Diyarbakır’da Newroz: Bu ateş yandığı sürece kimse bize diz çöktüremez

Diyarbakır'da Newroz Bağlar'daki Newroz Parkı'nda kutlanıyor. Alana girenlerden HES kodu isteniyor. HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar "Gergerlioğlu'nun sesi bu meydanda yankılanıyor. Bu ateş yandığı sürece kimse bize boyun eğdiremez, diz çöktüremez" dedi. Sancar "Türkiye’nin bütün demokrasi güçleri gelin hep birlikte bu zulme ve kötülüğe karşı mücadele edelim" çağrısı yaptı.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR - Bu yıl “Newroz ateşiyle direnelim, özgürleşelim” şiarıyla gerçekleştirilecek Newroz, Diyarbakır’da önceki yıllarda olduğu gibi Bağlar ilçesinde bulunan Newroz Parkı’nda kutlanıyor.

Kayyım yönetimindeki Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı otobüslerin Newroz alanına sefer gerçekleştirmemesinden dolayı, otobüs duraklarında uzun süre bekleyen gruplar, daha sonra Newroz alanına yürüdü. Kayyımın Newroz levhasını da Nevruz yaparak değiştirdiği görüldü.

Kayyımın değiştirdiği Newroz levhası.

Kürt kıyafetleriyle zılgıtlar ve sloganlar eşliğinde Newroz alanına gelen yüzlerce kişi, alan girişinde kurulan polis kontrol noktalarında bomba araması gerekçesiyle bekletildi. Alana girenlerden HES kodu istendi.

'GERGERLİOĞLU'NUN SESİ BU MEYDANLARDA'

Protokoldeki yerini alan HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun gözaltına alınmasıyla ilgili, “Gözaltına alındı ama sesi bu meydanda yankılanıyor” dedi.

Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş da protokoldeki yerini aldı.

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar Newroz kutlamasında protokolde otururken.

3

'MERHABA NEWROZ'UN ÇOCUKLARI'

HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, alanı dolduran Diyarbakırlıları Kürtçe selamlayarak başladı konuşmasına. Sancar, şunları söyledi:

sancar
Mithat Sancar, Diyarbakır'da Newroz alanında konuştu. Fotoğraf: MA

 

CEZAEVİNDEKİLERE SELAM YOLLADI: “Merhaba özgürlüğü ve barışa sevdalı Amed, merhaba zulme boyun eğmeyen onurlu halkımız, merhaba Amedin direngen kadınları, merhaba umudun ve cesaretin gençleri, merhaba Newroz’un çocukları, Sizleri ve tüm halkımızı baharın coşkusu ile selamlıyorum. Türkiye ve Ortadoğu halklarının kadim bayramı olan Newroz'umuzu yürekten kutluyorum. Newroz pîroz be. Mebruk idel Newroz! Önce bu coşkuyla, bu inançla, cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutulan kardeşim sevgili Selahattin Demirtaş’a selam olsun. Yoldaşım Figen Yüksekdağ’a selam olsun. Amed halkının iradesi sevgili Selçuk Mızraklı’ya selam olsun buradan. Gültan Kışanak kardeşime buradan selam yolluyoruz. Sevgili Leyla Güven ve Musa Farisoğulları’na selam yolluyoruz. Bu coşku ile adını sayamadığımız bütün kardeşlerime, yoldaşlarıma sizin Newroz ateşi kadar sıcak selamımızı gönderiyorum. Sevgili Ömer Faruk Gergerlioğlu’na bin selam gönderiyoruz, desteğimiz onunladır. Bütün siyasi rehine arkadaşlarımız, hepsi onurumuz, gururumuzdur. Onların mücadelesi ve mirası, mesajı, sesi, nefesi bizim sorumluluğumuzdur, onları yerine getirmek bizim görevimizdir. Selam olsun hepsine. 

NEWROZ ATEŞİ YANDIĞI SÜRECE KİMSE BİZ  DİZ ÇÖKTÜREMEZ: Newroz zulme ve ayrımcılığa karşı direnmenin adıdır. Newroz özgürlüğe olan tutkudur Newroz, bir yaşam biçimidir onurlu ve adil bir barışa açılan kapıdır. Newroz bir buluşmadır, kucaklaşmadır, yan yana ve omuz omuza olmaktır, birliktir. Newroz bütün dillerin, kimliklerin kültür ve inançların eşitçe, hakça bir arada yaşama inancıdır. Newroz hakikat yolculuğudur, Newroz yaşama umududur. Bizler her Newroz’da bu umudu güçlendiriyoruz. Her Newroz’da, Newroz ateşi kadar sıcak tutuyoruz, bütün ülkeye, Ortadoğu halklarına bir mücadele selamı buradan yoluyoruz. Bu halk burada olduğu sürece Newroz ateşi yandığı sürece hiç kimse bize boyun eğdiremez, bizlere diz çöktüremez. 

