Toksik ilişki alışkanlıkları

Hikâyeyi bilirsiniz. Porselenlerin duvarlarda kırıldığı, ağlama krizlerinin yaşandığı, pratikliklere ve geleneksel cinselliğe burun kıvıran o mantıksız ama tutkulu aşk hikâyesi. Erkekler de kadınlar da ilişkilerini ve birbirlerini metalaştırmak üzere büyütülüyor. Partnerlerimiz ortak duygusal destek paylaşımında bulunacağımız biri de değil de malvarlığı gibi görülüyor.

Google Haberlere Abone ol

Mark Manson * 

Okullarda lise öğrencilerine cinsel eğitim veriliyor ve evliliğin hukuki zemini öğretiliyor. Belki 19. yüz yıldan kalma birkaç tuhaf aşk hikayesi de okutuluyor. Ama berbat bir eş ya da partner olmamayı öğreten bir şey yok. İlişkilerle ilgili eğitim yok ya da daha kötüsü, kadınlar için bazı dergilerin tavsiye köşeleri var.

Çoğunlukla “dene-yanıl” yöntemiyle öğreniliyor. Çoğu insan gibiyseniz, “yanıl” kısmında takılmış olabilirsiniz. Sorunun bir bölümü, sağlıksız ilişkilerin kültürümüze işlemiş olmasında gizli. Hikayeyi bilirsiniz. Porselenlerin duvarlarda kırıldığı, ağlama krizlerinin yaşandığı, pratikliklere ve geleneksel cinselliğe burun kıvıran o mantıksız ama tutkulu aşk hikayesi. Erkekler de kadınlar da ilişkilerini ve birbirlerini metalaştırmak üzere büyütülüyor. Partnerlerimiz ortak duygusal destek paylaşımında bulunacağımız biri de değil de malvarlığı gibi görülüyor.

Pek çok kişisel gelişim kitabı da yardımcı olmaktan bir hayli uzak. (Hayır, kadınlar ve erkekler farklı gezegenlerden gelmez, korkunç bir genelleme!)

Ancak şanslıyız ki, geçtiğimiz on yıllarda sağlıklı ve mutlu ilişkiler adına pek çok psikolojik araştırma da yapıldı. Pek çoğunda ortak bazı özellikler var. İlginç şekilde pek çok insan tarafından fark edilmeyen bu özellikler, çoğu zaman ‘romantik’ kabul edilen ilişkilere de aykırı kabul ediliyor.

Aşağıda insanların normal ve sağlıklı kabul ettiği ancak sorunlu ve toksik (zehirli) bir ilişkiye işaret eden altı başlık yer alıyor.

1. İlişkinin “skor kartı”

Nedir: Skor tutma fenomeni, ilişkide olduğunuz kişinin sizi sıklıkla geçmişte yaptığınız hatalar nedeniyle suçlamasıdır. İki taraf da bunu yapıyorsa “skor kartı” diyebiliriz. Bu, zamanla kimin diğerini daha çok yaraladığına ya da kimin diğerine daha çok borçlu olduğuna dair bir savaşa dönüşür.

Partnerinizin 2010 yılındaki 28. yaş gününde berbat davrandınız ve bu durum hayatınızı mahvetmeye devam ediyor. Neden? Çünkü her hafta size hatırlatıyor. Ama sorun değil; zira bir seferinde siz de onun iş arkadaşıyla olan flörtöz mesajlarını yakalamıştınız. Bu durumu eşitler ve size yeterince kızamamasını sağlar. Doğru değil mi?

Yanlış.

Neden toksik: İlişki skor kartı zaman içinde gelişiyor; çünkü bir sürü insan güncel haklılıklarını meşru kılmak için geçmiş yanlışları asla bırakmıyor. Kendinize bu durumu devamlı hatırlatmanın yanı sıra, geçmişten gelen suçluluk ve kırgınlıkları partnerinizi mevcut günde hatalı hissettirmek için manipülasyon aracı olarak kullanıyorsunuz. Eğer bu uzun sürerse, iki taraf da diğerinden daha suçsuz olduğunu ispat etmeye odaklanmışken, sorunu çözmeyi unutur. İnsanlar tüm zamanlarını birbirleri için neden doğru insan olduklarını göstermek yerine, neden yanlış kişi olduklarını ispat etmeye harcamış olurlar.

Ne yapmalısınız: Eğer gerçekten olaylar arasında bir bağlantı yoksa, sorunlarla birbirinden bağımsız ilgilenin. Eğer bir insan size alışkanlık edinilmiş şekilde ihanet ediyorsa, bunun tekrarlayan bir problem olduğu açıktır. Ama 2010 yılında sizi bir kere üzmüş olmasıyla, 2017 yılının bir anında sizi yine üzmüş olması arasında hiçbir bağlantı yoktur, kurmaya çalışmayın.

