Depremzedeler bir DASK tazminatı daha alabilir mi?

25 Kasım 2022’ten önce DASK poliçesi düzenlemiş ve tazminatını eski tarife üzerinden almış olan depremzedeler, 25 Kasım'dan sonra iki katına çıkarılan teminatları için hukuki girişimde bulunmalı.

Fotoğraf: AA
Google Haberlere Abone ol

6 Şubat depreminin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süreçte, depremzedelerin giderilemeyen mağduriyetlerini bir ülke hep beraber izledik. Kurtarma çalışmalarından başlayan eksikler barınma, gıda, sağlık ve türlü diğer sıkıntıyla devam etti, ediyor. Ancak yazımın konusu bunlar değil. Deprem sigortası olarak bilinen Doğal Afet Sigortası korumasından depremzedelerin tam olarak faydalandırılmamış olması. Nasıl mı? Başlayalım.

25 KASIM 2022 TARİHİNDE DASK TEMİNATI İKİ KATINA ÇIKTI

Doğal Afet Sigortası’nın asıl amacı, vatandaşın depremde zarar görmüş taşınmazının tüm hasarını maddi olarak karşılamak değil. Zorunlu bir sigorta türü olan DASK, kısa vadede mağdur yurttaşa hızlı bir destek sağlamayı ve devletin yükünü olabildiğince hafifletebilmeyi amaçlıyor. Bu doğrultuda, metrekare üzerinden bir teminat ve tarife limiti bulunan sigortanın, koruma limitleri 25 Kasım 2022 tarihinde tam iki katına yükseltildi.

Bu değerlemeyle 25 Kasım 2022 tarihinden önce betonarme konutlarda metrekare sigorta bedeli 1.508 TL iken bu tarihten itibaren 3.016 TL’ye, diğer yapılarda ise 1.040 TL’den 2.080 TL’ye yükseltildi ve tam bir kat artış sağlandı. Yazımın başlığı da buradan geliyor zaten. Yani DASK poliçesini 25 Kasım 2022 tarihinden önce düzenlemiş olan depremzedelerin, kendilerine gerçekleştirilen ödeme şayet tüm hasar masraflarını karşılayacak miktarda değilse -ki bunun örneğinin eser miktarda olduğunu varsaymamız abartılı olmayacaktır- kendilerine yapılan DASK tazminatı kadar bir tazminat daha hak ettikleri açıktır. Peki şimdiye kadar neden ödenmedi? Doğal Afet Sigortaları Kurumu bu ödemeleri yapmaktan neden imtina ediyor? Açıklayalım.

KURUMA GÖRE ZEYİLNAME ŞARTI VAR, OMBUDSMAN VE YARGIYA GÖRE YOK

Bildiğimiz üzere, sigorta ettiren sigorta ettirdiği değer üzerinden oranlı bir poliçe bedeli öder ve poliçe yaşamaya başlar. Zorunlu deprem sigortasında yukarıda belirttiğimiz rakamların 25 Kasım 2022 tarihi ile birlikte değişmesiyle birlikte, elbette poliçe bedelleri de zorunlu bir değişiklik gösterdi. Bu noktada cevaplanması gereken soru şu: 25 Kasım 2022 tarihinden önce düzenlenen ve poliçe bedelleri ödenen poliçe sahipleri 6 Şubat 2023 depreminde hasar gören yapıları için 25 Kasım 2022 tarihinden önceki teminat tutarıyla mı korunacak yoksa tam bir kat artırılan sonraki tutarla mı? Burada Doğal Afet Sigortaları Kurumu’nun tutumunun, kâr amaçlı bir sigorta şirketinin göstermesi gereken tutumla aynı olduğunu görüyoruz. Kurum yetkilileri, eğer 25 Kasım’dan sonra ve 6 Şubat’tan önce bir zeyil yapmamış, yani sözleşmede değişiklik için başvurup ek poliçe bedellerini ödeyerek zeyilnamelerini edinmemiş yurttaşların teminat artış imkanından yararlandırılmayacağını ifade ederek, yurttaşların tazminat taleplerini geri çeviriyor. Öyle ki, Kamu Denetçiliği Kurumunca gerçekleştirilen incelemede, savunma olarak zeyilname alınmadan yeni teminat tutarı üzerinden bir tazminat ödenmesinin sebepsiz zenginleşmeye yol açacağı yönünde bir savunma dahi yapacak kadar, konuyu ticaret hayatının içinde değerlendirmekten uzak durmuyor. Bir kurum yetkilisinin bu durumun etik olmayacağı yönündeki bir yorumuna daha rastlamış olsam da görmezden gelmek en sağlıklısı olacak.

Yazıyı teknik hukuki açıklamalarla boğmak istemediğim için ayrıntılandırmadığım, uymakla yükümlü bulundukları Tarife ve Teminat Yönetmeliği, tebliğ yükümlülüğü gibi hususlardaki eksikliklerini açıklamaya gerek görmüyorum. Diğer taraftan, zorunlu deprem sigortasının, “zorunlu” olması unsurunun kamuya yüklediği ve kimi hukukçulara göre kusursuz sorumluluk ama bence olumsuz eylemden dolayı sorumluluğu meselesi ile varlık amacı olan kamu yararı dolayısıyla devletin müdahale edip zorunlu tuttuğu bu sigorta çeşidi üzerine daha derin bir değerlendirme elbette yapılabilir, ancak bunun muhatabı kurum ve depremzedeler değil hukukçular ve yargı olacaktır.

DEPREMZEDELER EK TAZMİNAT ALABİLECEK Mİ?

Bu yazıyla asıl varmak istediğim noktaya gelirsek, evet 25 Kasım 2022’ten önce DASK poliçesini düzenlemiş ve tazminatlarını eski tarife üzerinden almış olan depremzedelerin önü, 25 Kasım tarihinden sonra iki katına çıkarılan teminat tutarlarını almaları noktasında açık. Zira Ombudsman tarafından depremzedeler lehine verilen öneri niteliğindeki kararı, yerel mahkeme ve Yargıtay tarafından verilen kararlar takip etmeye başladı bile. Bu noktada yurttaşın gerekli hukuki girişimlere gecikmeksizin başlamasını öneririm.

Bunun Doğal Afet Sigortaları Kurumuna altından kalkamayacağı bir yük yükleyeceği eleştirilerine de çok kısa değinmek isterim. Hayır yüklemez. Depremzedelerin hakkını verin. Ayıptır.

*Avukat – İzmir Barosu