Diyarbakır’da gazetecilerin gözaltına alınması protesto edildi

Diyarbakır’da gazetecilerin gözaltına alınmasıyla ilgili basın açıklaması yapıldı. DFG Eş Başkanı Dicle Müftüoğlu, iddiaların gerçek olmadığı ifade ederek, gazetecilerin serbest bırakılmasını istedi.

Google Haberlere Abone ol

Mahsum Kara

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da polisler, sabah saatlerinde çok sayıda gazetecinin evine baskın düzenledi. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editörü Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç’un aralarında bulunduğu 19 gazetecinin göz altına alınmasına ilişkin DFG açıklama yaptı. Mezopotamya Kadın Gazetecileri Derneği, Mezopotamya Ajansı Editörleri, JINNEWS muhabirleri, HDP Diyarbakır İl Örgütü, Türkiye Gazeteciler Sendikası Diyarbakır Temsilciliği ve kentte bulunan çok sayıda gazeteci açıklamaya destek verdi.

Hafız Akdemir’in katledilişinin 30’ncu yıldönümünde birçok basın kuruluşuna baskın yapıldığını dile getiren DFG Eşbaşkanı Dicle Müftüoğlu, baskın sırasında gözaltına alınan gazetecilerin telefon ve kimi dijital materyallerine el konulduğunu belirtti.

‘GÖZALTILARI YANDAŞ MEDYADAN ÖĞRENDİK'

Baskın gerekçesini kamuoyunun yandaş medya kuruluşlarından öğrendiğini ifade eden Müftüoğlu, “İktidar iniltili medyanın servis ettiği suçlamalardan anlıyoruz ki, ‘Basın Komitesi Yapılanması’ adı altında yeni bir baskı ve sindirme süreci yürütülmektedir. Arkadaşlarımıza yönelik söz konusu suçlamalar arasında Sterk TV ve Medya Haber TV kanallarında çıkan haber, program ve yorumlar gerekçe gösterilmektedir. Gerekçeden de anlaşılacağı üzere zaten gazeteci arkadaşlarımızın yaptığı haber ve yayınlar tüm kamuoyuna açık bir şekilde yapılmaktadır. Ancak sanki gizli saklı çalışmalar yapıyorlarmış gibi algı oluşturulmaktadır” dedi.

‘BASKI POLİTİKASINA BOYUN EĞMEYECEĞİZ'

Gözaltına alınan gazeteciler hakkındaki iddiaların gerçeği yansıtmadığını belirten Müftüoğlu, “Bir gazeteci mesleğini icra ederken, çalıştığı kurumun yayın politikası ile değil yaptığı haberlerden sorumlu tutulacağını bir kez daha hatırlatarak, baskı, şiddet, savaş politikasına boyun eğmeyeceğimizi yineliyoruz. Bu gözaltıların asıl sebebinin Kürtlerin yaşadığı coğrafyada devlet tarafından yapılan hak ihlalleri, kötü muamele, hukuka aykırı davranış, işkence, gözaltı, tutuklama, göçertme ve savaş suçlarını ortaya çıkardığımız için olduğunu biliyoruz. İktidar yürüttüğü kirli savaş politikalarının kamuoyu tarafından bilinmesini istemediği için bu yöntemlere başvuruyor” ifadelerini kullandı.

‘KÜRT GAZETECİLER SUSTURULMAK İSTENİYOR'

Yurtiçi ve yurtdışında Kürt karşıtı yürütülen siyasi, iktisadi, sosyal kırımın bir parçası olarak Kürt gazetecilerin susturulmak istenildiğine dikkat çeken Müftüoğlu şunları söyledi: “Sonuç olarak, antidemokratik rejimin gerçek yüzünü ortaya çıkarmanın habercilik olduğunu ve bu haberlerimizden dolayı gözaltına alınan arkadaşlarımızın derhal serbest bırakılmasını istiyoruz. Dün olduğu gibi bugün de Kürt halkının, Türkiye’de yaşayan halkların, emekçilerin, çocukların, kadınların, inançların, tüm ötekilerin sesi soluğu olmaya devam edeceğiz. Maddi manevi zarar vermek isteyen bu zihniyete karşı 50 yıldır aynı kararlılıkla hakikati insanlara ulaştırıyor, ‘gerçekler karanlıkta kalmayacak’ şiarını yineliyoruz. Özgür Basını 50 yıldır susturamadınız, bundan sonra da susturmaya gücünüz yetmeyecek. Apê Musa’nın generalleri, Gurbetelli Ersözlerin ardılları karanlıkları aydınlığa çıkarmak için gerçekleri yazmaya, hakikati halka ulaştırmaya devam edecek. Gazeteci arkadaşlarımız derhal serbest bırakılsın.”

‘ÜLKEDE DEMOKRASİDEN SÖZ ETMEK MÜMKÜN DEGİL'

Mezopotamya Kadın Gazeteciler Platformu sözcüsü Roza Metina, bir ülkede yazar ve gazetecilerin cezaevinde olduğu sürece demokrasiden söz edilmesinin mümkün olmadığını ifade ederek, “Yaşanan gözaltılar da bunun bir örneğidir” dedi.

Metin, “Bugün gazetecileri gözaltına alanlar demokrasiden bahsetmesin. Gazetecilik suç değildir. Gazeteci arkadaşlarımızın hemen bırakılmasını istiyoruz. Yaşasın özgür gazeteciler, yaşasın gazetecilik” diye konuştu.

‘YILLARDIR GAZETECİLERE YÖNELİK BASKILAR SONUÇ VERMEDİ'

Açıklamada son olarak söz alan TGS Diyarbakır Temsilcisi Mahmut Oral, “Farkına varıyoruz ki iktidar sıkıştığında yöneldiği ilk şüpheliler Kürt basını oluyor. Yıllardır gazeteciler üzerinde yapılan bu operasyonlar sonuç vermedi vermeyecek” dedi.

Türkiye’de 23 gazetecinin tutuklu bulunduğunu hatırlatan Oral, “Sayının azalması ile umutlanmışken yine gazeteciler haksız yere suçlanıyorlar. Emniyetten ifade çağrısı yapılmış olsaydı ifadeye gideceklerdi. Gazetecileri ifadeye çağırma yöntemi bu olmamalı. Arkadaşlarımızın serbest bırakılmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Basın açıklaması, “Özgür basın susturulamaz” sloganıyla son buldu.