Davutoğlu Meclis önünde barikatların ardından konuştu: Temiz eller operasyonu başlatılsın

Gelecek Partisi lideri Davutoğlu, Meclis önünde polisin partililere müdahale ettiği sırada konuştu: Bütün mafya ve illegal yapıların yok edilmesi için temiz eller operasyonu başlatılmalıdır.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye Büyük Millet Meclisi Çankaya kapısı önünde son günlerde suç örgütü lideri Sedat Peker’in açıklamalarının ardından gündeme gelen “siyaset-mafya-medya” ilişkilerine dair açıklama yaptı.

Davutoğlu’nun açıklaması öncesinde Meclis önünde bir araya gelmek isteyen partililere polis engel oldu ve barikatlarla Meclis’e girişi engelledi. Yaşanan tartışmanın ardından ellerinde “Temiz Siyaset” pankartı taşıyan çok sayıda kişi Meclis önünden uzaklaştırıldı. Parti otobüsüyle Meclis’in yakın bir noktasına gelen Davutoğlu’nun aracının, polis barikatlarının ardına geçmesine izin verilmedi. Polisle yaşanan tartışmalarının ardından Davutoğlu bazı parti yetkilileriyle birlikte yürüyerek açıklama yapacağı noktaya geldi.

‘DEVLET HİÇ KİMSENİN TEKELİNDE DEĞİLDİR’

Açıklamasına, “TBMM milletimizin vicdanı, milletimizin iradesinin makamıdır. Ben TBMM’ye milletvekili olarak, bakan olarak, başbakan olarak geldim. Milletin nihai tecelli makamı olan TBMM’ye bu kez Gelecek Partisi yetkililerinden oluşan heyetle gelirken karşılaştığımız tavır ve tutum açıkçası milletimizin Meclisi’nin itibarına ve haşmetine yakışmamıştır” ifadeleriyle başlayan Davutoğlu, “Türkiye Cumhuriyeti devleti ve devlet kavramının kendisi hiç kimsenin, hiçbir şahsın ve hiçbir siyasi grubun tekelinde değildir” dedi.

Davutoğlu konuşmasının yaptığı sırada polis ile Gelecek Partisi İl Başkanları’nın da olduğu grup arasında tartışma devam etti. Davutoğlu’nun konuşmasını sürdürdüğü esnada polis partililere müdahale etti.

Suç örgütü lideri Peker’in iddialarının ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve devlet yetkililerinin kamuoyuna açık ve net ifadelerle savunmada bulunmadığını belirten Davutoğlu şunları kaydetti:

HİÇBİR İLLEGAL YAPI DEVLETİN YERİNE HÜKÜM VEREMEZ: Hiçbir legal ve illegal yapı kendilerini devletin yerine koyarak hüküm veremez, yorum yapamaz ve devlet demokratik hukuk ilkeleri dışında temsil edilemez. Demokrasilerde devlet milletin örgütlenmiş iradesidir. Devleti hiçbir siyasi lider hiçbir siyasi grup her ne gerekçeyle olursa olsun kendi şahsında temsil ettiği iddiasında bulunamaz ve devlet adına konuşamaz. Devlet adına konuşacak bir kurum varsa bu sadece bu devletin kurucu makamı olan Türkiye Büyük Millet Meclisi’dir.

İÇİŞLERİ BAKANI HAKARETLERDE BULUNDU: Son günlerde, son haftalarda milletin vicdanını ve devletin itibarını derinden sarsan gelişmeler yaşanıyor. Bir organize suç örgütü lideri yurt dışından yaptığı açıklamalarla çok ağır ithamlar, içinde intihar, cinayet ve kokain ticareti olmak üzere ağır ithamlarla bazı devlet yetkililerini de suçlarken bugün 25. Gün. Sayın Cumhurbaşkanı ve devlet yetkilileri kamuoyuna çıkıp açık ve net ifadelerle bir savunmada bulunmamıştır. Sayın İçişleri Bakanı iki televizyon kanalında yaptığı açıklamalarda ise kendisine yönelik ithamlara cevap vermek yerine Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Başbakanı olarak bana, milletin menfaatlerinden başka hiçbir değer tanımamış bir Türkiye Cumhuriyet vatandaşına, Gelecek Partisi kadrolarına ve bugün iktidar yetkililerine de açık itham ve hakaretlerde bulunmuştur.

CUMHURBAŞANI İLK GÜNDEN İFADE ETMELİYDİ: Bugün TBMM’ye gelerek devletimizin itibarını ve milletimizin vicdanını zedeleyen bu gelişmeler karşısında tutumumuzu açık ve net bir dille ifade etmek istiyoruz. Kamu düzenine sadık kalarak anayasal bir hakkımızı kullanıyoruz. Bu hakkımız hiçbir suretle engellenemez. Buradan sayın İçişleri Bakanı’nın bu açıklamaları sonrasında sayın Cumhurbaşkanı, sayın Bahçeli ve Perinçek’in ifadelerine dayanarak bugün sayın İçişleri Bakanı’nı sahiplenmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı eğer İçişleri Bakanı’nın suçsuz olduğuna inanıyorsa bunu ilk günde ifade etmeliydi. İlk günde olaylar açıklığa kavuşturulmalıydı. 25 gün sukut ettikten sonra bugün bu şekilde bir sahiplenme devlet düzenindeki oluşmuş şaibeyi gidermek yerine arttırmıştır.

