Diyarbakır Kitap Fuarı'ndan enstantaneler
Kapanış saatine kadar fuardaydım ve bırakın önceki yıllarda tanık olduğumuz izdihamı, kayda değer bir kalabalık bile yoktu. Ama hafta sonu kitap fuarının hak ettiği ilgiyi göreceğine umutluyum.
DİYARBAKIR - Geçen hafta pazar günü gitmiştim Diyarbakır Kitap Fuarı'na, bir daha gidebilmek cuma günü mümkün oldu. Yine de gözlem yapabilmek, belki kısmen, mümkün oldu diyebilirim.
Lîs Yayınları 20'nci yılına girmiş ve bununla ilgili bir program hazırlanmıştı fuarda. Yayınevinin sahibi şair Lal Laleş ile yayınevinin yazar ve şairleri 20 yılın özetini hatıralar eşliğinde paylaştılar. Ağırlıklı olarak Kürtçe kitaplar yayınlamak, 20 yıl önce cesaret isterdi. 20 yıl önce bu alanda çalışmak cesaret isterdi ve birkaç genç arkadaş bir araya gelerek, her türden riski göze alarak bir başarı hikâyesine imza attılar. Lîs, 20 yılda marka oldu.
Kürt yayıncılığında bir diğer marka yayınevi elbette Avesta. Avesta'nın standında şair Berken Bereh toplu şiirlerini imzalıyordu. Yayınevi, Berken Bereh'in Kürtçe şiire verdiği 50 yılı, bir gece düzenleyerek kutluyor.
KİTAPLARI TOPLAYALIM, TOPLATMA KARARINI SONRA GETİRİRİZ
Diyarbakır Kitap Fuarı'nda volta atan polislere ilk kez bu yıl rastladım. Güvenlik için kapıda beklemek neyse de standların arasında devriye gezmek kararı nedir? Neyse ki yayıncılar ve kitap okurları bu duruma alışmış görünüyorlardı.
Alışılmaması gereken durumlar da yaşandı fuarda. Aram Yayınları'nın dört kitabı toplatıldı. Yayınevinin sahibi Hakkı Boltan, bu duruma tepkiliydi doğal olarak. Boltan, kitapları toplayan polislerle çalışanlar arasında geçen diyalogu da anlattı. Dediğine göre polisler, kitaplar hakkındaki toplatma kararını görmek isteyen yayınevi çalışanlarına, "Kitapları toplayalım, toplatma kararını sonra getiririz" demişler.
Kitap toplatmak ayıp bir şeydir, diyerek geçelim.
DOSTLARLA KARŞILAŞMA SEVİNCİ
SRC Kitap 1'inci yılını henüz doldurmuş. Standta dostlarım vardı, onlardan öğrendim. Altay Öktem'e toplu şiirlerini, Çiğdem Koç'a biri roman iki kitabını ve Deniz Durukan'a Vedat Sakman'ı anlattığı "Müzisyen" kitaplarını imzalattım. Gece bize katılacak Orhan Alkaya'nın "Pâre" ile Turgay Kantürk ve Emel İrtem'in toplu şiirlerini de tezgahta bırakmadım elbette.
Tezgahta sadece edebiyat yoktu elbette. SRC Kitap yayın dünyasına nitelikli kitaplarla hızlı bir giriş yapmış. Yolu açık olsun.
Everest Yayınları'nda Diyarbakırlı iki yazar, Şeyhmus Diken ve Ahmet Çakmak kitaplarını imzalıyordu.
Ahmet Telli'nin yeni şiirleri "Arkadaşlık Günleriydi" adıyla yine Everest Yayınları'ndan çıkmıştı. Aldım ve eğer sis engel olmaz da Ahmet abi vaktinde gelirse, akşam imzalatırım, diye düşündüm. Sis engel olmadı fakat imza işi cumartesi gününe, fuardaki söyleşisinden sonraya kaldı. Bu arada, "Arkadaşlık Günleriydi" nasıl sıcak, iç burkucu ve geçmiş zamanı dinlemeye davet ediyor, değil mi?
Akşam Orhan Alkaya ile en son ne zaman görüştüğümüzü konuştuk. O, "15 yıl olmuştur" dedi. "Yok" dedim, "Sur'da çatışma devam ederken yine Diyarbakır'da buluşmuştuk. Çatışma bitsin diye toplandığımız Dağkapı'da çekilmiş fotoğraflarımız var."
Kitap fuarları, biraz da bu hatıra nedeniyle, arkadaşların buluşma ve hatırlama mekanıdır.
Sahi, hiç unuttuk mu Sur'u?
SÖYLEŞİLERİN HANGİSİNE YETİŞSEM?
Yayıncılar kitap satamadıklarından şikayetçiydi. Yayıncılar her zaman şikayet eder zaten, biliyorum. Ama kapanış saatine kadar fuardaydım ve bırakın önceki yıllarda tanık olduğumuz izdihamı, kayda değer bir kalabalık bile yoktu fuarda. Bunun nedenlerini fuar bittikten sonra konuşuruz. Ama Cumartesi ve pazar günü kitap fuarının hak ettiği ilgiyi göreceğine dair bir umut taşıyorum.
Kitap fuarlarının olmazsa olmazlarından biri de elbette söyleşilerdir. Diyarbakır Kitap Fuarı'nda söyleşiler üç salonda yapılıyor. Bugün Gültan Kışanak hem Dipnot Yayınları standında kitaplarını imzalayacak hem de Dicle Salonunda söyleşiye katılacak.
Ömer Faruk Baran'ın yöneteceği "Şiirle Dolu 50 Yıl" etkinliğinde konuşmacı Berken Bereh olacak.
Şair Yılmaz Odabaşı Scala Yayınları'nın etkinliğinde okurlarıyla buluşacak.
Repertuara Strabêjîyê kitap lansmanı, Ma Müzik'in dinletisiyle gerçekleşecek.
Ahmet Telli, "Coğrafya, Kent ve Şiir" üzerine konuşacak ve şiirlerini okuyacak.
"Kelimeler, Taşlar ve Şehirler" üzerine Ahmet Ergenç, Murat Özyaşar ve M. Mahsum Oral konuşacak.
Saadet Özen, Şefik Özcan, Mehmet Veysi Boran ve Mehtap Ceyran, "Edebiyat, Sanat ve Onarıcı Adalet Kapsamında Hatırlamak, Unutmak" üzerine sohbet edecekler.
Nurcan Kaya, Rober Koptaş'ın "Unufak" romanı hakkında söyleşecek.
Bu etkinliklerden hangisine yetişeceğim? Derken, "Bi'dünya Şiir ve Orhan Alkaya'nın Pâre'si" programı da çıkıyor karşıma.
Benim için yoğun bir gün olacak. Umarım yayınevlerinin standları ve söyleşi programları da okurun yoğun ilgisini görür.