Erkan Baş: Can'a özgürlük diye başladık, Cumhuriyet'e özgürlük diyerek devam ediyoruz

TİP lideri Erkan Baş'ın Hatay'dan Ankara'ya başlattığı Özgürlük Yürüyüşü sona erdi. Baş "Cumhuriyet'e özgürlük diyerek devam ediyoruz. Bir cezaevine dönen ülkemizi özgürleştireceğiz" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Türkiye İşçi Partisi (TİP) Genel Başkanı Erkan Baş’ın, Gezi Parkı eylemleriyle ilgili davada tutukluyken TİP'ten milletvekili seçilen Can Atalay’ın tahliye edilmemesine karşı başlattığı Hatay’dan Ankara’ya başlattığı "Özgürlük Yürüyüşü", bugün son buldu. 

Baş, yürüyüş boyunca, Hendek faciasından Çorlu Tren Katliamı'na, maden katliamlarından yurtlarda hayatını kaybeden öğrencilere kadar birçok sorunu gündeme getirdi.

Erkan Baş'ın, Anıtpark'a ulaşmasıyla yürüyüş sona erdi.

Burada düzenlenen "Cumhuriyet'e Özgürlük" mitinginde konuşma yapan Erkan Baş, "Tam 28 gündür yürüyoruz. İlçe ilçe, köy köy dolaşarak yurttaşlarımızla dertleşe dertleşe yürüdük. Ülkenin dört bir yanında haksızlığa, adaletsizliğe, baskıya, zulme karşı adımlarını adımlarımıza katan herkese, bizi hiç yalnız bırakmayan tüm yurttaşlarımıza yürekten teşekkür ediyorum" dedi. 

Anayasa Mahkemesi'nin Can Atalay'ın haklarının ihlal edildiğine karar verdiğini hatırlatan Baş, şöyle devam etti:

'HUKUKSUZLUĞA TESLİM OLMAYACAĞIMIZI BİR KEZ DAHA GÖSTERDİK'

"Biz bu yürüyüşe Can Atalay'ın esaretine son vermek için çıktık. Bırakmazlar diyorlardı, artık böyle siz de kabul edin diyorlardı. En başta şunu söyledik: Hayır biz alışmayacağız, biz kabul etmeyeceğiz, biz teslim olmayacağız. Halkı olduğumuzu biliyorduk, yürüdük, yürüdükçe güçlendik. Haksızlığa, hukuksuzluğa teslim olmayacağımızı bir kez daha gösterdik. Ve nihayet Anayasa Mahkemesi kararıyla haklılığımız bir kez daha tescillenmiş oldu."

'ADALET SARAYI DEDİKLERİ BİNALAR BURADAKİ KAÇAK SARAYIN ŞUBESİNDEN İBARET'

"Adalet geldi falan demiyoruz ama zor bir mücadeleyi kazandık, hep birlikte kazandık. Hiç kuşkunuz olmasın kardeşlerim hep birlikte bir adım daha atacağız. Ne yaparlarsa yapsınlar gideceğiz ve Can'ı o zindandan çıkaracağız. Aylardır anlatmaya çalışıyorduk ancak son 3 gündür her şey iyice netleşti. İstanbul'daki mahkeme saraydan bekliyor ve Can Atalay sarayın tutsağıdır sözümüz bir kez daha tescillenmiştir.  

Adalet sarayı dedikleri o binalar buradaki kaçak sarayın şubesinden ibaret. Ama onlara da bir çift sözüm var. Korkunun ecele faydası yok, mutlaka başaracağız, Can'ı o zindandan çekip alacağız. Buradan söz veriyorum cezaevinde haksız, hukuksuz yere tutulan Gezi tutsaklarını, milletvekillerini, belediye başkanları, sadece bu iktidara teslim olmadığı için cezaevinde olan arkadaşlarımıza söz veriyoruz, hep birlikte özgürleşeceğiz."

'ATATÜRK'Ü, CUMHURİYET'İN KURULUŞUNDA EMEĞİ OLAN HERKESİ SAYGIYLA SELAMLIYORUZ'

"Can'a özgürlük diye başladık, Cumhuriyet'e özgürlük diyerek devam ediyoruz. Söz veriyoruz, büyük bir cezaevine dönen ülkemizi de mutlaka özgürleştireceğiz.