Partnerinizle birlikte olmayı seçtiğinizde, tüm geçmiş davranışlarıyla onu seçmiş olursunuz. Bunları kabul etmezseniz o kişiyi de kabul etmiyorsunuz demektir. Bir şey sizi bir süre önce bu kadar rahatsız ettiyse, bu konuyla daha önce ilgilenmiş olmanız gerekirdi.

2. ‘‘İpuçları’’ vermek ve diğer pasif-agresif davranışlar

Nedir: Partneriniz doğrudan istek ya da düşüncesini söylemek yerine, size doğru yolu göstererek anlamanızı bekler. Ya da siz bir şeye kızgın olduğunuzu doğrudan söylemek yerine partnerinizi kızdıracak ya da rahatsız edecek küçük yollar bulursunuz.

Neden toksik: Birbirinizle açık ve net bir şekilde iletişim kuramadığınızı gösteriyor. Bir insan eğer ilişkisinde güvensizliklerini ve kızgınlığını ifade etmekten korkmuyorsa, pasif- agresif olması için bir sebep yoktur. Bir insan yargılanacağını ya da eleştirileceğini düşünmüyorsa hiçbir zaman ‘ipuçları’ bırakma ihtiyacı hissetmez.

Ne yapmalısınız: Hislerinizi ve isteklerinizi açıkça ifade edin. Ve açıkça karşınızdaki kişinin bu istekleri yerine getirmekle yükümlü olmadığını, ancak desteğinin size çok şey ifade edeceğini belli edin. Eğer sizi seviyorlarsa, bu desteği çoğu zaman vereceklerdir.

3. İlişkiyi rehin almak

Nedir: Bir tarafın ilişkiden şikayeti olduğunda karşı tarafa ilişkinin bütününü tehdit eder şekilde yansıtır. Örneğin partneriniz sizin kendisine soğuk davrandığınızı düşünüyorsa size “bazen bana karşı soğuk olduğunu hissediyorum” demek yerine “sürekli bana soğuk davranan birisiyle birlikte olamam” diyor.

Neden toksik: Bu, duygusal şantajdır ve çok fazla gereksiz drama yaratır. İlişkideki her küçük engel bağlılık krizine dönüşür. İlişkideki iki tarafın da olumsuz düşünce ve duygularını ilişkinin kendisini tehdit etmeden rahatça karşı tarafa iletebileceğini bilmesi gerekir. Diğer türlü, insanlar kendi düşünce ve duygularını saklayacak, bu ise manipülasyon ve güvensizlik içeren bir ortam yaratacaktır.

Ne yapmalısınız: Bazen partnerinize kızgın olmak ya da onun hakkında bir şeyi beğenmemek normaldir. Bu insan olmanın doğası. Ama bir insana bağlı olmakla bir insandan sürekli hoşlanmak aynı şey değil. Bir kişiye partneriniz olarak bağlı olabilir ama onun her özelliğini sevmeyebilirsiniz. Partnerinize sonsuz bir bağlılık içinde olabilir ama bazen bazı özelliklerine öfkelenebilirsiniz. Birbirlerine yönelik eleştiri ve geri bildirimleri şantaj yapmadan açıkça ifade edebilen çiftler uzun vadede birbirlerine bağlılıklarını arttırırlar.

4. Kendi duyguları için partnerini suçlamak

Nedir: Diyelim çok kötü bir gün geçirdiniz ve partneriniz o sırada son derece sempatik ve destekleyici bir anında değil. Bütün gün işle ilgili telefonda konuşmuş. Siz sarıldığınızda dikkati dağıldı. Siz evde yayılıp film izlemek istiyorsunuz ama o dışarıda plan yapmıştı. Sonuçta size karşı çok duyarsız olduğu için sinirleniyorsunuz. Kötü bir gün geçirdiniz ve partnerinizin bu konuda hiçbir kabahati yok. Evet, talep etmediniz ama size kendinizi daha iyi hissettirmeliydi. Telefonu kapamalı, planlarını iptal etmeli ve sizin kötü ruh halinize göre her şeyi ayarlamalıydı.

Neden toksik: Partnerimizi kendi duygularımızdan ötürü suçlamak bir tür bencilliktir ve kişisel sınırları bilmemenin tipik bir örneğidir. Eğer partnerinizin sürekli olarak sizin nasıl hissettiğinizden sorumlu olduğunu varsayarsanız, ya da tam tersi, bağımlılık geliştirirsiniz. Birden bire size danışmadan plan yapamamaya başlarlar. En basit aktiviteler bile, mesela evde televizyon izlemek ya kitap okumak, danışılması ve müzakere edilmesi gereken şeylere dönüşür. Karşı taraf hoşnutsuzsa tüm kişisel istekler göz ardı edilir; çünkü karşı tarafı iyi hissettirmek sizin göreviniz olur.

