Dolar nereye varır?

Ekonomim yazarı Şeref Oğuz, doların kriz tanımcısı olduğunu belirtti, önümüzdeki dönemde dolardan çok enflasyonun nereye varacağına bakmak gerekir diye yazdı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- Enflasyonun göstergelerinden biri döviz kurlarındaki hareketlilik. Ama Türkiye bir yıldır seçim atmosferinde yaşadığı için, enflasyon da döviz kurları da kendi seyrinde gitmiyor. Yatırımcıların ve tasarruf sahiplerinin gözü ise sürekli bu oranların üzerinde. 

Dolarda son günlerde yaşanan hareketliliği degerlendiren ekonomist Şeref Oğuz, "Dolar bu; dolar boşalır, sen Liraya bak" başlıklı yazısında, doların durumunu enflasyonun belirleyeceğini belirtti, enflasyonun nereye varacağının ise, tam bir muamma olduğunu ifade etti. 

Şeref Oğuz'un yazısının ilgili bölümü şöyle: 

"İYİ DE NEREYE VARIR BU DOLAR?

Varacağı bir yerden ziyade ekonomi yönetiminin dövize bakışını kestirmek gerekiyor. Eğer bu yıl önümüze yerel seçim sandığı haricinde yeni bir referandum sandığı konulmaz ise, doların enflasyon kıyılarında yüzdürüleceğini söylemek fazlaca risk barındıran tahmin olmaz. Zira dolar kriz tanımcısı…
Bu durumda doların ne kadar dolup boşalacağını, enflasyon belirleyecek. Eğer bir tahmin yapmak istiyorsanız, bunu dolar üzerinden değil, beklenen enflasyonun ne olacağı üzerinden yapmak, daha az yanıltıcı olacaktır. Bu durumda soru ‘dolar ne olurdan’ ziyade ‘enflasyon ne olur’ şekline evirilir.

İKİ SORU İKİ CEVAP

O halde enflasyon nereye varır?

Bu tam bir muamma… Zira kamunun paslı pusulası yüzde 36’ya takılıp kalmış durumda. Halbuki piyasada, yüzde 75’te zirve ‘yaptırılacağı’ beklenen oranın, en fazla yüzde 74’e inebileceğini gösteren başka pusulalar da var. Bunu gerekçelendirirken kullandıkları argüman; kamunun bizzat kendisinin TÜİK’in rakamlarına inanmayıp, şimdilik yüzde 50’lerde ancak zirve rakamına ulaştıktan sonra yüzde 70’lerde oturacağı yaklaşımıyla davranması, gelirlerini buna göre yönetmesi…

Hangi veriye güvenmeli?

Ne yazık ki bunun bir cevabı yok. Ben bilmiyorum, sorduğum insanlar da bilmiyor. TÜİK bir bakıma Türkiye’yi Üzmeyen İstatistik Kurumu haline gelmiş. Hele ki bu ay TÜFE sepetlerini güncelleyip, sorun çıkaran ürünleri de defedince, terbiyeli işkembe kabilinden rakamlarla karşılaşacağız. İTO’nun endeksi her ne kadar İstanbul’u kapsasa da TÜİK’ten daha inanılır hale geldi. ENAG’ın rakamlarıyla savaşan kamu, zaman zaman bu endeksi de kullanır oldu. Özellikle alacaklarını güncellerken…

LİRALAŞMA SÖYLEMİNE İNANMALI MIYIZ?

İnanmak isteriz de böylesine yoğun veri bulanıklığı varken, ne tahmin yapabiliyor ne de OVP ile bize dayatılan tahmin setinin çıktılarına güvenebiliyoruz. Bildiğimiz, 2024’ün bir düzeltme yılı olacağı ve kaybetmemenin kazanım sayılacağı… Hal böyle olunca ekonomi yönetiminin ‘dolarizasyon azalıyor’ söylemi de, ‘liralaşma hızlandı’ iddiası da havada kalıyor. Şöyle bir tahmin algoritması önerebilirim; eğer seçimden sonra mevcut ekonomi yönetimi değiştirilmez, heterodoks borazanı sözde bilim insanları ‘faiz arttı da ne oldu, bak enflasyon düşmedi’ hezeyanlarıyla CB’yi u dönüşüne zorlamazsa… Söyleyebilirim ki 2024’ün sonbaharına doğru liralaşma yönündeki adımların, piyasada kabul göreceğidir." (HABER MERKEZİ)