları’nda gerçekleşti. Henüz on dört yaşında bir gençken, yaşamının en büyük yarışmasına katıldı; elbette o zamanlar, jimnastik dünyasında ne tür bir etki yaratacağını kendisi de bilmiyordu. Olimpiyatın takım yarışmaları bölümünde, Nadia Comaneci dünyayı ve spor dünyasının o dönemki yıldızlarını asimetrik paralelde gerçekleştirdiği serisiyle tam anlamıyla şaşkına çevirdi.

Nadia’nın serisine verilen puan, toplamda 10.00 üzerinden 10.00’du; Nadia’yı nefesini tutarak izleyen hakemler, gerçekten de büyüleyici bir performansın hakkını vermişti. İronik biçimde, salonda bulunan skor tahtası bu puanı gösteremiyordu; zira hiç kimse bir sporcunun bu kadar çok puan alabileceğini düşünmemişti. Bu nedenle skor tahtasında toplam puan 1.00 biçiminde gösterilmişti.

Olimpiyatlar boyunca Nadia, altı farklı dalda mükemmel performans göstererek hepsinde de 10 tam puanı hanesine yazdırmayı başardı. Yarışmaların sonunda Nadia Comaneci, boynu her türden madalyalarla kaplı bir halde, asimetrik paralel ve denge aletinde altın, takım yarışmasında gümüş ve yer hareketlerinde bronz madalya kazanarak evine döndü. Bu genç hanımefendi inanılmaz bir başarı kazanmıştı ve henüz spor hayatının başındaydı. Nadia Comaneci yalnızca olimpiyat tarihinde 10 tam puan alan ilk jimnastikçi değil, aynı zamanda jimnastik dalında Olimpiyat Altın Madalyası’nı kazanan en genç insan olma rekorunu hâlâ elinde tutuyor.

İlk olimpiyat oyunlarından sonra, Nadia hızla jimnastik dünyasının sevgilisi oldu. 1976’da Associated Press tarafından Yılın Kadın Sporcusu seçilirken, BBC tarafından Yılın En Çok Okunan Spor İnsanı ilan edildi.

Nadia dergilerden de yoğun bir ilgi gördü ve dünyanın en saygın dergilerinin kapaklarına taşındı. Romanya’ya döndükten sonra ailesine yepyeni bir araba hediye eden Romanya hükümeti, ona da bir ay tatil hakkı vermişti. O, artık bir yıldızdı!

Çoğu jimnastikçi, olimpiyatları kazanıp hedeflerine ve en büyük hayallerine ulaştıklarında spordan emekli olurlar; ancak Nadia emekli olmayı kabul etmedi. Sporu hâlâ çok seviyordu ve daha da büyük başarılara açtı.

Nadia’nın bir diğer büyük yarışması, üç yıl üst üste kazandığı Avrupa Şampiyonası oldu. 1980’de Comaneci, Moskova’da düzenlenen olimpiyatlarda tekrar sahneye çıktı. Şimdi 18 yaşındaydı, jimnastik sporunda ilerlemeler yaşanıyordu ve çok dişli rakiplerle sert bir rekabet söz konusuydu. Buna rağmen, Nadia Comaneci güçlü bir şekilde geri dönmüştü ve denge aleti ve yer hareketlerinde altın madalya, diğer serilerde ve takım yarışmalarında gümüş madalya kazanarak olimpiyatları tamamladı.

BUHRANLA DOLU BİR DÖNEM VE ERKEN EMEKLİLİK

Nadia, 1976 Olimpiyatları’ndan sonra son sürat yoluna devam ediyormuş gibi gözükse de, evde işler o kadar iyi gitmiyordu. İlk olarak, ailesi genç jimnastikçi için oldukça zor bir karar alarak boşandı. Ancak, işler daha da kötüleşmek üzereydi. Romen spor yetkilileri, bilinmeyen nedenlerle Nadia’nın başka bir antrenörle çalışması gerektiğine karar vermişti. Altı yaşından beri Bela Karolyi ile çalışıyordu ve peş peşe gelen ayrılıklar, genç kızın kalbini kırmıştı. Nadia’nın hayatı dağılıyordu.

Genç spor yıldızı için işler o kadar kötü gidiyor ki, Nadia adeta bir kapana kısılmıştı. 1977 yılında, daha 15 yaşındayken, çamaşır suyu içerek kendi hayatına son vermeye çalıştı.

Montreal'deki olimpiyatlar sırasında.

Olaydan sonra iki gün hastanede kaldı. İlk başta bu söylentileri reddetmesine rağmen, 1990 yılında Life dergisine verdiği röportajda yaşananları teyit etti. Bu kötü günlerin ardından, Romen yetkililer Nadia’nın Bela Karolyi ile yola devam etmesine onay verdiler.

1979’da, Nadia Comaneci için işler daha da sıkıntılı bir hâl aldı. Jimnastikçinin, Romanya Devlet Başkanı Nicolae Ceaușescu’nun en küçük oğlu olan Nicu Ceaușescu ile ilişkisi olduğu iddia edildi.

Nicu, playboy hayatı yaşayan, bağımlısı olduğu kumarda büyük miktarda paralar kaybeden ve genellikle zorba davranışlarıyla tanınan bir gençti. Söylentiler hiçbir zaman teyit edilmezken, jimnastik dünyasının bir zamanlar en sevilen kahramanı için güzel bir tablo çizmemişti.

Uzun ve hayranlık yaratan bir jimnastik kariyerinden sonra, her alanda diğer jimnastikçilerden daha fazlasını başaran Nadia Comaneci, 1981 yılında jübilesini yaptı.

Romen hükümeti, hızlı bir şekilde Nadia Comaneci’nin doğru etkinlikler vasıtasıyla onlara çok para kazanabileceğini fark etmişti. 1981 yılında, Amerika’daki 10’dan fazla şehirde gerçekleştirilen Nadia Turu’nu düzenlediler.

Hükümet, bu akıllı pazarlama manevrasından devlet için yaklaşık 250 bin dolar kazandı. Nadia’nın kendisiyse Amerika turundan sadece bin dolar kazanmıştı.

1996’da jimnastikçi Bart Conner’la evlenen Nadia, kendisini hayır işlerine adadı. Özel Olimpiyatlar Yönetim Kurulu’nda görev alırken, engelli çocuklarla birlikte birçok spor çalışması yürüttü. Comaneci ayrıca, Bükreş’te çocuklar için düşük maliyetli ya da ücretsiz tıbbi bakım ve sosyal destek sağlayan Nadia Comaneci Çocuk Kliniği adlı kendi kliniğini kurdu. Oğulları Dylan 2006 yılında dünyaya geldi.

Jimnastik sporunu ise asla terk etmedi. Hâlâ Romanya Jimnastik Komitesi Onursal Başkanlığı’nı yürütüyor. Eşiyle birlikte bir jimnastik merkezi işletirken, jimnastik malzemeleri satan mağazalarla birlikte bir jimnastik dergisinin yöneticiliğini yürütüyor.

Comaneci’nin sürmekte olan başarısının sebeplerinden biri, olimpiyatlardan sonra kendi köşesine çekilmemesiydi. Tıpkı efsanevi yüzücü Michael Phelps gibi, Comaneci de olimpiyat altınlarını kazanmasından sonda hem spor alanında hem de kamusal hayatta varlığını sürdürdü.

Kaynaklar:

https://myhero.com/comaneci_LC_PCVS_CA_08

https://www.liveabout.com/gymnast-nadia-comaneci-1714733

http://www.worldation.com/stories/incredible-story-nadia-comaneci/2/

https://www.biography.com/athlete/nadia-comaneci