Dünya Forum: Bob Woodward / Nixon’dan sonra Trump’ı da devirecek mi?

ABD tarihinin en büyük gazetecilik başarılarından biri olan Watergate araştırması, o zamanlar henüz genç bir gazeteci olan Bob Woodward tarafından gerçekleştirilmiş, ortaya çıkan skandalın ardından dönemin ABD Başkanı Nixon koltuğundan olmuş, onlarca yardımcısı ve sadık adamı hapis cezalarına çarptırılmıştı. Woodward’a gizli belgeleri sızdıran ve FBI’ın o dönemki iki numaralı adamı olan Mark Felt ise 2005 yılına dek, kaynağın kendisi olduğunu inkâr etmeyi sürdürdü.

Google Haberlere Abone ol

Tarkan Tufan - [email protected]

DUVAR - Gazetecilik tarihinde çığır açan bir araştırma olan, ABD Başkanı Richard Nixon'ın istifa etmesiyle sonuçlanan Watergate skandalı, günümüzde de 'araştırmacı gazeteciliğin ne demek olduğu' hakkında en büyük örneklerden biri olarak önümüzde duruyor. Bob Woodward, bu başarılı çalışmanın ardından gerçekleştirdiği onlarca diğer araştırmayla, gazetecilik alanındaki yerini korumayı daima başardı. Woodward’ın araştırmaları 'Başkan’ın Adamları' gibi büyük başarı sağlamış birçok filme de esin kaynağı oldu. Son kitabı 'Fear' (Korku) da günümüz ABD Başkanı Donald Trump ve etrafında dönen sarsıcı olaylara odaklanıyor ve yeni bir gazetecilik başarısı olarak dikkat çekiyor.

BOB WOODWARD KİMDİR?

Bob Woodward, 1971 yılından bu yana The Washington Post gazetesinde muhabir ve araştırmacı olarak çalışıyor. İlk olarak 1973’te, Carl Bernstein’la birlikte yürüttüğü Watergate araştırmasıyla, Bernstein’la birlikte ilk Pulitzer Ödülü’ne layık görüldü. İkinci Pulitzer ödülünü ise 11 Eylül terör saldırılarının ayrıntılarının açığa çıkarılmasında gösterdiği öncü muhabirlik rolü nedeniyle kazandı. Bu ödüllerin yanında yaklaşık on farklı ödüle daha lâyık görüldü.

All the President's Men (Başkanın Bütün Adamları) filminin afişi

Tamamı çok satanlar listesine giren 18 kitap yazdı ya da eş-yazarlığını yaptı. Bunlardan on tanesi en çok satanlar listesinde 1 numaraya dek yükseldi. En son yayınlanan kitabı, 'Korku: Beyaz Saray’daki Trump', Eylül ayı içerisinde ABD’de okuyucuyla buluştu.

Gazetecilik alanında Woodward’un en büyük rakiplerinden olan CBS News’den Bob Schieffer, "Woodward, zamanımızın en iyi muhabiri olarak kendini yarattı. O, tüm zamanların en iyi muhabiri olabilir" yorumunda bulunuyor.

CIA ve Savunma Sekreterliği eski müdürü Robert Gates, 2014 yılında, Woodward’ı CIA’ye dahil etmeyi çok istediğini belirterek, onun olağanüstü bir yeteneğe sahip olduğunu, cesareti ve yetenekleri konusunda benzersiz bir insan olduğunu ifade ediyordu.

The New York Times’ın eski editörlerinden biri olan Gene Roberts, Woodward-Bernstein ikilisinin Watergate’le ilgili araştırmasının kapsamını "Belki de tüm zamanların en büyük belgelendirme faaliyeti" biçiminde nitelendiriyor.

GENÇLİK DÖNEMİ VE GAZETECİLİĞE BAŞLAMASI

Woodward, 26 Mart 1943’te Illinois eyaletindeki Geneva kentinde Jane ve Alfred Woodward çiftinin çocuğu olarak dünyaya geldi. 1961’de Yale Üniversitesi'ne burslu biçimde kaydolarak tarih ve İngiliz edebiyatı dallarında eğitim gördü. 1965 yılında ABD Donanması’nda beş yıllık bir göreve başladı.

1970 yılında teğmen olarak terhis edildikten sonra, hukuk fakültesine devam etmeyi düşünürken, Washington Post’a muhabir olarak başvurdu. Washington Post’un metropol editörü Harry M. Rosenfeld, iki haftalık bir deneme süresi verse de Woodward başarısız oldu. Ancak, Washington kentinin banliyölerinde yayın yapan haftalık Montgomery Sentinel gazetesinde geçen bir yıllık stajın ardından, Woodward 1971 Eylül ayında Washington Post’ta muhabir olarak işe alındı.

