Demokrasi ve haklar bakımından Türkiye nerede duruyor?

HDP'nin Demokratik Cumhuriyet Konferansı’na katılan eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, "Demokrasi sadece seçim değildir. Seçim ülkeyi kimin yöneteceğini saptar ama nasıl yöneteceğini saptamaz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Halkların Demokratik Partisi'nin (HDP) düzenlediği, iki gün sürecek ve sekiz oturumdan oluşacak Demokratik Cumhuriyet Konferansı’nın ilk gününde geçtiğimiz yüzyılın muhasebesi yapıldı.

Türkiye'nin demokrasi ve haklar bakımından hiç iyi bir yerde durmadığını söyleyen eski AİHM Yargıcı Rıza Türmen, "Türkiye demokrasi ile yönetilen bir ülke olmaktan çıktı. Adına isterseniz 'seçimli otokrasi' deyin ister 'Sultanizm' deyin ama 'demokrasi' diyemezsiniz. Çünkü bütün iktidar tek bir kişinin elinde toplanmıştır. Temel hak ve özgürlükler çiğnenmektedir. Hukuk devleti ortadan kaldırılmıştır. Yargı bağımsız değildir. Çoğulculuk yoktur. Tek tip toplum yaratılmak istenmektedir. Demokrasi sadece seçim değildir. Seçim ülkeyi kimin yöneteceğini saptar ama nasıl yöneteceğini saptamaz. Demokrasi bir değerler bütünüdür. Bugün kuvvetler ayrımı da ortadan kalkmıştır" dedi.

'HALK ANCAK BİLDİKLERİYLE OY VEREBİLİR'

Seçim sürecine dair değerlendirmede bulunan Türmen, "Seçim oy sandığından ibaret değildir. Seçim bir süreçtir, o süreç başlamıştır. Bu sürecin doğru geçmesi için ifade özgürlüğü olması lazım. Halkın bilgi alma özgürlüğünün olması lazım. İfade özgürlüğü olmadığı için halka bilgi verilememektedir. Halk, iktidar tarafından hakikat ötesi söylemlerle beslenmektedir. Halk ancak bildikleriyle oy verebilir. Onun için ifade özgürlüğünün mutlaka olması lazım" diye konuştu. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın adaylık meselesi ve yeniden seçilme ihtimaliyle ilgili konuşan Türmen, "Buradaki en dehşet verici şey YSK'ye olan güvensizlik. YSK seçimlerin güvencesidir. YSK bağımsız ve tarafsız değilse seçimlerin güvencesi de ortadan kalkmaktadır. Erdoğan'ın adaylığı açısından türlü görüşler ve ama anayasa açık. 'İki defa seçilebilir' diyor. İki defa da seçilmiş işte. Anayasada böyle bir şey tashih edilmiyor. Bunun amacına bakmak lazım. Bir cumhurbaşkanı olan kişinin iki dönemden fazla cumhurbaşkanlığı yapamamasıdır amacı. Bunun tek istisnası Meclis'i feshetmek" ifadelerini kullandı.

'AZINLIKLAR MUTLU DEĞİLSE O ÜLKEDE DEMOKRASİDEN BAHSEDİLEMEZ'

HDP Diyarbakır Milletvekili Garo Paylan da Cumhuriyet'in değerlendirmesini yaparken, "Birinci yüzyılda birçok kesim ve azınlık pek çok acı yaşadı ama önemli olan geçmişle yüzleşebilmek, dersler çıkabilmek ve aydınlık bir geleceğe yürümek. Yalnızca geçmişe takılıp kalırsak geleceği de konuşamayız ama geçmişi konuşmadan hatalarla yüzleşmeden adil bir gelecek kuramayız ve aynı hataları yaparız. Bizler bir zamanlar azınlık değildik ama azınlık hale getirildik. Yaşadığımız bütün bu felaketlerle yüzleşelim, hata olduğunu tespit edelim. Azınlıkların talebi herkesin eşit olması. Eşit yurttaşlık istiyoruz. Eksik bir demokrasi istemiyoruz tam bir demokrasi istiyoruz. Azınlıklar turnusol kağıdıdır. Azınlıklar mutlu değilse o ülkede demokrasiden bahsedilemez." (HABER MERKEZİ)