DEVA: Üniversiteleri halka açmak ‘piknik yapmak’ anlamına gelmiyor

DEVA lideri Babacan’ın “Üniversiteleri halka açma” önerisi tepki çekti. DEVA’ya göre bu öneri “insanlar gitsin orada piknik yapsın” anlamına gelmiyor.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) 7. eylem planı olan Yükseköğretim Eylem Planı'nı dünkü tanıtım toplantısıyla kamuoyuna duyurdu. DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan’ın sunum öncesi yaptığı konuşmada, “Üniversite kampüslerinin kapısını halka açacağız. Ders veren öğretim üyelerinin rızası dahilinde, vatandaşlarımızın üniversitelerde derslere katılmasına izin vereceğiz” şeklindeki sözleri tartışmaları beraberinde getirdi.

Mustafa Ergen

Sosyal medya üzerinden eleştirilen, ‘Üniversiteleri halka açma’ önerisinin ardından yaşanan tartışmaları DEVA Partisi Eğitim Politikaları Başkanı Mustafa Ergen’e sorduk. Ergen’e göre Babacan’ın gündeme getirdiği öneri “insanlar gitsin orada piknik yapsın” anlamına gelmiyor.

‘ARTIK KAMU KAYNAĞI DA YOK’

Günümüz teknolojisiyle birlikte eğitimden, eğitim veren kurumlardan beklentilerin ve iş modellerinin değiştiğini ifade eden DEVA’lı Ergen’e göre, üniversitelerin bu değişime ayak uydurması gerekiyor. Dünyada eğitim alan kişilerin yaş ortalamasının arttığını söyleyen Ergen, üniversitelerdeki değişimi ve bu değişimde kamu kaynaklarının azalmasının rolünü şu şekilde anlattı:

“Üniversite eğitimi alan insanların bir kısmı tekrar üniversiteye gidiyor çünkü kişinin ya işi değişmiş, işsiz kalmış ya da kişi geleceğin mesleğine girmek istiyor. Eğitim alanların yaş ortalaması 24-30’lara çıkmış durumda ve uzun vadede daha da yükseğe, 30-40’lara çıkması bekleniyor. Üniversitelerin bunun için ömür boyu eğitim veren, halka açık kurumlar haline gelmesi gerekiyor. Üniversiteler artık bilgi depolanan yerler değil. Formasyon ve sosyal ağ alınan yerlere dönüşmesi gerekir. 40 yaşında birisi geldiği zaman kendi formasyonunu ve kendi sosyal ağını üniversiteye katkı olarak vermesi lazım. Oradan yeni bilgiler vermeli. 18 yaşında birisi geldiği zaman da oradan formasyon ve sosyal ağ alması lazım. Bu etkileşimi de üniversitelerin sağlaması gerekiyor. Onun içinde ellerinden geldiğince halka açık olmalı. Üniversiteler ellerindeki imkânı birden fazla kesime kullandırması lazım çünkü artık kamu kaynağı da yok. Kamu kaynakları gittikçe azalıyor. Kısıtlı kamu kaynaklarıyla topluma, ekonomiye, mezunlarına ve öğrencilerine de maksimum faydayı sağlayabilecek bir ortama geçmesi gerekiyor. Bütün dünyada bulunan yöntem, hayat boyu eğitim.”

‘ÜNİVERSİTELER BİR ARAÇ’

DEVA lideri Babacan’ın “Üniversite kampüslerinin kapısını halka açacağız” ifadeleri yerine farklı bir metot izlenip izlenemeyeceği sorusuna Ergen, "Bugünün dünyasına getiren üniversitelerin aslında bir araç olduğunu ve yarış içinde her defasında zamanla değişime uğradığını” vurgulayarak yanıt verdi. Google gibi şirketlerin artık diplomaya bakmadığını belirten Ergen, ‘Yeni nesil üniversiteler’in bir sistem kurmasının zorunluluk olduğunu ifade etti, “Üniversiteler tekno-kentlerle, yatırımcılarla, sermayedarlarıyla ve devletle bir sistem ortaya koyuyor. Şimdi üniversiteler tekrar bir sistem ortaya koymak zorunda. Aksi halde tek tek kahramanları konuşuruz. Bu da üniversite sistemini ve eğitimi ikinci plana atar” dedi.

Babacan’ın sözlerinin ardından “Üniversitelerin zaten halka açık yerler olduğu” eleştirilerinin getirildiğini hatırlatmamız üzerine DEVA’lı Ergen, “Halka açıklık, insanlar gitsin orada piknik yapsın anlamında değil, üniversitelerin o hayat boyu eğitim veren kurumlara dönüşmesi gerekiyor” diye konuştu.

‘HAYAT BOYU EĞİTİM MERKEZİMİZ VAR VE BAŞINDA BİR MÜDÜR VAR’ İLE OLACAK İŞ DEĞİL

“Üniversiteleri halka açacağız” sözlerinin tartışılmasından memnuniyet duyduğunu ifade eden Ergen, bu planın bir başlangıç olduğunu, planın ve maddelerinin tartışılmasını istediğini söyledi.

Bu önerinin ardından, fiziksel kapasiteye ve akademisyenlerin iş yüküne dair yapılan eleştirilere de yanıt veren Ergen, geniş kitleleri, farklı yaş gruplarını üniversiteyle buluşturmak amacının zorunluluk taşımadığını ancak üniversitelere teşvik yapılabileceğini anlattı. Ergen, akademisyenin iş yükü varsa ve sınıf kapasitesi doluysa zaten ‘halka açık hale getirme’nin mümkün olmayacağını da ekledi. Eylem planına dair ise “‘Orada da bir Hayat Boyu Eğitim Merkezimiz var. Başında bir müdür var’ ile olacak işler değil. Bu bir vizyon hedefi, bir strateji bir bakış açısı. Biz bunun altını çizmek istiyoruz” diye konuştu.