Çocuk işçiliğinin yarısı tarımda: 146 bin 'işçi çocuk' var

Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan, Türkiye'de çocuk işçiliğinin son 20 yılda yüzde 55 oranında düştüğüne dikkat çekerken, çalışan çocukların yarısının tarım sektörü etrafında toplandığını kaydetti. Bu alanda 146 bin civarında çocuk işçi çalıştığını vurgulayan Gülcan, mevsimlik tarım işçileri için “işçi evleri”, çocuklar için de “mobil okul” veya “çadır sınıflar” önerdi.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Gazi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan, Türkiye'de tarım, sanayi, ticaret ve hizmet sektöründeki çocuk işçiliğinin 1999–2019 yılları arasında dünya ortalamasına göre yüzde 55 azaldığını söyledi.

'TÜRKİYE'DE ÇOCUK İŞÇİLİĞİ SON 20 YILDA YÜZDE 55 DÜŞTÜ'

TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu bünyesinde kurulan Çocuk Hakları Alt Komisyonu'nda, 'Türkiye’de çocuk işçiliği' konulu sunum yapan Gülcan, “Türkiye'de tarım, sanayi, ticaret ve hizmet sektöründeki çocuk işçiliği 1994 yılında yüzde 13,1 iken, 2019 yılında bu rakam yüzde 4,9'a düşmüştür. Özellikle sokak ve sanayide 1999–2006 arasında büyük başarı sağlanmıştır. 1999-2019 yılları arasında çocuk işçiliğinde yüzde 55 düşüş vardır. Bu rakamlar dünya ortalamasına göre daha iyidir" ifadesini kullandı.

Çocuk işçiliği düşürmede en önemli etkenlerin başında “sekiz yıllık kesintisiz ilköğretim yasası” ile “4+4+4 yasası” olduğuna dikkat çeken Gülcan, “4+4+4 yasası olarak bildiğimiz 2012 yılında çıkan yasa da büyük ölçüde bu verileri etkilemiştir ve çocuk işçiliğini düşürmede en önemli etkenlerden bir tanesidir” dedi.

'ÇOCUK İŞÇİLİĞİNİN YARISI TARIMDAN, TARIMDA ÇOCUK İŞÇİLİĞİNDEN OLUŞMAKTADIR'

Türkiye’de mevsimlik tarım sektöründe çalışan çocuk sayısının 146 bin civarında olduğunu işaret ederek, mevsimlik tarımda çocuk işçiliğinin sonlandırılması için çalışmalar yürütüldüğünü ifade eden Gülcan, şöyle konuştu:

“Bütün dünyada olduğu gibi, ülkemizde de çocuk işçiliğinin yarısı tarımdan oluşmaktadır, tarımda çocuk işçiliğinden oluşmaktadır. TÜİK rakamlarına göre mevsimlik tarımda dönemlerde çalışan çocuk sayısı 146 bin civarında. Urfa başta olmak üzere, Adıyaman, Diyarbakır, Mardin gibi illerde 150 binin üzerinde aile –bu 1 milyona yakın insan demektir– geçimini mevsimlik tarımdan sağlıyor. Bunun sonlandırılması için çalışmalar yürütülüyor ama bir süre daha devam edecek.”

'AMAÇ MEVSİMLİK TARIM İŞÇİLİĞİNİ BİTİRMEK OLMAMALI'

“Bizim amacımız ülke olarak mevsimlik tarım işçiliğini bitirmek olmamalı” diyen Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan, işçilerin çalışma koşullarının düzenlenmesi gerektiğini vurgulayarak,

“Dünyanın her yerinde mevsimlik tarım işçiliği var, aslında ekonomik politikalar arasında bunu sonlandırmaya yönelik bir şey yer almaz. Bunun insanileştirilmesi gerekir, çalışma koşullarının düzenlenmesi gerekir. Biz sadece şunu yapacağız: Gelen insanlara insani yaşam koşulları, insani iş ve işçi ilişkisi, insani ödeme, çocuğuna eğitim sağlayacağız. Çocuk işçiliğini tamamen sonlandıracağız, çocuk istismarını tamamen ortadan kaldıracağız, bahçe sahibinin çocuk istismarını da, devletin kurumlarının da çocuk istismarını ve anayasal görevini yerine getirmemesini de sonlandırmamız gerekir, bunu hedef alacağız. Fakat iş hayatıyla ilgili bu mevsimlik tarım işçiliği biraz daha devam edecek” ifadelerine yer verdi.

MEVSİMLİK İŞÇİLERE İŞÇİ EVLERİ ÖNERİSİ: ÇADIR ÖNERMİYORUZ

Prof. Dr. Murat Gürkan Gülcan, mevsimlik işçilerin çalışma koşullarının iyileştirilmesi kapsamında ’işçi evleri önererek, şunları söyledi:

“Şu anda ben işçi evlerini savunuyorum. Bir işçi bir yerden başka bir yere -isterse il içinde olsun- gittiğinde ona bizim de kullandığımız şekilde suyu, elektriği, sıcak suyu olan, her türlü koşulu hazırlanmış olan işçi evlerini savunuyorum, bunun da çalışmaları var. Ordu’da bahçe aralarında büyük bahçe sahipleri işçi evleri yaptı. Bunu büyük şirketler ortak yaptılar. Önümüzdeki yıllarda bunun desteklenmesi gerekir. Biz çadır önermiyoruz.”

'ÇADIR SINIFLAR KURABİLİRİZ'

Mevsimlik tarım işçilerinin çocuklarına yönelik önerilerini anlatan Gülcan, “Mobil okul dahil çocukların ayağına öğretmen bile götürebiliriz. Her yerde, kaç gün orada kaldıklarının hiçbir önemi yok. 222 sayılı kanun bize, bizim bu çocukların peşinden gidip, onları eğitime almayı emrediyor. Örgün eğitim dönemi içinde en yakın okula taşımalı yoluyla alabileceğimiz gibi oraya bir çadır sınıf kurabiliriz” dedi.

3 MİLYONUN ÜZERİNDE AİLEYE SOSYAL YARDIM YAPILDI

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Sosyal Yardımlar Genel Müdürü Bülent Tekbıyıkoğlu ise yapılan sosyal yardımlara ilişkin şu bilgileri verdi:

“2019 yılında kamu kaynakları ile yapılan 55 milyar lira tutarındaki sosyal yardım harcamasının yaklaşık yüzde 75,9'u bakanlıklarınca yapıldı. Yardımlar yüzde 34,9 ile en çok sağlık alanında gerçekleştirildi. 2019 yılında yardım yapılan toplam hane sayısı 3 milyon 282 bin 975 olarak belirlendi. Maddi imkansızlıklar nedeniyle çocuklarını okula gönderemeyen muhtaç ailelere 'çocuklarını okula göndermeleri' şartıyla eğitim yardımı yapıldı. Ödemeler doğrudan anneler adına açılan hesaplara olmaktadır. Kız çocuklarına yapılan yardım miktarı, erkek çocuklarına yapılan yardım miktarından daha yüksektir.”