Diyarbakır Sümerpark'taki çadırlar kaldırıldı: Önce elektriğimizi kestiler

Diyarbakır Sümerpark'ta kurulan AFAD çadırları kaldırıldı. Çadırı alınan ve eşyalarıyla ortada kalan son iki aile, "Nereye gideceğimizi bilmiyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

Şirin Bayık

DİYARBAKIR - Diyarbakır’da bazı parklarda kurulan AFAD çadırları, Dicle Nehri'nin kenarında kurulan çadır kente tahliye edilmek üzere kaldırılmaya başlandı. Koşuyolu Parkı’nın ardından Sümerpark'ta bulunan çadırlar da akşam saatlerinde kaldırıldı.

Birkaç parça eşyasıyla parkta kalan son iki aile nereye gideceklerini düşünüyor. Şehir dışında, Dicle kenarındaki çadır kente gitmek istemediklerini söyleyen aileler, "Önce elektriğimizi kestiler sonra çadırları topladılar" dedi.

'YEMEK YEMEMİZE BİLE İZİN VERMEDİLER'

Parkta eşyaları ve 8 çocuğuyla kalan Hacı Yapar, nereye gideceğini bilmediğini söyledi: "Yemek yememize bile izin vermediler. Bana '15 dakikanız var' dediler." 

Ailesiyle akşam karanlığında eşyalarıyla parkta çadırsız kalan, Yapar, yaşadıklarını şöyle anlattı: "Bizim evimiz hasarlı değil. Yalnız yan bina bizim binamıza yatmış. Ne gelip yıkıyorlar ne bir şey yapıyorlar. Biz de burada çadırda kalıyorduk. 20'ye yakın çadır vardı. Bu akşam gelip, 'kaldıracaksınız' dediler. Önce elektrikleri kestiler. Gece soğuk oluyor ya, soba yakmayalım diye. Ondan sonra çadırları kaldırdılar. Eşyalarımızla kaldık. Sonra 'eşyalarınızı da kaldırın, sulama yapacağız, 15 dakikanız var' dediler. Gitmezsek sulama yaparlar. Bu eşyalarımız da gider." 

'ORTADA KALDIK'

Nereye gideceğini bilmediğini söyleyen Hacı Yapar, kızının bir evi olduğunu ama o evin de kolonsuz olduğunu, şimdilik eşyaları bırakacaklarını, kalacak yer bulamazlarsa kendilerinin de o evde kalacaklarını söyledi.

"Çadır kentte de 'Kaymakamın imzası olmadan sizi almıyoruz' diyorlar. Bunlar milleti kandırıyor" diyen Yapar, şöyle devam etti: "Bir gece çadır kentte kalabilirsiniz diyorlar. Yol parasını da verip yarın oradan döneceğiz. Belediye otobüsüyle çadırdaki halkı götürdüler. Bize 'Siz de gelin' dediler. Biz de 'Bir gece için gelmiyoruz' dedik. Evi az hasarlı olanları geri gönderecekler. Benim duyduğuma göre böyle. Yani bu millet ne yapacak, nereye gidecek? Biz de bilmiyoruz, şaşırdık. Çocuklarım var ne yapacağımızı bilmiyoruz. Öylece kalmışız. 

'8 ÇOCUKLA NEREYE GİDEYİM?'

8 çocuk var burada, 7 tane de büyük var. Evimize de giremiyoruz. Yanımızdaki ev yıkılsa biz de altında kalırız. Yüzde 50 engelli raporum var, ben nereye gideyim? Tartışsam da olmuyor. Tartışmasam da olmuyor. Sekiz çocukla nereye gideyim? Zaten depremle kafayı yedik. Daha da kafayı yiyeceğiz. Nereye gideceğimizi bilmiyoruz..."