BAŞKAN NIXON VE WATERGATE SKANDALI

Woodward’ın Bernstein’la birlikte yazdığı ilk kitabı 'Başkanın Adamları', Nixon’un 1974 yılında istifa etmesinden önceki ilkbahar ve yaz döneminde ABD çok satanlar listesinde bir numaraya yükselmişti. 'Başkan’ın Adamları' kitabının 1976 yılında çekilen sinema versiyonu, Robert Redford’un Woodward’ı ve Dustin Hoffman’ın Bernstein’ı canlandırdığı kült bir eser haline geldi.

1972 yılında Woodward ve Bernstein, Washington Post’ta yayınladıkları belgeler nedeniyle, yeniden seçilmek için kampanya yürüten Nixon, Cumhuriyetçi liderler ve Beyaz Saray tarafından düzenli biçimde kınandı. 16 Ekim 1972’de Beyaz Saray Basın Sekreteri Ron Ziegler bu belgeleri "Söylenti, uydurma ve suça iştirak" biçiminde nitelendirdi. Bunun altı ay sonrasında, 1 Mayıs 1973 günü, Ziegler kendi sözlerini tekzip ederek şu sözleri söyleyecekti: Washington Post’tan, Bay Woodward ve Bay Bernstein’dan özür dilerim. . . Bu hikâyeyi kararlı biçimde takip ettiler ve büyük bir takdiri hak ediyorlar.

Bunun ardından, Senato’nun Watergate Komitesi, Beyaz Saray Adli Komitesi ve Watergate Özel Savcısı’nın yürüttüğü soruşturma, Woodward-Bernstein ikilisinin yayınladığı belgelerin doğru olduğunun, yanı sıra, suçun kapsamını ve derinliğini ve görevin kötüye kullanıldığını gösterdiğini ortaya koydu. Nixon’un en sadık Beyaz Saray yardımcıları H.R. Haldeman ile John Ehrlichman ve Nixon’un baş avukatları eski Başsavcı John N. Mitchell, Beyaz Saray Müşaviri John W. Dean ve Nix Kalmbach da dahil olmak üzere, Watergate soruşturmaları neticesinde 40’tan fazla kişi hapis cezasına çarptırıldı.

'DERİN BOĞAZ' MARK FELT’İN BÜYÜK ROLÜ

Nixon döneminde FBI’ın (Federal Araştırma Bürosu) iki numaralı yöneticisi olan Mark Felt, Watergate skandalının açığa çıkarılmasında kilit bir öneme sahipti. Yıllar boyunca, sürekli biçimde bu rolünü reddetmişti. Ancak 2008’deki ölümünden birkaç yıl önce, 2005’te bir gazeteciyle yaptığı söyleşide, Watergate skandalıyla ilgili belgeleri Bob Woodward’a ulaştıran kişinin kendisi olduğunu kabul etti. Skandalın açığa çıktı dönemde 'Derin Boğaz' adıyla anılan ama kimliği 2005’e dek saklı kalan Felt, ABD tarihini değiştirecek oranda büyük bir olayın baş aktörü olarak, Woodward’a binlerce sayfalık bilgi aktarmıştı.

Bu açıklama, Woodward ve ortağı Carl Bernstein’ı oldukça şaşırtmıştı. İkili, ölümüne kadar kimliğini açığa çıkarmamak yolunda Felt’e verdikleri sözü tutmuşlardı ama Felt’in kendisi artık bu sırrı ifşa etme gereği duymuştu. Gerçekten de Bob Woodward ve Carl Bernstein, Mark Felt’i tam 36 yıl boyunca korumak konusunda oldukça titiz davranmıştı.

Mark Felt, Nixon’un düşüşünde kritik bir rol oynadı. Gizli bir muhbir olarak, hikayeyi basında canlı tutuyordu. Federal Soruşturma Bürosu Müdür Yardımcısı olarak, Başkan Nixon’un, FBI’ın yürüttüğü Watergate soruşturmasını engelleme çabalarıyla mücadele etti. Felt olmasaydı, yasadışı telefon dinleme, hırsızlık ve kara para aklama da dahil olmak üzere, Nixon’un Beyaz Saray’daki başkanlık yetkilerinin kötüye kullanılması nedeniyle bir soruşturma yürütülmesi mümkün olamazdı. Nixon, Felt’in Watergate mücadelesinde düşmana yardım sağladığını öğrendiğinde ona lanetler yağdırmıştı. Bu konuşma Oval Ofis’te kaydedilmişti ve daha sonraları kamunun erişimine de açıldı.

