Doğu Türkistanlı kadınlar çocukları için yürüyor

Doğu Türkistanlı kadınlar, 2016’dan beri haber alamadıkları Çin'deki çocukları ve yakınları için İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı. 8 Mart’ta başlayan yürüyüş yedinci gününde Kocaeli’ye ulaştı. Uygur kadınlar yürüyüşle hem seslerini dünyaya duyurmayı hem de Türkiye’deki hükümet yetkilileriyle görüşebilmeyi hedefliyor.

Google Haberlere Abone ol

Salih Gergerlioğlu

DUVAR – Çin’deki yakınlarından haber almak için İstanbul ve Ankara’daki Çin temsilcilikleri önünde nöbet tutan Uygurların eylemine bir yenisi eklendi. Bir grup Uygur kadın İstanbul’dan Ankara’ya yürüyüş başlattı.

Doğu Türkistanlı kadınların 8 Mart’ta İstanbul’dan başlattığı yürüyüş 'izinsiz olduğu' gerekçesiyle 10 Mart’ta polis tarafından engellendi. Bunun üzerine Uygur kadınlar yürüyüşlerine başka bir bölgeden devam etti. Her gün yaklaşık 7 saat yürüyen kadınlar 7. günde Kocaeli’ye ulaştı. Yürüyüşü organize eden Enver Vatansever, yürüyüş süresince bazı günler geçtikleri yerleşim bölgelerinde insanların kendilerini misafir ettiğini, bazı günler ise otelde kalarak yollarına devam ettiklerini söyledi.

'ÇOCUKLARIMDAN 5 SENEDİR HABER ALAMIYORUM, ONLAR İÇİN HER ŞEYİ YAPARIM'

Üç çocuğundan 2016’dan bu yana haber alamadığını söyleyen Amine Muhammed Emin, hem kendi çocukları hem de yakınlarının haber alamadığı tüm Uygurlar için bu yürüyüşü yaptıklarını söyledi. Emin, “Çocuklarım nerede, nasıl yaşıyorlar, hiçbir şey bilmiyorum. 5 seneden beri çocuklarım hakkında hiçbir bilgim yok” diye konuştu. “Sesimizi bütün dünyaya duyurmak için bu yoldayız” diyen Emin şöyle devam etti:
“Doğu Türkistan’da yaşarken beşinci çocuğuma hamile kalmıştım, orada çocuk sayısı konusunda sınırlamalar var, bu nedenle 2016 yılında Türkiye’ye gelmek zorunda kaldık. Orada pasaport için başvurduğumuzda eşime, bana ve bir çocuğuma pasaport verdiler, diğer 3 çocuğuma vermediler. Eşim, bizi Türkiye’ye yerleştirdikten sonra diğer çocuklarımıza pasaport çıkartabilmek için yeniden Doğu Türkistan’a döndüğünde, kendisini Türkiye’ye gittiği için tutukladılar. Çin, başka ülkeye giden Uygurları suçlu, terörist ilan ediyor. Ben anneyim, çocuklarımla görüşmek en doğal hakkım ve bunun için her şeyi yaparım.”

Emin, çocuklarından haber alabilmek için yıllardır çaba sarf ettiklerini, Çin Başkonsolosluğu, hükümet yetkilileri ve çeşitli sivil toplum kuruluşlarına dilekçe verdiklerini fakat birçoğunun kabul edilmediğini veya önemsenmediğini söyledi.

Yürüyüşte bulunan Uygur kadınlardan Sudinnisa Abduletif, Hac ibadeti için eşiyle birlikte Suudi Arabistan’a gittiklerini, eşinin orada tutuklanarak Çin’e gönderildiğini kendisinin ise sonradan Türkiye’ye sığındığını söyledi. Hacca giderken geride bıraktıkları çocuklarından haber alamadıklarını anlatan Abduletif, hem eşinden hem de çocuklarından haber alabilmek için mücadele ettiğini vurguladı.

'DAYANAMIYORUM, KENDİMİ KÖPRÜDEN ATMAK İSTİYORUM'

Yürüyüşe katılan Meryem Abdulhamit ise sosyal medyada paylaştığı videoda şunları söyledi: “Yakup Peygamber, çocuklarından haber alamadığında görme yetisini kaybetmiş. Ben peygamber değilim, ben anneyim, ben insanım, nasıl dayanacağım? Kendimi köprüden atmak istiyorum, dayanamıyorum ne yapayım? Çocuklarımdan başka bir şey istemiyorum. Ey dünya liderleri, ey vicdanlı insanlar ne olur artık bizim sesimizi duyun, biz dayanamıyoruz!”

ÇİN DIŞİŞLERİ BAKANI WANG Yİ 25 MART’TA TÜRKİYE’YE GELİYOR

Bu arada Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin, 25 Mart’ta Türkiye’ye geleceğini duyurarak görüşmede iki ülke arasındaki ilişkileri, bölgesel meseleleri ve Covid-19’la mücadele gibi gündemdeki konuları ele alacaklarını söyledi. Görüşmede Uygurların dile getirdiği sorunların da gündeme gelmesi bekleniyor.