İKTİDAR BASKI UYGULUYOR, YASAK KOYUYOR AMA BUNA DOYMUYOR: Sevgili halkımız partimize yönelen baskılar, zulümler durmuyor. Zalimler kendi işlerini yapıyorlar, en iyi bildikleri şeyleri yapıyorlar. Nedir bu? Zulümdür, baskıdır, kötülüktür ama biz de direnmeyi biliyoruz. Mücadeleyi biliyoruz ve bizler de başaracağımıza olan inancımızı her daim sağlam tutuyoruz. Yürüyüşümüz inançla, sizlerin kararlılığıyla bir milim sekmeden devam ediyor, devam edecek. Bakın sevgili kardeşlerim bu iktidar, baskı uyguluyor, yasak koyuyor ama buna doymuyor. Kötülük yapmadan duramıyor; baskı, yasak, zulüm onların işidir biliyoruz ama bunlar bir de kötü kötü! Kötülük yapıyorlar durmadan. Bu halka kötülük yapıyorlar, bu ülkeye kötülük yapıyorlar. Bu ülkenin ezilenlerine, emekçilerine, kadınlarına durmadan kötülük yapıyorlar. 

BU İKTİDAR KADINA DÜŞMAN: Bir gecede İstanbul Sözleşmesi’nden bir kararla çıktık diyorlar. Nedir İstanbul Sözleşmesi? Kadına karşı şiddeti önlemek için yapılan bir sözleşmedir. Yani kadına karşı kötüler, kadına düşmanlar bunlar ve bir gecede Anayasa'ya darbe yapıyorlar, her gün yeni bir darbe. Bu iktidar darbecidir, bu iktidar kötülüğün sembolüdür. Sevgili kardeşlerim, sizin iradenizle parlamentoya gönderdiğiniz vekillerimizin vekilliklerini haksızca, hukuksuzca düşürüyorlar. Bundan önce bu dönem Leyla Güven’in vekilliğini düşürdüler. Sizin iradenizi gasp ettiler, Musa Farisoğullarının vekilliğini düşürdüler, doğrudan Amed halkının iradesine saldırdılar. Şimdi de Ömer Faruk Gergerlioğlu kardeşimizin vekilliğini düşürdüler. Haksızca, hukuksuzca bugün sabaha karşı Ömer Faruk Gergerlioğlu vekilimizi sabah namazına kalktığında abdest almak için lavabodayken baskın yapıp gözaltına aldılar. İşte bu kadar kötüler! İşte bu kadar saygısızlar, inanca saygısızlar, ibadete saygısızlar, halkın iradesine saygısızlar. Ama burada milyonlar var, bütün Newroz meydanlarını dolduran milyonlar diyor ki “Biz size boyun eğmeyeceğiz, kötülüğünüze geçit vermeyeceğiz. Bu ülkeye özgürlüğü demokrasiyi, barışı hep birlikte getireceğiz”. Söz olsun, mutlaka başaracağız, mutlaka kazanacağız kardeşlerim.

DEMOKRATİK SİYASETE DEVAM EDECEĞİZ: Siyasetle yenemedikleri HDP’yi şimdi de savcılarını harekete geçirerek kapatmak istiyorlar. Sarayın talimatı ile bir dava açıyor Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı. Öyle bir iddianame ki hukuk tarihine büyük bir ayıp olarak geçecek. Buldukları tek şey, bizim barış sesimiz, özgürlük isteğimiz, demokrasi için yaptığımız çalışmalardır. Başka bir şey yok. Peki hadi HDP’yi kapattınız ya bu halkı ne yapacaksınız? Bu halkı nereye kapatacaksınız, hangi güç yeter bu inancı durdurmaya? Başaramayacaklar! Halkımızdan aldığımız güçle demokratik siyasette ısrarımızı devam ettireceğiz. Biz halkımızın demokrasi barış ve özgürlük isteğini, demokrasi ve barış yoluyla gerçekleştirmek için mutlaka hep birlikte yeni yollar yaratacağız, yeni yollar açacağız. 