Skandalın ardından Nixon koltuğundan olurken, kendine sadık tüm görevliler çeşitli cezalar aldı. Mark Felt’se kendisine açılan bir ceza davasında, Kasım 1980’de, Amerikalıların anayasal haklarını ihlal etmek amacıyla komplo kurmaktan suçlu bulundu. Watergate sırlarını sızdırması nedeniyle onu özel olarak kınamış olan Nixon, onun lehine tanıklık etti. Savcılık tarafından davet edilen jüriye, Başkanların ve ona bağlı çalışan görevlilerin, ulusal güvenlik nedeniyle yasadışı arama yapma hakkına sahip olduklarını ifade etti.

Dava savcısı John W. Nields, 2005’te Washington Post’a verdiği demeçte "'Derin Boğaz' Felt, en üst düzey hükümet yetkililerinin Anayasa’ya ve ülke yasalarına tabi olması ilkesini oluşturmaya yardımcı oldu” diyordu.

Mahkumiyetin üzerinden yedi ay geçtikten sonra, Başkan Ronald Reagan, Mark Felt’i affetti. O günlerde 67 yaşında olan Felt, kararı büyük sembolik değerlerden biri olarak sevinçle karşıladı ve Başkan’ı kararından ötürü kutladı.

Mark Felt bundan sonra, yirmi beş yıl boyunca kamuoyundan kayboldu; her zaman için kendisinin 'Derin Boğaz' adlı muhbir olduğunu inkâr etmeyi sürdürdü. Ancak hayatının son yıllarında artık bu sırrı ifşa ederek, belki de sırtındaki büyük bir yükten kurtuldu.

WOODWARD GÖZLERİNİ TRUMP YÖNETİMİNE DİKTİ

Woodward, 1970’lerden bu yana araştırmalarına neredeyse hiç ara vermedi ve Bill Clinton, George W. Bush ve Barack Obama da dahil olmak üzere, hepsi Beyaz Saray hakkında olan 17 kitap yazdı. Watergate’ten bu yana çalışmalarını destekleyen sansürsüz ve yöntemsel raporlama, yaşı ilerledikçe daha fazla yoğunlaştı.

'Fear' (Kroku) adlı 448 sayfalık kitabı için, gerçek bir sanat eserini andıran bir çalışmayla, neredeyse iki yıl boyunca yönetimdeki önemli şahsiyetlerle konuştu. Eski bir Trump yönetimi yetkilisi, kitap yayınlanmadan önce 'Gerçek bir kıyım olacak. Woodward’la herkes konuştu" sözlerini sarf etti.

Başkan Trump, kendisi ile görüşme yapılmadığını ve bu nedenle ağustos ayında gerçekleşen bir telefon görüşmesinde bu durumu Woodward’a şikayet ettiğini vurguladı.

Woodward, Başkan’a, “Mızrağımı sana getirmeye çalışırken kırdım,” diye esprili bir yanıt verdi. Bunun yanı sıra, kitabın “Trump yönetimine ve Başkan’ın kendisine ilişkin sert bir görünüm sunacağını” da beyan etti.

Trump’sa bu sözleri şöyle yanıtladı: “Öyle görünüyor ki, kötü bir şeyler olacak.”

Dustin Hoffman (Carl Bernstein) [solda] ve Robert Redford (Bob Woodward) All the President's Men filminde.
İLK GÜN 1 NUMARAYA YERLEŞTİ

Woodward’un yeni kitabı, satışa çıktığının duyurulmasıyla bir gün içinde Amazon’da bir numaraya yerleşti. Yönetimin ilk 18 ayına ilişkin en detaylı araştırma olduğu ifade ediliyor.

Woodward’un ortağı Carl Bernstein, geçtiğimiz günlerde Guardian gazetesine verdiği bir demeçte, “Trump’ı keyifli bir deneyim olarak adlandırmaya çağıracağım. Bunun Amerika için tehlikeli bir dönem olduğunu düşünüyorum; hukukun üstünlüğüne ya da hakikate inanmayan bir başkanımız var. Bu şeyleri mutsuz bir havada söylemiyorum. Resmi olarak seçildi ve bence bu oldukça sıra dışı bir durum" dedi.

Bernstein, ayrıca, bu dönemde Watergate’le bazı benzerliklerin kaçınılmaz olduğunu ifade ediyor: Açıkçası, benzerlikler var, en azından hikâyenin bir parçası benziyor; bu, seçim sürecini baltalamakla ilgili bir şey değil. Ayrıca, her iki örnekte de özel savcılarla örtüşüyorsunuz.

