Çok maaşlı bürokratlar sorununda muhalefet partilerinin aymazlığı

İktidarın eleştiri konusu olan mevzuata aykırı, rant sağlayan, yolsuzluk kaynağı kararları ancak üst düzey bürokratların onayı ile alınabilir. Çoklu maaş mevzuata aykırı kararların karşılığı olabilir.

Google Haberlere Abone ol

Mete Durdağ

Ülkemizde epeyce bir süredir siyaset alanında gündem olan konulardan biri bakan muavinleri ve diğer üst düzey bürokratların birçok kamu ve özel sektör kurumunda yönetim kurulu üyeliklerinden maaş almakta olmalarıdır. Bütün muhalefet partileri bu durumun gelir dağılımında büyük adaletsizliğe yol açtığını vurgulamaktalar. CHP’nin kamu görevlilerinin birden fazla maaş almalarının engellenmesi için Ekim 2021’de TBMM’ne verdikleri kanun teklifinin gerekçesi muhalefet partilerinin sorunu nasıl değerlendirdiklerini çok iyi yansıtıyor: “10 milyonun üzerinde işsizi olan, insanların çöpten rızık toplamaya çalıştığı, asgari ücretin açlık sınırının altında olduğu, çocukların yatağa aç girdiği, hayat pahalılığının arttığı, insanların temel ihtiyaçlarını bile karşılamakta zorluk çektiği, yoksulluğun alabildiğine yaygınlaştığı bir ortamda bürokratlar, bakan yardımcıları 150-200 bin liralara yaklaşan maaşlar, huzur hakları alıyor. 11 yerden maaş alan bürokratınız var. Bu insafsızlıktır, vicdansızlıktır.” 

Ancak çok maaşlı bürokratlar sorununun gelir adaletsizliği ile bir ilişkisi bulunmamaktadır. Söz konusu yönetim kurulu üyeliklerinde herhalde yukarda tanımlandığı gibi temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorluk çekenlerin yer alması düşünülemez. 10 milyonun üzerinde, hatta daha fazla işsiz bulunurken de söz konusu yönetim kurulu üyeliklerinin, mahiyetleri icabı, zaten kariyer sahibi uzman kimselerin ikinci, üçüncü görevi olması kaçınılmazdır. Gerektiği zaman ve/veya ayda bir defa bir kurumun yönetim kurulu toplantısına katılacak uzman birinin doğal olarak devamlı başka bir görevi ya da yüksek emekli maaşı olacaktır.

ÇOKLU MAAŞ NEYİN KARŞILIĞI? 

Çok maaşlı bürokratlar konusunda aşağıdaki temel sorunların dile getirilmemesi muhalefet partilerinin ortak aymazlığını teşkil ediyor:

1- İktidarın eleştiri konusu olan mevzuata aykırı, rant sağlayıcı, yolsuzluk kaynağı bütün kararları ancak üst düzey bürokratların onayı ile alınabilir. Örneğin bir mega proje ekonomik bakımdan fizibıl (yapılabilir) olduğu Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanı tarafından onaylanmadan kamu yatırım programına alınamaz.  Bu projenin gerçekleştirilmesi için KÖİ yönteminin kullanılması, ancak üst düzey Hazine ve Maliye Bakanlığı bürokratlarının oluru ile mümkündür. Çoklu maaş olanağı bu bürokratlara mevzuata aykırı kararlarının karşılığı olarak sağlanmaktadır.

2- Kendisine çoklu maaş olanağı sunulan üst düzey bir bürokrat bulunduğu pozisyona liyakati ve uzmanlığının hakkıyla geldiyse, onun yurt içinde ve dışında şaibeli işlere bulaşmadan yüksek maaşlı iş bulması mümkündür. Dolayısıyla çoklu maaş karşılığı mevzuata aykırı işlere imza atmaları, o bürokratların zaten mevkilerinin icabı liyakata ve uzmanlığa sahip olmadığını ve kamu yönetimin ehliyetsiz ellerde olduğunu gösterir.

3- İktidar üst düzey bürokratlarını kamu ve özel sektörde önemli kuruluşların yönetim kurullarına yerleştirerek bu kuruluşları yakından izlemek ve istediği kararları almalarını sağlamak imkânını elde etmektedir.

4- Söz konusu kuruluşlar da yönetim kurullarına üst düzey bürokratları alarak İktidardan istediği kararların çıkmasını kolaylaştırmaktadırlar.

5- Buraya kadar belirtilen hususlar ülke ekonomisi için önemli kuruluşların sağlıklı bir şekilde işlemesini olanaksız kılmaktadır. Türk Telekom’un özelleştirme skandalı bu durumun en çarpıcı bir göstergesidir.

6- Son olarak, bu amaçlarla çoklu maaş sağlanan bürokratların görevlendirildikleri kuruluşlara ciddi bir katkıda bulunabilecek yetenek ve uzmanlığa sahip olmadıkları da bilinmektedir. Başarılı bir pehlivanın bir kamu bankası yönetim kurulu üyesi yapıldığına şahit olmuş bulunuyoruz.

Çok maaşlı bürokratlar sorununun bunca çok önemli olumsuz sonuçları varken konuyla ilişkisi olmayan gelir adaletsizliğini siyasi istismar konusu yapmaları muhalefet partilerinin samimi olmadığını gösteriyor.