Çin aşısı güvenilir mi tartışması: Kahve muhabbetine döndü

Türkiye’de korona virüsü salgınına karşı “Alman aşısı mı, Çin aşısı mı” tartışmaları sürerken Hacettepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Murat Akova, aşının menşeinin değil etkinliğinin önemli olduğunu belirtti, “Aşı tartışması kahve muhabbetine döndü. Sanki aşı değil, araba seçiliyor” diye tepki gösterdi. Aşının dağıtımına ilişkin konuşan aile hekimleri ise, aile sağlığı merkezlerinin yük altında bırakılmaması uyarısında bulundu.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Covid-19'a karşı geliştirilen aşıya ilişkin Çin’li Sinovac firmasıyla 50 milyon dozluk anlaşmaya varıldığı açıklamasının ardından “Alman aşısı mı, Çin aşısı mı” tartışmaları başlarken, aşının dağıtımına ilişkin hususlar da merak konusu oldu.
 Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Akova, ülkeye 11 Aralık'tan sonra gelmesi planlanan aşının güvenilirliğine ve etkisine ilişkin konuştu.

ÇİN AŞISININ FAZ1 VE FAZ2 BAŞARI ORANI YÜZDE 92–97 ARASINDA
 
Türkiye’de faz3 çalışmalarının devam ettiği aşı ekibinde olan Akova, başarısı kanıtlanan, güvenli aşıların menşeine bakılmaksızın tedarik edilmesinin önemli olduğunu vurguladı. Çin aşısının faz1 ve faz2 çalışma sonuçlarının uluslararası akademik bir dergi olan The Lancet'da 17 Kasım'da yayımlandığını ifade eden Akova şunları söyledi:

“Her iki çalışma da 18–59 yaş arası 714 hasta üzerinde 3 ve 6 mikrogram şeklinde denendi. 3 ve 6 mikrogram, aşının içindeki etkin madde miktarı. Böylece kişilerde antikor oluşup oluşmadığına bakılıyor. İki çalışma sonucunda ise farklı doz programları kullanılmasının sağlıklı yetişkinlerde iyi tolere edildiği ve orta derecede immünojenik olduğu bulundu. Kısacası her iki çalışma sonucunda antikor oluşumu yüzde 92 ila yüzde 97 arasında değişiyor. Şu anda elimizdeki tek veri bu çalışmalar. Öte yandan Pfizer/Biontech ya da Moderna aşıları bilimsel bir dergide yayın yapmadı sadece firmaların hissedarlarına bilgilendirme yaptı. Yine de bilim insanı olarak şüpheci yaklaşıp, faz–3 çalışmalarının sonucunu görmeyi bekliyorum.”

ARA SONUÇ BU AY AÇIKLANACAK: ŞU ANA KADAR 3 BİN KİŞİ AŞILANDI

Çin aşısının faz3 çalışmalarının Türkiye başta olmak üzere Brezilya ve Endonezya’da devam ettiğini belirten Akova, bu ay içerisinde faz3 çalışma sonuçlarının açıklanacağı bilgisini vererek şunları söyledi:
“Çin aşısının faz3 çalışmaları Brezilya, Endonezya ve Türkiye’de devam ediyor. Brezilya’da 11 bin gönüllü, Türkiye’de ise 13 bin gönüllü üzerindeki üçüncü aşama çalışmaları devam ediyor. Aşının etkinlik oranı ise devam eden faz3 çalışmaları sonunda çıkacak. Şu ana kadar 3 bin kişi aşılandı. Aralık ayı içerisinde bir ara analizin yapılacağını söyleyebilirim.”

AŞI TARTIŞMASI KAHVE MUHABBETİNE DÖNÜŞTÜ

Prof. Dr. Akova, Çin kaynaklı aşıya mesafeli yaklaşan kişilerin bulunmasına ve buna yönelik yapılan aşı tartışmalarını da değerlendirdi. Akova şöyle konuştu:

“Korona virüsü ortaya çıktığında “neden aşı yok” tartışmaları yapıldı, aşı çıkınca da aşı beğenmeme durumu oluşuyor. Aşıyla ilgili öyle bir yanlış algı var ki vatandaş sanırsınız kendisine araba seçiyor. Bir aşı değerlendirilirken ülkeler bazında değil, etkinliği oranında bakılması gerekiyor. Şu anda çok sayıda aşı var da biz gidip Çin aşısını aldık gibi bir yanlış algı var. Bu durum pazardan elma armut almaya indirgendi. Aşının ucuz olduğu için alındığı iddialarına ilişkin de, diğer aşılar ile arasında fiyat farkı yok neredeyse diyebilirim Kaldı ki, Biontech – Pfizer aşısı yıl sonuna kadar 50 milyon doz üretilecek ve 20 milyon dozu Amerika’ya 30 milyon dozu da Avrupa Birliği ülkelerine şimdiden dağıtıldı. Aşı tartışması resmen şu anda kahve muhabbetine döndü. Şu an birçok insanın öldüğü, etkilendiği bir pandemi ile karşı karşıyayız. Çin aşısına mesafeli durmamak gerek, etkili, güvenli olduğu kanıtlanırsa Çin aşısı kullanılır” ifadelerine yer verdi.

'AŞININ TEDARİKİ KADAR DAĞITIMININ DA NASIL YAPILACAĞI ÖNEMLİ'

Öte yandan merak edilen bir diğer konu da aşının dağıtımı için oluşturulacak sistem. Türk Tabipleri Birliği Aile Hekimliği Kolu Başkanı Filiz Ünal’a göre, aşının tedariki kadar dağıtımının da nasıl yapılacağı önemli. Aşılamanın büyük bir planlama ve organizasyon gerektirdiğini ifade eden Ünal, aşıların en iyi kontrol edildiği yerlerin aile sağlığı merkezleri olduğunun altını çizdi. Türkiye’de 27 bin aile sağlığı merkezi olduğunu belirten Ünal, “Bazı aile hekimliklerinde doktor, bazılarında ise aile sağlığı elemanı yok. Hem bu sıkıntının çözülmesi, hem de merkezlerin olanaklarının iyileştirilmesi gerekiyor. Ama şimdiye kadar bizim tespitlerimize göre aşı naklinde ya da saklanmasında bir sorun tespit etmiş değiliz. Öte yandan aşılar geldiğinde aile sağlığı merkezlerinde oluşacak bir kaosu önlemek için de risk gruplarının net olarak belirlenmesi lazım. Ama aşılama konusunda aile sağlığı merkezleri bunun altından kalkar” diye konuştu.

AİLE HEKİMLERİ: AŞININ MERKEZİ BİR PLANLAMA DÂHİLİNDE YÜRÜTÜLMESİ GEREK

Aile Hekimleri Federasyonu Başkanı Özlem Sezen ise aşı dağıtımı ve aşılamanın merkezi bir planlama dâhilinde yürütülmesi gerektiğini söyledi. Aşılama kapsamında aile sağlığı merkezleri dışında da aşının uygulanmasının bir zorunluluk olduğunu belirten Sezer şunları söyledi:
“Toplum sağlığı merkezleri, sağlıklı yaşam merkezleri, hastaneler ve belli bölgelere kurulacak aşı merkezleri de aşılama yapabilmeli. Bu durum hem bizim yükümüzü azaltır hem de daha erken ve planlı bir aşılama sistemi oluşur. Kurulan entegrasyon sistemi ile de sistemden yapılan aşılamaları görebiliriz. Öte yandan aile sağlığı merkezlerinin belirli bir aşı dolap kapasiteleri var. Aynı zamanda aile sağlığı çalışanımız da yeterli değil. Dolayısıyla bir yığılma olduğunda ve talep arttığında bizim bunu karşılamamız zor olacak. Daha çok merkezi bir planlama gerekiyor. Aile sağlığı çalışanlarının artırılması şart. Aşı lojistiklerinin planlamasının düzenli yapılması gerek. Aşı olacak kişiye önceden SMS atılarak bilgilendirilmeli.”

AİLE SAĞLIĞI MERKEZLERİ BİR YÜK ALTINDA BIRAKILMASIN

Aşı dağıtımının hızlı yapılması için aile sağlığı merkezlerinin belirli süreyle sadece korona virüsü aşısı yapmasına yönelik öneriler bulunduğunu, ancak bu önerilerin çok yersiz olduğunu da belirten Sezen, “Performansa dayalı işlerimiz, planlı randevularımız ve aşılamalarımız var. Sadece korona virüsü aşısı yapma ihtimali yok aile sağlığı merkezlerinin. Zatürre (Pnömokok) aşısında dahi çok büyük yığılmalar oldu ve korona virüsü bulaşı konusunda çok ciddi sıkıntılar yaşadık. O yüzden aile sağlığı merkezleri bir yükün altında bırakılmamalı” ifadelerine yer verdi.

Etiketler AŞI korona çin