Fakat bu dönemin farklılıkları, Bernstein açısından daha derin görünüyor. Bernstein şöyle açıklıyor: Bu dönem, sistemin çalışması anlamında Watergate’ten daha kötü ve sistemin mevcut durumda çalışıp çalışmadığı henüz belli değil. Hiçbir başkan, Amerikan basınını ötelemek için Trump’ın yaptığı gibi bir şey yapmamıştı ve 20. yüz yılın büyük despotlarını anlatan ifadeyle bir ‘halk düşmanı’ olarak, ilk değişikliği de gerçekleştirdi.

Beyaz Saray ve Başkan Trump, kitaba ilişkin olarak 'eski mutsuz çalışanlar' tarafından ortaya atılan 'uydurma hikayeler' olduğu yönünde açıklamalarda bulundu. Trump, Daily Caller’a verdiği bir demeçte, "Bu yalnızca yeni bir kötü kitap" dedi ve Woodward’un 'çok fazla güvenilirlik problemi olduğunu' sözlerine ekledi.

KİTAPTAN BAZI ALINTILAR...

Gary Coh;: “Bunu durdurabilirim. Belgeleri masasından alacağım.”

Woodward, kitabında, Trump yönetiminin memurlarının (Başkan’ın Ekonomi Danışmanı Gary Cohn ve Beyaz Saray Personel Sekreteri Rob Porter’ın) özellikle Başkan Trump’ın imzalamasını engellemek için bazı belgeleri masasından aldığı birkaç örnek aktarıyor.

Bu davranış, yönetimin ve halkın, Trump’ın tehlikeli dürtüleri olarak gördükleri şeyleri engellemek amacını güden daha geniş bir çabanın parçasıydı. Başkan’ın, ülkenin Kuzey Amerika Serbest Ticaret Anlaşması’ndan (NAFTA) çekilmesine izin verebilecek olan belgeler ve Güney Kore ile planlanan bir ticaret anlaşması bu yolla gizlendi ve ABD bu anlaşmaları yeniden gözden geçirme listesine aldı.

Woodward bu eylemleri “idari bir darbeden daha azı değildi” diye tanımlıyor.

Donald Trump: “Hadi onu öldürelim. Hadi gidelim.”

Woodward’a göre Başkan’ın personeli açısından önemli noktalardan biri, dış politikaya ilişkin “tehlikeli dürtüler” diye adlandırdıkları şeylerdi. ABD’nin, Suriye hükümetinin Nisan 2017’de yeni bir kimyasal saldırı başlattığına inandığını ifade eden Trump, Savunma Bakanı James Mattis’e, Başkan Beşar Esad’a suikast düzenlemesini emretti. Başkan, Mattis’e “Hadi, gidip çoğunu öldürelim,” dedi.

James Mattis ise bu görüşmenin ardından bir yardımcısına, Trump’ın isteklerinin “hiçbirini” gerçekleştiremeyeceğini söyledi.

'PROFESYONEL BİR YALANCI'

Beyaz Saray Ekonomi Danışmanı Gary Cohn, Ağustos 2017’de beyaz milliyetçilerin gerçekleştirdiği ve şiddet olaylarına sahne olan yürüyüşlerin ardından, Başkan’ın ırkçılar hakkında sempati barındıran yorumlar yapması nedeniyle istifa etmek istediğinde, Trump onu “ihanet” etmekle suçladı. Woodward’a göre Cohn, Başkan’ı “profesyonel bir yalancı” olarak görüyor.

Trump ayrıca, Ticaret Sekreteri Wilbur Ross’a kendisine güvenmediğini söyledi. Kitapta aktarıldığı kadarıyla, “Seninle daha fazla görüşme yapmak istemiyorum," demişti.

Kitapta, Trump ve Beyaz Saray görevlileri arasında geçen yüzlerce sıra dışı konuşma ve yönetim tarzına ilişkin sayısız tuhaf davranış ve olaya yer verilirken, Woodward’un yeni kitabının yeni bir Watergate olmasa da Trump için epey sıkıntılı günlere kapı açacağı düşünülüyor.

Kaynaklar:

https://www.washingtonpost.com/people/bob-woodward/?utm_term=.bbe498756310

https://www.telegraph.co.uk/news/2018/09/04/bob-woodward-watergate-veteran-set-sight-donald-trump/

https://www.theguardian.com/us-news/2018/aug/12/woodward-bernstein-watergate-donald-trump-era?CMP=Share_iOSApp_Other

https://www.bbc.com/news/world-us-canada-45415151

https://www.nytimes.com/2008/12/19/washington/19felt.html

https://www.nytimes.com/2005/06/01/politics/deep-throat-unmasks-himself-as-exno-2-official-at-fbi.html?action=click&contentCollection=Washington&module=RelatedCoverage&region=EndOfArticle&pgtype=article