Diş çürükleri birçok hastalığa yol açabilir

Diş çürüklerinden kaynaklanan enfeksiyonlar, kan ve lenf dolaşımı ile kalp, böbrek, karaciğer, akciğer gibi organlarda dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir.

Fotoğraf: Arşiv
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Ağız içi kaynaklı enfeksiyonlar, vücudun bağışıklık sisteminin zayıflamasına dahi yol açabiliyor. Bu nedenle ağız ve diş sağlığının genel vücut sağlığı ile bir bütün olarak değerlendirilmesi gerekiyor. Bakımı düzgün şekilde yapılmayan ağzın, genel sağlığı negatif yönde etkilediğinin bilinmesi birçok hastalığın önlenmesin için de önem taşıyor.

Acıbadem Altunizade Hastanesi’nden Dr. Hatice Ağan, sağlıklı dişler için sadece diş fırçalamanın yeterli olmadığını belirterek, diş sağlığı ile ilgili şu bilgileri paylaştı:

"Çürüklerin en çok oluştuğu diş aralarını arayüz fırçaları ya da diş ipleri ile temizlemek; kadifemsi yapısından dolayı bakteri tutunmasına elverişli olan dili de fırçalamak önemli. Tüketilen besinler de diş sağlığını etkiler. Kalsiyumdan zengin süt ve süt ürünleri, meyve ve sebzeler, fındık fıstık benzeri kuru yemişler dişlere fayda sağlarken; işlenmiş karbonhidratlar, yapışkan nişastalı, şekerli gıdalar ve asitli içecekler dişlerde yıkıcı etkilere neden olur.

'DİŞ ETİ KANAMASI İLTİHAP HABERCİSİ'

Dişlerin fırçalama esnasında kanaması, diş eti iltihabının başladığını gösterir. Bu durumda dişlerin mutlaka fırçalanmaya devam edilmesi, diş ile diş eti arasında birikmiş plak tabakasının ve diş taşlarının diş hekimi tarafından temizlenmesi gerekir. Sağlıklı diş eti fırçalama esnasında kanamaz. Şişkin koyu kırmızı renkte değil, sıkı, hareketsiz, pembe renkli ve portakal kabuğu görünümünde olur.

'FIRÇANIZ SERT DEĞİL, ORTA SERT OLSUN'

Dişleri daha iyi temizleyeceği sanılan sert fırçalar, aksine dişlerde aşınmaya neden olur. Çok yumuşak fırçalar da dişleri yeterince temizlemez. Dişleri sert fırçalamak, mine tabakasını aşındırarak alttaki daha koyu renkteki dentin tabakasını ortaya çıkarır ve dişler daha sarı görünür. Sert fırçalamak, dişlerde hassasiyete ve diş eti çekilmesine de yol açar. Bu nedenle genellikle orta sertlikte fırçaların tercih edilmesi gerekir.

Nasıl olsa düşecek diye süt dişlerinin olması gerekenden daha erken çekimi, alttan gelen daimi dişlerde çarpıklığa ve çene kemiği gelişiminde bozulmalara neden olabilir. Ayrıca çocuklarda süt dişlerindeki çürüğe bağlı çiğnemede oluşan ağrı, beslenmeyi güçleştirir.

'DİŞ TAŞLARI DİŞİ KORUMAZ'

Diş taşlarının sünger gibi delikli bir yapısı bulunur. Bu küçük boşluklar da mikroorganizmaların birikmesi diş etinin iltihaplanmasına ve çene kemiğinin erimesine neden olur. Dolayısıyla “Diş taşı dişi korur” kanısının doğruluğu yoktur. Diş eti sağlığı açısından diş taşlarının mutlaka düzenli olarak temizlenmesi gerekir.

Ağızdaki bakteriler şeker benzeri rafine karbonhidratlarla beslenerek asit üretir. Şeker üreyen asit, diş minesini yumuşatarak çürütmeye başlar. Ne kadar uzun süre mineyle temas ederse çürük riski o kadar artırır. Örneğin küçük bir lolipopu dakikalarca ağzınızda tutan çocuğun dişleri uzun süre şeker asidine maruz kaldığından çürümeye fazlasıyla yatkındır. Ağzında lokma tutan, gece biberonla şekerli süt içen çocuklarda da çürük riski yükselir. Asitli bir içeceği yudum yudum ağızda bekleterek içmek diş sağlığı açısından bir kerede içip bitirmekten daha zararlıdır. Bu nedenle şeker tüketiminin mümkün olabildiğince azaltılması, tüketildiğinde ise ağzın su ile çalkalanması ya da dişlerin fırçalanması önemli.

DİŞLERİN BEYAZLIĞI SAĞLIKLI OLDUĞUNU GÖSTERMEZ

Ağız, vücuttaki sistemik hastalıkları yansıtan bir ayna görevi görür. Aynı zamanda ağız içi belirtiler, önlenebilir birçok hastalığın habercisi olabilir. Diş çürüklerinden kaynaklanan enfeksiyonlar, kan ve lenf dolaşımı ile kalp, böbrek, karaciğer, akciğer gibi organlarda dönüşü olmayan hasarlara yol açabilir. Diş eti hastalıkları kalp damar, diyabet, bağırsak ve pankreas kanseri ile ilişkilendirilir, ağız içindeki bakteriler mide ülserini tetikleyebilir. Bu şekilde bağışıklık sisteminin zayıflamasına neden olan ağız içi kaynaklı enfeksiyonlara karşı tedbir almak gerekir."