'BU SİZE DERT OLSUN, KAYBEDECEKSİNİZ'

HDP HALKTIR: HDP bir dükkan mıdır yahu siz nereye kapatıyorsunuz? HDP budur, HDP halktır halk. HDP umudun adresidir, HDP bu ülkede özgürlük içinde, barış içinde yaşamanın güvencesidir. HDP bu ülkeye özgürlüğü de, barışı da, demokrasiyi de getirecek en büyük güçtür, buna engel olamayacaksınız. Sizin yaptıklarınızın hepsi yazıktır, ayıptır, günahtır ama biz de diyoruz işte buradayız. İşte buradayız, bu size dert olsun, bu size dert olacak. Kaybedeceksiniz. Kaybedeceksiniz. Kaybedeceksiniz. Siz en iyi bildiğiniz yolları deneye deneye tükettiniz, artık kaybettiniz, artık ne yapabilirsiniz? Zindanlarınız, savcılarınız, hileleriniz bizi durduramıyor. Çünkü biz direnen halkın umudu ve gücüyüz. Biz biliyoruz ki direnmek yaşamaktır. Berxwedan jiyan e. HDP'ye yapılan saldırıların tek hedefi HDP değildir. Buradan halklar arası barışın köprüsü olan bu meydandan Türkiye'deki bütün halklara sesleniyorum. Hedef aldıkları HDP, ama asıl amaçları bu ülkede demokrasi umudunu tamamen yok etmektir, özgürlük inancını bitirmektir. Barış içinde eşit bir yaşam talebini ve özlemini bitirmektir. O nedenle biz direneceğiz, mücadelemize devam edeceğiz. 

ZULME KARŞI BİRLİKTE MÜCADELE EDELİM: Bütün demokratik siyaset yollarıyla, bütün meşru yollarla halkımızın iradesini bütün bu ülkedeki bütün halkların özgürlük umudunu demokrasi talebini barış talebini gerçekleştirmek için yürüyüşümüze devam edeceğiz. Ama bunu sadece bize bırakmayın, Türkiye’nin bütün demokrasi güçleri gelin hep birlikte bu zulme ve kötülüğe karşı mücadele edelim. Gelin omuz omuza yürüyelim, gelin sesimizi birleştirelim. Gelin ortak demokrasi iradesini, barış umudunu bu ülkenin halklarına birlikte vaat edelim. Gelin bu yürüyüşü büyütelim, demokrasiye, barışa ve özgürlüğe doğru çoğalarak gidelim. 

SANDIKTA YEDİKLERİ ŞAMARI UNUTMASINLAR: Biz gücümüzün farkındayız, gücümüzü haklılığımızdan, halkımızdan alıyoruz. Bu iktidar bizden korkuyor. Korkmakta çok haklı, çünkü ne yaptılarsa diz çöktüremediler, üstelik onlara en acı seçim yenilgilerini de bizler tattırdık. ‪7 Haziran‬’da sandıklarda aldıkları cevabı unutmadılar, unutmasınlar.  ‪31 Mart‬’ta, ‪24 Haziran‬’da sandıklarda aldıkları o cevabı sandıkta yedikleri şamarı unutmasınlar. HDP yine kaybettirecek onlara, ama biz istiyoruz ki hep birlikte kazanalım. Türkiye’nin halkları, özgürlüğü, demokrasiyi ekmeği ve aşı birlikte savunalım. Hep birlikte barışı, aşı, eşitliği bu ülkenin ezilen insanlarına hep birlikte verelim, o nedenle çağrımız en geniş demokrasi ittifakıdır, çağrısıdır. Gelin bu iktidar bu ülkeye ve halka hiçbir şey vaat edemiyor, bir tek şey kaldı ellerinde, o da zulüm, baskı, kötülük. Buna karşı hep birlikte mücadele etmek hepimizin bu halka karşı ortak sorumluluğudur. Gelin bu yürüyüşü büyütelim. 

'2013 NEWROZU'NDA ORTAYA KONAN DEMOKRATİK ÇÖZÜM İRADESİYDİ'

ÖCALAN'IN MEKTUBUNDAKİ BARIŞ ÇAĞRISINI DİLE GETİRİYORUZ: Değerli halkımız Newroz’un en önemli anlamı barışın sembolü olmasıdır, barış mücadelesinin iradesi ve sesi olmasıdır. Bakın bundan 8 yıl önce 2013 Newrozu’nda bu meydanda tarihi bir gün yaşandı. Bunu biliyorsunuz bunu hatırlıyorsunuz. 2013 Newrozu’nda milyonların şahitliğinde bir mektup okundu. Sayın Öcalan’ın mektubu okundu bu meydanda. O mektubu hatırlıyor halkımız. Barış umudunu, özlemini her daim canlı tutan herkes hatırlıyor elbette. Bir tek cümlesini okuyacağız: “Yeni bir dönem başlayacak; silahlar değil, siyaset öne çıkacak” diyordu. Ve ekliyordu “Ortak geleceği birlikte kuracağız” diyordu. Biz 2013 Newroz çağrısını, 2013 Newrozu’nda Sayın Öcalan'ın mektubunda yer alan barış çağrısını destekliyoruz, bugün de aynı talebi dile getiriyoruz. 2013 Newrozu’nda ortaya konulan şey, demokratik çözüm iradesiydi. Kürt sorununa demokratik çözüm, bu ülkenin temel sorunlarının hepsinin kilit çözümüdür. İşte o nedenle diyoruz ki Kürt sorununa demokratik çözüm için biz hala aynı talepleri dile getiriyoruz. Bu talepleri dile getiriyoruz, çözüm diyoruz, demokrasi diyoruz. Siyasette demokraside ısrarcıyız, demokratik çözümü siyasetle getireceğiz. O nedenle siyaseti bitirmek istiyorlar. Savaş politikalarını bu ülkeye hakim kılmak için demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalışıyorlar. 