Bu bağımlı ilişkileri geliştirmedeki en temel sorun, kırgınlık biriktirmeye yol açmasıdır. Elbette partnerim korkunç bir gün geçirdiğinde ve sinirliyken ilgiye ihtiyacı olabilir. Bu anlaşılır bir duygu. Ama eğer hayatımın onun duygusal olarak iyiliğinin etrafında dönmesini beklerse, kısa zaman içinde manipülatif ve kırgın birine dönüşebilirim.

Ne yapmalısınız: Kendi duygularınızın sorumluluğunu alın ve ondan da aynısını bekleyin. Destekleyici olmakla partnerinize bağımlı olmak arasında bir ayrım yapın. Her fedakârlık bağımsız şekilde karar alarak yapılmalı. Bir beklenti olduğu için değil! Bir ilişkide iki taraf da birbirinin ruh durumu için bağlayıcı olduğu andan itibaren gerçek duygularını saklamaya ve birbirlerini manipüle etmeye başlar.

5. ‘Seven kıskanır’

Nedir: Partneriniz biriyle konuştuğunda, aradığında, mesaj attığında, vakit geçirdiğinde sinirleniyor ve davranışlarını kontrol altına almak istiyorsunuz. Bu genellikle akıl dışı hareketlere yol açıyor. Mesela e-posta hesabına izinsiz girmek, duştayken mesajlarını karıştırmak ve hatta takip etmek, nereye gittiğini izlemek ve beklenmedik bir anda karşısına çıkmak.

Neden toksik: İlginç bir şekilde bazı insanlar bu davranışları sevgiyle bağdaştırıyor. Eğer partnerleri kıskanç değilse sevilmediklerini düşünüyorlar.

Bu akıl dışı bir düşüncedir. Durum kontrolcü ve manipülatiftir. Gereksiz drama ve kavga yaratır. Karşınızdaki kişiye güvenmediğinizi gösterir. Ve kişiyi küçük düşürür. Partnerim benim çekici bulduğum insanlar etrafında duramayacağımı düşünüyorsa a) yalancı olduğuma b) kendimi kontrol edemediğime inanıyor demektir. Böyle düşünen bir partner ile ilişki yaşamak mümkün değildir.

Ne yapmalısınız: Partnerinize güvenin. Biliyorum çok radikal bir düşünce. Kıskançlığın bir bölümü doğaldır. Ama normalin üzerinde kıskançlık ve kontrolcü davranışlar kendinizi değersiz hissettiğinize işarettir. Bununla baş etmeyi kendiniz öğrenmeli, başkalarına yüklememelisiniz.

6. İlişki sorunlarına çözüm satın almak

Nedir: Ne zaman ilişkide büyük bir sorun çıksa, sorunu çözmek için bir şey satın almakla beraber gelen heyecan ve olumlu duygularla sorunu çözmeye çalışmak. Örneğin tatile gitmek ya da harcama yapmak gibi.

Ebeveynlerim bu konuda uzmanlaşmışlardı. Bu durum sert bir boşanmaya ve sonrasında 15 yıl bir daha konuşmamalarına yol açtı. Her ikisinin de itirafları, ilişkide sorunları hep bir şeyler satın alarak kapamaya çalıştıkları yönündeydi.

Neden toksik: Sadece asıl sorunu halı altına süpürmekle kalmıyor (ki hiçbir zaman orada kalmayacaktır, her zaman daha kötü bir şekilde yeniden ortaya çıkar) aynı zamanda ilişkiyi sağlıksızlaştırıyor. Bu, cinsiyetlerle ilgili bir sorun değil. Ama cinsiyet üzerinden bir örnek vermek mümkün. Kadın, partnerine sinirlendiğinde erkeğin çözümü ona güzel bir şey satın alarak, güzel bir restorana götürerek ‘çözmeye’ çalışmaktır. Bu durum kadına her seferinde kızgın olacak bir şey bulması için sebep verirken, erkeği de ilişkideki problemler hakkında sorumluluk almaktan tamamen uzaklaştırır. ATM’ye dönüşen bir adam ve sesini duyuramayan bir kadın ortaya çıkar.

Ne yapmalısınız: Yapılması gereken, sorunla uğraşmaktır. Güven mi sarsılmıştı? Yeniden inşa etmek için ne gerekeceğini konuşun. Birisi yok sayıldığını mı hissediyor? Nasıl düzeltebileceğinizi konuşun. İletişim kurun.

Partneriniz için bir tartışmadan sonra bağlılığınızı gösterecek güzel bir şeyler yapmakta hiçbir sorun yok. Ama hiçbir zaman rahatsızlık yaratan duyguları bastırmak için hediye kullanmayın. Hediyeler ve tatiller, bir sebepten lüks kabul ediliyor. Her şey yolundayken, ekstra şeyler oldukları için... Eğer bunları sorunlarınızı örtmek için kullanırsanız gittikçe büyüyen sorunlara dönüştüklerini göreceksiniz.

Yazının aslı Quartz sitesinde yayınlanmıştır. (Çeviren: İdil Karşıt)