CHP’de Sezgin Tanrıkulu tartışması: İki farklı görüş var

Sezgin Tanrıkulu’nun ifadeleri CHP MYK’sında gündeme gelmedi. İfadelerinin suç teşkil etmediğini düşünenler olduğu gibi ‘yenilenen’ CHP’de bu sözlerin kabul edilemez olduğunu söyleyenler de var.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA – Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun TV 100 yayınında Türk Silahlı Kuvvetler için kullandığı ifadeler siyasette yeni bir tartışmayı başlattı ve gözler CHP’nin dün gerçekleşen MYK toplantısına çevrildi.

TANRIKULU PM ÜYESİ, KONU PM’NİN SORUMLULUK ALANINDA

Edinilen bilgiye göre Tanrıkulu’nun ifadeleri ve bu ifadelere ilişkin atılacak adımlar MYK’de gündeme gelmedi. Sezgin Tanrıkulu’nun Parti Meclisi (PM) üyesi olması sebebiyle konunun PM’nin gündemine gelebileceği ifade edildi.

TANRIKULU İLE GÖRÜŞÜLMEDİ, EYLÜL’DEKİ PM’DE GÜNDEME GELEBİLİR

Parti kaynaklarının verdiği bilgilere göre CHP yönetimi Sezgin Tanrıkulu ile iletişime geçmedi, kendisi de bu konuya ilişkin parti yönetimine bir bilgilendirme yapmadı. Erdoğan’ın konuya ilişkin sert açıklamalarının ardından konunun partinin gündemine gelmesinin kaçınılmaz olduğunu ifade eden bir CHP’li yönetici, Eylül ayında gerçekleşecek PM toplantısında konunun tartışılabileceğini ifade etti.

‘TANRIKULU’NUN TSK İLE İLGİLİ SÖZLERİNİN SAHİPLENİLMESİ DOĞRU DEĞİL’

Tanrıkulu’nun ifadelerine ilişkin CHP’de iki farklı görüş öne çıkıyor. Bu görüşlerden ilki CHP’nin Kemalist kimliğine daha fazla sahip çıkılması gerektiğini düşünenlere ait. CHP’nin ‘orijinal hattı’nın Kemalizm olduğunu belirten ve partinin bu hatta çekileceğini söyleyen bir parti yöneticisine göre Tanrıkulu’nun TSK ile ilgili sözlerinin sahiplenilmesi doğru değil.

‘TANRIKULU’NUN İFADELERİ RADİKAL’

CHP’nin Kemalist kitlesini koruması ve mobilize etmesi gerektiğini düşünen CHP’li yöneticiye göre Tanrıkulu’nun ifadeleri son derece radikal ve bu yüzden sert tepkiler alması şaşırtıcı değil.

Tanrıkulu’nun böylesi ciddi bir konuyu partisi ile tartışmadan ve bir televizyon kanalında TSK’yi hedef alarak dile getirmesinin yanlış olduğunu belirten yönetici, “Helikopterden 15 kişinin atılması çok ciddi bir iddia. Böylesi bir iddiayı dile getirmeden önce MYK üyeleri bilgilendirilebilir ya da Sezgin Bey, TV’de kullandığı ifadeleri TSK’nin manevi şahsını zedelemeyecek bir tonda ve üslupla dile getirebilirdi” dedi.

CHP’NİN YENİ POLİTİK HATTI MI?

CHP’li kimi yöneticilere göre partinin yeni politik hattı da bu doğrultuda olacak. Bu görüşü dile getiren CHP’li bir kurmay, “CHP bundan sonra ılımlı bir Kemalist hatta oturacak. Atatürk vurgusu daha görünür olacak, helalleşme iddiası da sürecek. Kemalist seçmene sahip çıkacağımız, Kürtlerle ve muhafazakârlarla diyalogu koruduğumuz yeni bir yol bulacağız. Sivas’ın doğusundaki varlığımızı da sürdüreceğiz” dedi.

‘CHP YÜKSELEN MİLLİYETÇİLİK ÜZERİNDEN TAVIR BELİRLEMEMELİ’

CHP içinde öne çıkan diğer görüş ise Tanrıkulu’nun ifadeleri için yükselen milliyetçilik üzerinden tavır belirlemenin doğru olmadığı yönünde. Bu görüşü savunan bir parti yöneticisi konunun CHP’nin yenilenmesi tartışmalarıyla bağlantısına dikkat çekerek “Türkiye’de demokrasi, özgürlük ve barışı sonuna kadar savunmamız lazım” dedi.

‘TANRIKULU’NUN İFADELERİ DİSİPLİN SUÇU DEĞİL’

Tanrıkulu’nun ihraç, disiplin soruşturması gibi süreçleri gerektirecek ifadeler kullanmadığını belirten parti yöneticisi, Tanrıkulu’nın söz konusu olayla ilgili AİHM kararlarını ortaya koyduğunu da hatırlattı.

‘CHP KÜRT SORUNU KONUSUNDA KORKAK DAVRANMAMALI’

CHP’nin Kürt sorunu konusunda korkak davranmaması gerektiğini ifade eden yetkili, “Kürt seçmenle diyalogumuzu geliştirmemiz lazım. İstanbul’da kazandıysak, son seçimde yüzde 48’e dayandıysak Kürtlerin etkisi çok büyük. Türkiye’nin kurtuluşu açısından da bu çok önemli” dedi.

PM’DEN DİSİPLİNE SEVK BEKLENMİYOR

Öte yandan parti yöneticileri, söz konusu ifadeleri sebebiyle Tanrıkulu hakkında herhangi bir disiplin işlemi uygulanmasını beklemediklerini söylerken, PM’den bu yönde bir öneri gelse bile ihraç gibi bir sonucun çıkma ihtimalinin çok düşük olduğunu ifade etti.

NE OLMUŞTU?

Tanrıkulu, TV 100’de katıldığı yayında "Bu Türk Silahlı Kuvvetleri değil mi 12 Eylül'de faşist darbeyi yapan? Bu ordu değil mi 15 Temmuz'da darbe girişimi yapan, köyleri yakan... Onlarca faili meçhul cinayet. Benim takip ettiğim davalar var. 15 köylüyü helikopterden atan TSK değil mi? AİHM kararıyla sabit hale gelen..." ifadelerini kullanmış ve hakkında “Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik veya Aşağılama" suçlarından soruşturma başlatılmıştı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan da Tanrıkulu’na tepki göstermiş ve “Bu şahıs, dünyanın en şerefli, en mert ordusuna dil uzatmanın cezasını hukuk önünde alacaktır. Düşmanlarının bile mertliğinden övgüyle söz ettiği Türk Silahlı Kuvvetlerimize yapılan bu namertçe hakaret, iftiralar cezasız kalmayacaktır” demişti.