DEM Parti'li Ayten Kordu'dan engelli aylıkları için kanun teklifi

DEM Partili Ayten Kordu, engellilere yılda iki kez ve sendikalar tarafından her ay açıklanan en yüksek yoksulluk sınırının üçte birinden az olmayacak şekilde aylık bağlanması için kanun teklifi verdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Dersim Milletvekili Ayten Kordu, "Engelli yurttaşların yaşam koşullarının sosyal devlet anlayışına göre esas alınarak “yılda iki kez ve sendikalar tarafından her ay açıklanan en yüksek yoksulluk sınırının üçte birinden az olmayacak şekilde” aylık bağlanması,  engelli yurttaşların aylık gelirleri bağlanırken “hane içinde fert başına düşen gelir” esas alınan koşulunun kaldırılarak engelli yurttaşların birey olarak özne kabul edilmesi" için kanun teklifi verdi.

Kordu, "65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık Bağlanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi"nde şu ifadeleri kullandı:

"Sosyal devlet, toplumda sosyal adaleti sağlamak için, devletin elinde bulundurduğu kaynakların sosyal, politik ve ekonomik olarak adil dağıtılmasının, toplumdaki tüm kesimlere ulaştırılması ve güvenlik bir hale getirilmesini öngören bir devlet modelidir. Sosyal devletin en önemli görevlerinden birisi toplumun bütün kesimlerini ekonomik ve sosyal açıdan korumaktır. Sosyal devletin korumaya öncelik verdiği kesimlerin başında çocuklar, yaşlılar, engelliler gelmektedir. Bu kesimlerin insan onuruna yakışan bir hayat sürmelerini sağlamak hem devletin bir görevi hem de vicdani bir sorumluluktur. Ancak Türkiye'de bu kesimler çok zor ekonomik koşullar altında yaşamlarını sıkıntı içinde geçirmektedir.

Son bir yıl içinde çok zor ekonomik koşullarda yaşamını sürdüren emeklilerin, asgari ücretle çalışanların, kamu çalışanlarının yetersiz de olsa aylıklarında kısmi düzenlemeler yapılmıştır. Ancak bu dönemde, bunca zorlaşan yaşam koşullarına rağmen engelliler hükümetin hiç aklına gelmemiştir.

Resmi enflasyon oranlarındaki artışın bile altında kalan engelli aylık ve evde engelli bakım aylıkları artış oranı açlık ve yoksulluk sınırının da çok altında kalmıştır. Hissedilen gerçek enflasyon oranları, ağır yaşam koşulları engelliler için ağır sonuçlara yol açmaktadır. Şubat 2024 verilerine göre düzenlenen aşağıdaki tabloda görülen maaş artışları ile engelli maaşları arasındaki artış farkına bakıldığından engelli yurttaşların son derece zor koşullarda bırakıldığının açık göstergesidir.

Son bir yılda yetersiz de olsa diğer kesimlere bir nebze nefes aldırılırken Engelli Aylıkları en düşük memur maaşının yüzde 8,1, asgari ücretin ise yüzde 16’sına düşmüştür. Engelli bakım ücreti ise en düşük memur maaşının yüzde 22,3, asgari ücretin yüzde 44,7 seviyesine düşmüştür. Dolayısıyla çoğu zaman öngörülmeyen ekonomik ve toplumsal koşullar karşısında engelli yurttaşların asgari aylıklarının güvenceye alınması zorunluluk haline gelmektedir.

Engelli yurttaşların aylık bağlanması ile ilgili yaşanan yapısal sorunlardan biri de aylık bağlanma koşullu olan hane gelirinin esas alınarak aylık bağlanmasıdır. Hane geliri esas alınarak aylık bağlanması hususu özellikle engelli yurttaşların bağımsız yaşamaya dair duygusunun tamamen yitirmesine neden olmaktadır.  Fiziksel olarak bir başkasına bağımlı olan engelli yurttaşların ekonomik olarak da başkasına bağımlı olması engelli yurttaşların bağımsız olarak yaşama kurmalarını imkansız kıldığı gibi sosyal ve psikolojik handikaplara neden olmaktadır. 2013 yılında yapılan düzenleme ile engelli aylığı bağlanma kriterine ‘hane içinde fert başına düşen gelir’ kriterinin öncelikli olarak kaldırılması gerekmektedir. Çünkü:

Her şeyden önce “hane içinde fert başına düşen gelir” kriteri engelliyi aileye bağımlı hale getirmekte ve aile içinde eritmektedir. Kabul edileceği gibi hane içinde fert başına düşen gelirin engellinin payına düşen bölümü, engelli için harcanmamaktadır.

İkinci olarak, engellinin eline geçen fiili gelir olmadığı halde, engellinin geliriymiş gibi bir yanılsamaya yol açmaktadır.

Üçüncü olarak bu anlayışla engelliyi birey olarak esas alınmamaktadır. Oysa gerek evrensel gerekse ulusal hukuka göre hak öznesi olanlar bireylerdir. Söz konusu uygulama engelliyi birey olarak hesaba katmadığı için hakkın öznesi yapmamaktadır.

Bu kanun teklifi ile yeterli gelire sahip olmayan engelli yurttaşların korunması amacıyla “yılda iki kez ve sendikalar tarafından her ay açıklanan en yüksek yoksulluk sınırının üçte birinden az olmayacak şekilde” aylık bağlanma koşullarının engelli bireyi özne kabul edecek şekilde 2022 ve 2828 sayılı yasalardaki “hane içinde fert başına düşen gelir” ibaresinin kaldırılmasını öngörülmektedir."