Dersim'de katı atık projesi anlaşmazlığı: Muhtarlar dava açtı

Dersim'de 7 köy muhtarı belediyenin, katı atık tesisi için seçilen alanın değiştirilmesini isteyerek dava açtı. Proje mimarına göre ise seçilen yer tesis için uygun tek alan.

Katı atık projesi için belirlenen alan
Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

DUVAR - Dersim Belediyesi, merkeze bağlı Kemer Mezrası sınırlarında 180 dönümlük ormanlık alanda katı atık tesisi kurmak istiyor. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı projeye, 25 Nisan'da "ÇED olumlu" kararı verdi. Adı 'Katı Atık Birliği' olan projeye karşı toplanan 724 itiraz dilekçesi Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne teslim edildi.

Ancak bölgedeki Baldan, Sütlüce, Güleç, Dedeağaç, Kocalar, Çıralı ve Yenimahalle köylerinin muhtarları, Erzincan İdare Mahkemesi’ne proje için yürütmeyi durdurma talebiyle dava açtı. Davaya TMMOB Mimarlar Odası da müdahil oldu. Katı Atık Birliği proje mimari Nilgün Kayhan ve tesise karşı dava açan muhtarlar adına Sütlüce Köy Muhtarı İmam Çelik ile konuştuk.

‘BURALAR BİZİM GEÇİM KAYNAĞIMIZ’

Yaklaşık on köyü ilgilendiren katı atık tesisine ihtiyaç olduğu yöre halkı tarafından da ifade ediliyor. Ancak karşı çıkanların itirazı seçilen alana çünkü yerleşim bölgesine 500 metre mesafede bulunan tesisin kurulması durumunda etrafa yayacağı kokudan endişe ediliyor. Ayrıca 180 dönümlük arazinin orman sahası içinde kalması nedeniyle proje kararının Orman Kanunu’na da aykırı olduğu savunuluyor. Sütlüce Köy Muhtarı İmam Çelik'in belirttiğine göre, bölgede yaklaşık 50 bin meşe ve ardıç ağacı bulunuyor. Çelik, yörede arıcılık ve hayvancılık yapıldığını ifade ederek, "Buralar bizim geçim kaynağımız" diyor.

İmam Çelik

Proje mimari Nilgün Kayhan ise 2014'ten beri planlanan projenin, halkın onayından geçtiğini belirtiyor. Kayhan, bölgenin bodur çalı topluluklarından oluştuğunu belirterek 50 bin ağacın kesilmesi gibi bir durum olmadığını belirtiyor.

'PROJE YABAN HAYATINI ETKİLEYEBİLİR'

Sızıntı sularıyla dere ve çeşmelerin kirlenme riskine değinen Muhtar Çelik, "Milli Deresi, Pülümür Çayı’na karışan bir dere. Bu suların da kirlenme riski var" diyor. Uygulanmak istenen proje alanında, vaşak, boz ayı, dağ keçisi ve kurt gibi canlıların yaşadığı bir yaban hayatı olduğu da biliniyor. Bern Sözleşmesi’ne göre bu tür canlılar kesin koruma altında bulunuyor. Köylülerin en büyük endişelerinden biri de bu canlı habitatının zarar görme olasılığı. Yer seçiminin yanlışlığından şikayetçi olan köylüler, Dersim'de su kaynaklarından uzak, kıraç ve çorak araziler olduğunu belirterek, projenin buralarda yapılmasını talep ediyor. İmam Çelik böyle bir tesise ihtiyaç varsa, yapılmasına karşı olmadıklarını ancak köylülerin geçim kaynağı olan, yabani hayatın ve ormanın bulunduğu bir bölgede yapılmasını istemediklerini belirtiyor. Yaklaşık 60 milyon liralık AB desteğiyle projenin yapılmasının planlandığını söyleyen Çelik, "hibe kaybetmemek için yöre halkının görmezden gelindiğini" savunuyor. Çelik, "Para bulunabilir ama doğayı kaybedersek bulabilir miyiz?" diye soruyor.

'TEKNİK DEĞERLENDİRME EKSİKLİĞİMİZ YOK'

Çelik, projenin Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü’nün 2014'te yayınladığı "Düzenli Depolama Tesisleri Saha Yönetimi ve İşletme Kılavuzu"nun onuncu sayfasında yer alan "yer seçimi" başlığına da aykırı olduğunu öne sürüyor. Buna göre yapılmak istenen tesisin, orman alanlarından uzak olması gerekiyor. Fakat proje mimarı Kayhan aynı fikirde değil. Ona göre projenin farklı bir yerde olmasının imkanı yok: "Zamanında değerlendirmeler yapıldı. Birçok bölgede tarım ve su bölgesi olduğu için izin alamadık. Proje için uygun alan olarak bu bölge belirlendi. Halkın katılımıyla toplantılar yapıldı, insanlar onay verdiler. Şimdi karşı çıkılıyor. Teknik değerlendirme açısından bir eksiğimiz yok."

Kayhan, proje yerinin doğruluğundan emin olduklarını ve bölgeye yarar sağlayacağı için projenin arkasında durduklarını ifade ediyor.