İMRALI TECRİDİ MUTLAKA KALKMALI: O nedenle İmralı’ya tecrit uyguluyorlar, bunun tek bir nedeni var savaş politikalarında, çözümsüzlükte ısrardır. Biz de diyoruz ki barış için, çözüm için bu tecrit kalksın, bu tecrit kalkmalı. Bu taleplerle cezaevindeki siyasi rehinelerde açlık grevi yapıyor, açlık grevlerinin 115’inci günü istedikleri şey çözüm, barış ve bunun için tecridin kalkması. Bu taleplere ses verelim, bu taleplere karşı duyarlılığı hep birlikte yükseltelim. Sevgili halkımız bu ülkeye barışı bu ülkenin halklarıyla birlikte getireceğiz. Bu iktidardan barış  beklemiyoruz, biz Türkiye’nin demokrasi güçlerinden bekliyoruz. Biz barışı iktidarın lütuf edeceği bir şey olarak görmüyoruz. Biz barışı onurlu, adil bir süreç olarak görüyoruz. Bu onurlu, adil sürecin ancak halklarla birlikte toplumdan yukarıya doğru inşa edilebileceğine inanıyoruz. Gelin hep birlikte onurlu barışı inşa etmenin yolunu birlikte bulalım, barışla birlikte bu ülkeye özgürlüğü ve barışı getirelim. 

NEWROZ ULUSAL BİRLİĞİN SEMBOLÜ OLSUN: Ortadoğu barışının yolu da Kürtlerin özgürlüğünden geçiyor, Kürtlerin özgürlüğünün yolu da Kürtlerin birliğinden geçiyor. Bu kadar zulme maruz kalmış bir halkın temsilcilerinin ulusal birlik için çalışma gibi  sorumluluğu ve tarihi bir görevi vardır. İşte bu Newroz Amed’den Qamişlo’ya, Mehabad’dan Hewlêr’e Kürt halkı nerede yaşıyor olursa olsun Kürt halkının kimliğini, onurunu korumak için, demokrasi özgürlük ve barış umudunu savunmak için bir araya gelme, ulusal birliği kurma günüdür. Newroz ulusal birliğin sembolü olsun. Bütün Kürtler her yerde her şartta ulusal birliği sahiplensinler. 

MUTLAKA YENİ YOLLAR AÇACAĞIZ: Sevgili kardeşlerim, bizim pusulamız barış, rotamız özgürlük, irademiz eşitliktir. Tekçiliğe karşı çoğulculuğu savunmaya devam edeceğiz. Demokratik siyasete yönelen darbelere, demokratik siyaseti daha da güçlendirerek cevap vereceğiz. Bugün burada bize bu baskıları uygulayanlar bilsinler ki HDP çoğalarak geliyor, HDP yürüyüşüne büyüyerek devam ediyor. Siz bizi bitirmeye çalışıyorsunuz, ama biz bu ülkeyi yönetmeye geliyoruz. Yolumuzu kapatmaya çalışanlara inat mutlaka yeni yollar açacağız. Hiç kimse umutsuzluğa kapılmasın, buradaki coşkuyu ve inancı görsün ve bu yolları nasıl açabileceğimizi de bir kez daha yaşasın. Demokratik siyaset bitmez, halkın iradesini hiçbir güç bastıramaz. Hukuksuzluğa kaşı adaleti, herkes için adaleti savunmaya devam edeceğiz. Bunların yalanlarına karşı hakikati inatla savunmaya devam edeceğiz, halklara karşı yıkımı dayatmaya çalışanlara, kara kışı yaşatmaya çalışanlara bizler halkların baharını mutlaka getireceğiz, direneceğiz, daha çok mücadele edeceğiz, daha çok güçleneceğiz, kararlı olacağız, dik duracağız, bir olacağız, yan yana ve omuz omuza olacağız. Bu yüzyılı mutlaka kazanacağız. Sözümüzdür, söz veriyoruz mutlaka kazanacağız. Bu umut ve inançla Newroz'umuzu bir kez daha kutluyorum. Newroz pîroz be."

 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
Etiketler newroz diyarbakır