İSTİFA ETMELERİ GEREKİYOR: Gün millet vicdanını harekete geçirme günüdür. Gün devlet itibarını yeniden kazandırma günüdür. Gün demokrasiyi ayakları üstünde yeniden inşa etme günüdür. Bunun için geçtiğimiz hafta ilan ettiğimiz şu yedi acil eylem adımı mutlaka atılmalıdır. Bir, bütün bu iddialar ve ithamlar karşısında milletin nihai tecelligahı olan TBMM’de araştırma ve soruşturma komisyonları oluşturulmalıdır. İki, hakim teminatıyla desteklenmiş cumhuriyet başsavcıları derhal harekete geçerek devletin itibarına yönelik bu açık saldırılar karşısında bu açık saldırılar karşısında bütün iddialar konusunda derhal soruşturma başlatmalıdır. Üç, bu soruşturmaların selameti açısından başta İçişleri Bakanı olmak üzere iddialara muhatap olan bütün yetkililer derhal istifa etmelidir. İstifa etmezlerse cumhurbaşkanı tarafından azledilmelidirler.

TEMİZ ELLER OPERASYONU BAŞLATILMALI: Dört, bütün devlet yapılarına çöreklenmiş paralel ya da illegal yapıların hangi ad ve kimlikte olursa olsun, meşruiyetini milletten almamış her türlü yapının devletten temizlenmesi, bütün mafya ve illegal yapıların yok edilmesi için temiz eller operasyonu başlatılmalıdır. Beş, bu incelemeler sürerken daha önce devlet görevinde bulunmuş şahıslardan oluşan bir inceleme heyeti oluşturulmalı ve devlet yapısına dönük kapsamlı bir inceleme gerçekleştirilmelidir. Altı, bütün bu süreçte başta Yalıkavak Marina olmak üzere şu veya bu gerekçeyle el konmuş ve birtakım örgütler tarafından kullanıldığı belli olan bütün süreçlerde ekonomik ve hukuki işlemler olmamış adledilerek yürürülükten kaldırılmalı, bütün bu yapılar Türk milletinin malı olarak Türkiye Cumhuriyeti’nin hazinesine devredilmelidir. Yedi, bizim pazartesi gününden başlattığımız temiz siyaset hareketinin bir devamı olarak ve bu hareketin ayrılmaz unsuru olarak bir temiz siyaset devriminin gerektirdiği bütün adımlar atılmalıdır. Siyaseti ahlak yasası çıkarılmalıdır. İmar yasası çıkarılmalıdır. Siyasetin finansmanı yasası çıkarılmalıdır. İhale yasası tümüyle gözden geçirilmelidir. Milletvekillerinin, siyasilerin bütün davranışlarının ekonomik rant elde etme amacına dönük olmaması için gerekli teminatlar sağlanmalıdır.

KURTLAR SOFRASINA YEM ETMEYECEĞİZ: Gelecek Partisi kadroları olarak çok kısa bir sürede Türkiye sathında örgütlenmiş bir yapının genel başkanı olarak sesleniyorum. Hiçbir şekilde karamsarlığa kapılmayınız. Milletimizin vicdanından, devletimizin itibarından ve demokrasimizin değerlerinden kopuş küçük bir zümrenin sizleri ve ülkemizi esir almasına asla izin vermeyeceğiz. Biz beyaz gömleklerimizle birlikte temiz siyaset hareketimizi başlatıyoruz. Hiç kimse karamsarlığa kapılmamalıdır. Geleceğimiz bu günlerden çok daha parlak olacaktır. Bu ülkenin bir karış toprağını, herhangi bir makamını, herhangi bir kurumunu asla kurtlar sofrasına yem etmeyeceğiz.

NE OLMUŞTU?

Organize suç örgütü liderliğinden hüküm giyen Sedat Peker'in iddialarına yanıt vermek için önce TRT Haber'e ardından Habertürk'e çıkan Soylu, Davutoğlu'nun 7 Haziran 2015'deki seçimin ardından HDP'yle anayasa çalışması yapmak istediğini ne sürdü. Soylu, Davutoğlu'nun bakanlara, "Hepinizin odalarınızda neler konuştuğunu dinletiyorum ve biliyorum" dediğini ve kendilerini dinlettiğini öne sürdü.

Davutoğlu ise bugün Fox TV'de yaptığı açıklamada iddiaları yalanlayarak "MKYK toplantısında şunları şunları söyledim diyor. Bir kişi söylediklerine şahitlik edemez. Kendinden önceki İçişleri Bakanı Efkan Ala'ya ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'a iftira atıyor aynı zamanda, çünkü ben dinleteceğim, Erdoğan'ın haberi olmayacak öyle mi... Soylu bakın nasıl bir mesaj gönderiyor AK Parti'ye ve Cumhurbaşkanı'na. Para sayma makinesinden bahsetti. Efkan Ala'ya suç isnadında bulunuyor, Muammer Güler'in para sayma makinesini gündeme getiriyor. Bunun üzerinden de Erdoğan'a mesaj veriyor" dedi. (HABER MERKEZİ)