DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan: Buna 'çözüm süreci' diyebilmemiz için herkesin desteğine ihtiyaç var

DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, "Bunun bir demokratik çözüm ve müzakere süreci olduğunu söyleyebilmemiz için herkesin desteğine ihtiyaç var. DEM Parti olarak desteğe çağırıyoruz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası DEM Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi.

Doğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

ÖCALAN TÜRKİYE KAMUOYUNA  BİR ÇAĞRI YAPIYOR: Öcalan'ın 7 maddelik açıklaması çok önemli mesajlar barındırıyor. Tıpkı Urfa Milletvekili Ömer Öcalan'ın görüşmesi sonrası yayımlanan 3 cümlelik mesaj gibi. Sayın Öcalan, Türkiye kamuoyuna  bir çağrı yapıyor. Hepimizi barış, demokratik çözüm, diyalog ve müzakere kanallarının açılması için eşit düzeyde sorumluluğa davet ediyor. Çünkü bunun Türkiye’ye kazandıracağı formül olduğunu biliyor. Bu yol haritasını kesintisiz bir biçimde onlarca yıllardır çalışan bir liderlik gücünden bahsediyoruz.

DESTEĞE ÇAĞIRIYORUZ: Bunun bir demokratik çözüm ve müzakere süreci olduğunu söyleyebilmemiz için herkesin desteğine ihtiyaç var. DEM Parti olarak desteğe çağırıyoruz. Ezberleri bozmadan demokratik çözüm koşullarını oluşturmak tecrübeyle sabit ki çok zor.  İmralı'da yapılan görüşme sonrası, siyasi partiler görüşmesi öncesi heyetimiz Genel Merkezimizi de bilgilendirdi. Sayın Öcalan'ın mesajını iletti. Öcalan'ın ortaya koyduğu iradeyi selamladığımızı buradan duyurmak istiyoruz.

EZBERLERİ BOZMAYA DAVET EDİYORUZ: DEM Parti adına herkesi buna katkı sunmaya, ‘Buradan bir şey çıkmaz, bundan bir şey olmaz, efendim öyle olmazsa böyle olur, böyle olmazsa öyle olur’ gibi kalıplar yerine herkesi ezberlerini bozmaya davet ediyoruz. Tüm tarafları. Bu ezberleri bozmadan demokratik çözüm ve müzakere kanallarını oluşturmak çok zor. Çok can yakıcı bir sorunla karşı karşıyayız. Bu can yakıcı sorun karşısında herkesin bulunduğu yerden siyasal bakışı açısı, görüşü,düşüncesi fark etmeksizin ; demokratik, adil, eşitlikçi bir Türkiye için kendini sorumlu hissetmesi gerekir. Kürt meselesinin demokratik yollarla çözümü ancak gerçekleşirse Türkiye demokratikleşebilir. 

ÖCALAN'IN ARTIK KOŞULLARININ DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKİR: İmralı ada hapishanesinde tüm bu gelişmelerin tartışmaların odağında olan Sayın Öcalan'ın artık koşullarının değiştirilmesi gerekir. Bu döneme katkı sunacak bu tarihsel fırsatı gerçekleştirebilecek koşullara kavuşması gerekiyor. Yıllardır bu tecrit sistemine son verilmesi gerektiğini söylüyoruz.  Türkiye'nin çözümü Türkiye'ye özgü olmalı. Sayın Öcalan da buna dikkat çekiyor. 

KÜRT SORUNU SADECE DEM PARTİ'NİN SORUNU DEĞİLDİR: Her yerde muhalefete bu çağrıyı yaptık ve yineliyoruz. Kürt sorunu sadece DEM Parti'nin sorunu değildir. Tüm muhalefet partileri bu soruna eşit düzeyde bir duyarlılık göstermeli. Bugün bu tarihsel anı hızlıca yakalayabilmenin yolu daha çok çalışmak ve programı açık şekilde ortaya koymaktır. Görünen o ki bugüne kadar siyasi partilerin mesajlarından gördüğümüz kadarıyla memnuniyet verici bir tablo var ortada.

DEMİRTAŞ İLE GÖRÜŞME: En geniş çerçevede bir takım görüşmeler yapılmaya çalışılıyor. Evet cezaevlerine ziyaretler olacak. Edirne Cezaevi'nde hapiste tutulan Selçuk Mızraklı ile de Selahattin Demirtaş ile de  Figen Yüksekdağ ile de Leyla Güven ile de görüşülecek. Burada ismini sayamadığım o kadar HDP'li siyasetçi hapiste ki. Hapistanedeki çok sayıda insan şu an özgürlüğün demokrasinin yolunu gözlüyor. En çok da böyle bir dönemde onların katkılarına ihtiyaç var. 

 

(HABER MERKEZİ)