'DEM Parti seçimin kazananlarından ama seçmenin CHP'ye kayması risk'

Rawest Araştırma Direktörü Girasun DEM Parti’nin seçimde aldığı sonucu değerlendirdi, CHP’ye oy veren DEM Parti seçmeni için “Orta vadede DEM Partisi için bir kimlik kaybına sebebiyet verebilir” dedi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA – DEM Parti, yerel seçim stratejisi ve hamleleriyle seçim sürecinin en çok konuşulan siyasi partilerinden biri oldu. 31 Mart akşamı sandıklar açıldığında partinin yüzde 5,70 oy oranıyla 3 büyükşehir, 7 il ve 65 ilçe kazanarak başarılı bir sonuca imza attığı görüldü.

'DEM PARTİ BU SEÇİMİN KAZANANLARINDAN'

Rawest Araştırma Direktörü Roj Girasun, DEM Parti'nin seçim stratejisinin sonuçlarına ve önümüzdeki süreçte karşısına çıkabilecek tartışma başlıkları ve risklere dair değerlendirmeler yaptı.

Sayısal ve analitik karşılaştırmalar yapıldığında DEM Parti'nin oy oranında geçmiş seçimlere oranla büyük bir fark yaratmadığına dikkat çeken Girasun, politik olarak değerlendirildiğinde ise DEM Parti'nin bu seçimin kazananlarından olduğunu söyledi. DEM Parti'nin Kars dışında kayyım atanan bütün kentleri geri aldığını, Kars'taki sonuçta da seçmen taşımanın etkili olduğunu belirten Girasun, Şırnak'ın da seçmen taşıma sebebiyle kaybedildiğini söyledi.

'AK PARTİ KARŞITLIĞI DEM PARTİ SEÇMENİNİ CHP'YE YÖNELTTİ'

DEM Parti seçmeninin başta İstanbul olmak üzere batı metropollerindeki oy verme tercihlerinin Kürt illerine göre farklı seyrettiğine dikkat çeken Girasun, “Bizim de gördüğümüzün üstünde bir seçmen Cumhuriyet Halk Partisi'ne yönelmiş. Bu biraz DEM Parti’nin İstanbul’un 22 ilçesinde kent uzlaşısı yapması ile ilişkili. Biraz da sahada az görünür olmasıyla ilgili. Ama esas etkili olan DEM Parti seçmeninin AK Parti karşıtlığı. DEM Parti seçmenindeki AK Parti karşıtlığının arttığını görüyoruz” diye konuştu.

Roj Girasun

CHP TERCİHİNDE RİSK: MUHALİF KİMLİK 'PARTİLİ' KİMLİĞİN ÖNÜNE GEÇMİŞ OLABİLİR

DEM Parti seçmeninin CHP'ye yönelmesinin açığa çıkardığı bir risk olduğuna dikkat çeken Girasun, “Bu seçmen tabanının muhalif kimliği 'partili' kimliğinin önüne geçmiş olabilir, geçmeye başlıyor olabilir. Bu da orta vadede DEM Partisi için bir kimlik kaybına, seçmenleriyle ilişkisinin bağının zayıflamasına sebebiyet verebilir” dedi.

DEM Parti'nin muhalefete tamamen angaje ve iktidara tamamen uzak bir strateji izlemektense muhalifliği belirgin bir denge siyaseti izlemesinin doğru olacağına vurgu yapan Girasun, “Aksi taktirde seçmenler günün sonunda muhalefetin büyük parçasına angaje olabiliyor, burayı bir cazibe merkezi olarak görebiliyor” diye konuştu.

DEM PARTİ'DE PARTİ İÇİ TARTIŞMALAR İLK KEZ GÖZ ÖNÜNDE YAŞANDI

DEM Parti'nin parti içi tartışmalarının ilk kez bu yerel seçimlerde kamuoyuna yansıdığını belirten Girasun, “DEM Partisi gibi parti disiplini güçlü partilerde tartışmalar, yaklaşım farklılıkları iç kurullarda yapılır, kamuoyuna yansıtılmaz. İlk kez tartışmalar göz önünde yaşandı. Tartışmaların kamuoyu önünde seyretmesi ciddi bir sıkıntıya işaret ediyor” ifadelerini kullandı.

DEM PARTİ'Yİ BİLEŞEN KRİZİ BEKLİYOR

DEM Parti bileşeni SYKP'nin İstanbul seçimiyle ilgili parti stratejisinin dışında bir açıklama yaptığını hatırlatan Girasun, “Bu tartışmanın devam edeceği kanaatindeyim. Elde edilen sonuçlar bunu ertelemiş olabilir, yumuşatabilir. Ama bir miktar ertelense de DEM Partisi'ni bir bileşen krizi bekliyor” dedi.

'TÜRKİYELİLEŞME STRATEJİSİNE İLİŞKİN TARTIŞMALAR BAŞLAYABİLİR'

Seçim sürecinde dile getirilen 'DEM Parti bölgeye sıkıştı', 'DEM Parti Türkiyelileşme stratejisinden vazgeçti' yorumlarına dair de Girasun, “DEM Parti bölgede sıkışıp kalmadı. Türkiye soluyla ilişkisine de devam edecek. Ama bu yorumlar şu soruları ve tartışmaları beraberinde getirebilir: Türkiyelileşme stratejisi, DEM Partisi bileşeni aktörlerle mi yürütülmeli? DEM Partisi toplumun Kürt meselesiyle ilgili taleplerini ana akıma taşıyan bir siyasi parti mi olacak? Türkiyelileşme CHP'ye yakın bir stratejiye mi dönüşecek?”

Yerel seçim sonuçlarının Türkiyelileşme stratejisine ilişkin ipuçları verdiğini belirten Girasun, “Seçimlerde parti kimliğine sadakatten ziyade muhalif kimliğe bir yakınlaşma var. Bu da seçmenin Türkiyelileşme serüveniyle alakalı. Seçmenin özellikle batı metropollerindeki tercihi, DEM Parti yönetimine bir şey anlatıyor. Bu, şu anda çok kritik bir konu değil ama seçime giden 4 yılın nasıl yönetileceği açısında önemli” ifadelerini kullandı.

Türkiye'nin nasıl bir rotaya gireceğinin de bu tartışmaları belirleyeceğini belirten Girasun, “Türkiye'deki güvenlikçi söylem artacaksa DEM Parti'deki Türkiyelileşme tartışması tekrar gündeme gelecektir. Şu anda AK Parti'nin yaşadığı ağır hezimet var. Bu büyük kırılma, DEM Partisi içindeki bazı isimlerin DEM Partisi'nin müstakil bir siyaset izlemesine dair arzularını erteledi. Ama önümüzdeki dört yılda iktidarın ve muhalefetin nasıl bir dengede kalacağı bu tartışmaları tekrar gündeme getirebilir” diye konuştu.

İKTİDAR KAYYIM KONUSUNDAKİ KARARINI HENÜZ VERMEDİ

Van'daki mazbata krizinin DEM Parti lehine sonuçlanmasında CHP'nin tutumunun etkisinin olabileceğini ifade eden Girasun, “İktidar geri adım atmış gibi gözükse de bu geri adımın kayyımdan vazgeçiş olduğu kanaatinde değilim. İktidarın henüz kayyımlar meselesine bir karar vermediğini düşünüyorum. Van'da akut bir kriz vardı ve sadece bu akut kriz çözüldü. Ancak henüz yapısal politikalara dair karar verilmedi” ifadelerini kaydetti.