CHP'li Kılıç: KYK yurtlarında felaketler ardı ardına geliyor
Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne bağlı Erkek Yurdu'nda yaşanan asansör kazasına ilgili konuşan CHP'li Sevgi Kılıç, "Bu kaçıncı? Biz uyarmaktan bıktık kimse önlem almıyor hesap vermiyor" dedi.
DUVAR - CHP Gençlik ve Spor Bakanlığından sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'ne (YYÜ) bağlı Süleyman Şah Erkek Yurdu'nda yaşanan asansör kazasına ilişkin yaptığı açıklamada; “İçinde 8 öğrencinin bulunduğu bir asansörün yine düştü. Asansörde bulunan öğrenci kardeşlerimizden biri yaralandı. Bu kaçıncı? Biz uyarmaktan bıktık kimse önlem almıyor hesap vermiyor. Asansör içinde bulunan evlatlarımızı kaybetseydik, bu facianın sorumlusu kim olacaktı?” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Sevgi Kılıç yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“Ülkemizin aydınlık yarınları olan öğrencilerimiz, dün bir kez daha talihsiz bir kazayla karşılaştılar. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nde meydana gelen asansör kazası, sekiz masumun hayatını tehlikeye attı. Şans eseri can kaybı yaşanmasa da bir evladımız yaralandı. Bu müessif hadise, iktidarın gençliğe kayıtsızlığının ispatı niteliğindedir.
Otoriter iktidar, genç nesillerin çığlıklarına bir türlü kulak vermiyor. Yurtlardaki düzensizlikler, bakımsız asansörler ve diğer sorunlar devam ediyor. Üniversite Öğrenci Yurtları Kurumunu yöneten zatlar ise seyrettikleri bu manzaraya biçare kalıyorlar. Hükûmet erkânı ve yetkili merciler, yaşanan talihsizliklerin arkasından ne bir özür diliyor ne de istifa ediyor. Adeta vurdumduymazlık içindeler.
Milletin evlatlarının hayatlarıyla oynayanların bir an önce adalete hesap vermesini istiyoruz. Böylesi facialara rağmen KYK yurtlarındaki asansörlerin hâlâ düşmesi akıl almaz bir keyfiyettir. Dahası, can kayıpları yaşansaydı bu elim hadisenin vebalini kimler üstlenecekti?
Ey iktidar mensupları! Artık bu pişkinliğe son verin! Gençlerimizin selameti her şeyden önce gelmelidir. Yurtlardaki mevcut rezaletlerin sebebi olan sorumlular bir an evvel yargı huzuruna çıkarılmalıdır. Ülkemizin müstakbel ışıklarının hayat hakkına sahip çıkılmazsa, bu günahın altından nasıl kalkılacaktır?”