Cumhuriyet'in 100. yılındayız. İktidarlar tarafından unutturulmak istense de bir sülale devrini bitirip, Cumhuriyet'i kuranlara selam olsun. Mustafa Kemal Atatürk'ü, Cumhuriyet'in kuruluşunda emeği olan herkesi saygıyla, sevgiyle selamlıyoruz. Onlar 100 yıl önce çok önemli bir atılıma imza attılar."

'BİZİM CUMHURİYETÇİLİĞİMİZ EVRENSELDİR'

"Yıllar içinde çok gerilere düştük. Tam da bu nedenle şimdi çok daha ileriye yürümek zorundayız. Cumhuriyet halkın egemen olmasıdır ve bu toprakların tarihindeki muazzam bir ileri atılımdır, devrimcidir.

İşte buradayız, o devrimci adımda halkın egemen olmasında, halk egemenliğinin laikle inşa edilmesinde, halkın kendi kaderini eline almasındayız. Bizim cumhuriyetçiliğimiz işte tam da budur. Bizim cumhuriyetçiliğimiz evrenseldir, tüm insanlığı kucaklar, egemenliği elinden alınmak istenen tüm halkları kapsar. Bizim cumhuriyetçiliğimiz aynı zamanda yereldir, bu topraklara aittir. Bu topraklardaki cumhuriyet mücadelesi dogmalara, yobazlığa, bir hanedanın saltanatına meydan okumuştur, bu yüzden bizimdir."

'AKP DÖNEMİNDE BİR KARŞI DEVRİMİ YAŞIYORUZ'

"Devrimciler, sosyalistler biz ikiyüzlülük yapmayız, takiye bilmeyiz. Sahipleniriz ama cesurca eleştirmesini de biliriz. Daha iyisine, mükemmeline ulaşmak için mücadele ederiz. Çünkü bizimdir. Bu ülkede iyi, güzel, doğru olan ne varsa hepsinde halkın emeği, kanı vardır. İktidarlar yalancıdır, ikiyüzlüdür, takiyecidir. Lafa gelince cumhuriyet derler ama cumhuriyetten kaçarlar. Yalnız AKP de değil neredeyse tüm iktidarlar için Cumhuriyet, reklamlara, şovlara, resepsiyonlara, altı boş gösterilere indirgenir. AKP döneminde ise bunlara yapamaya bile tenezzül edilmeyen bir karşı devrimi yaşıyoruz."

'BU ÜLKENİN SOSYALİSTLERİNİ ÖLDÜRDÜKLERİ GÜN BAŞLADI KARŞI DEVRİM'

"Karşı devrim, halk egemenliğine düşmanlık bugün başlamadı. Yeni bir yüzyıla başlarken konuşulmadık, hesaplaşılmadık hiçbir şey kalmamalı. Geçmişiyle yüzleşemeyen geleceği de kuramaz. Bu ülkenin solcu, sosyalist, komünistlerini hapsettikleri, öldürdükleri gün cumhuriyetten kaçış da başlamıştır. ABD'nin, NATO'nun çıkarları uğruna bu ülkenin evlatlarını Kore'ye asker gönderdiklerini asla unutmayacağız. Bu ülke madenci yakınlarını tekmelemeyenleri gördü. Cumhuriyeti gerçekten kutlamak için bunların hepsiyle birer birer hesaplaşacağız."

'KÜRTLERE İŞKENCE ETTİKLERİ GÜNLER KARDEŞLİĞE EN BÜYÜK DARBE İNDİRİLEN GÜNLERDİR'

"Bu halka ait fabrikaları yok pahasına yerli yabancı para babalarına sattıkları güne lanet edeceğiz. Üretmeyen, sürekli tüketen saray rejiminin temeli böyle atıldı. Şimdi okullarda yurttaşlık değil ümmetçilik anlatılıyor. Gençliğimizi yobazların tarikatların elinden kurtaracağız. Kürtleri ezdikleri, hakir gördükleri günler, Diyarbakır zindanlarında Kürtlere işkence ettikleri günler bu ülkede kardeşliğe en büyük darbe indirilen günlerdir.

Alevileri yok saydıkları, Rumluğu, Ermeniliği küfür gibi kullandıkları gün birliğimize ihanet ettiler. Barışın, kardeşliğin cumhuriyetini kuracağız. Emeğin cumhuriyetini, eşitliğin özgürlüğün cumhuriyetini, devrimci cumhuriyetimizi adlı adınca sosyalist cumhuriyeti mutlaka kuracağız." (HABER MERKEZİ)