CHP MYK 'süreci' görüştü: Meclis zemin olmalı
Çözüm zemininin TBMM olması gerektiğini vurgulayan CHP kurmayları, Kürt sorununun çözümünün Türkiye'nin demokratikleşmesi bağlamında ele alınması gerektiğine işaret etti.
DUVAR - CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in başkanlığında toplanan Merkez Yönetim Kurulu toplantısında, PKK lideri Abdullah Öcalan'ın yaptığı çağrının ardından yaşanan gelişmeler ve DEM Parti Eş Genel Başkanları Tülay Hatimoğulları ile Tuncer Bakırhan'ın CHP Genel Merkezi'ne yaptığı ziyaret ele alındı.
'ERDOĞAN İNİSİYATİF ALSIN'
ANKA'nın haberine göre CHP kurmayları, Kürt sorununun Türkiye'nin demokratikleşmesi bağlamında ele alınması gerektiğini, ülkede yaşanan hukuksuzlukların ve Anayasa ihlallerinin sürdüğünü, seçilmiş Hatay Milletvekili Can Atalay'ın halen cezaevinde olduğunu, seçilmiş belediye başkanlarına kayyum atanması uygulamasının devam ettiğini kaydetti. Sürecin şeffaf yürütülmediğini ve iç politikaya tahvil edilmeye çalışıldığını belirten parti kurmayları sürece ilişkin şunları söyledi:
ŞİFREYLE SİYASET YAPILMASIN: Anlatılmayan bir süreçle ilgili yorum yapmamız bekleniyor. CHP'nin pozisyonu 40 yıldır belli. ‘Barış olsun, terör sona ersin, şehit vermeyelim’ diyen bir siyasi partiyiz. Erdoğan inisiyatif alsın. Çıksın, düşüncelerini açıklasın. Kürtler, ‘Sorunum var’ diyorsa sorun vardır. Bir komisyon kurulması, partilerin birlikte çalışması, partiler arası diyaloğun devam ettirilmesi önemli. Biz Bahçeli’nin şifrelerini okumak zorunda değiliz. Şifreyle siyaset yapmasınlar.
MECLİS ZEMİN OLMALI: Meclis zemin olmalıdır, şehit aileleri ve gazilerin gönlüne sinmeyen hiçbir şey kabul edilemez ve bu süreç iç politikaya tahvil edilmeden, kişisel çıkar devşirilmeye çalışılmadan yönetilmelidir. CHP olarak asla Anayasa değiştirme sürecinin içinde yer almayız. Anayasa’ya uymayan birisiyle Anayasa konuşmayız. Türkiye, parlamenter sisteme dönmek için çalışmalarını yapacak. O zaman konuşacağız. Anayasa değişikliği de kırmızı çizgilerden biri. CHP’nin tutumu ve kırmızı çizgileri belli.
İKTİDAR ANKETLERDE İKİNCİ: AK Parti'nin anketlerde düzenli olarak ikinci parti çıkıyor ve CHP'nin iktidara yürüyüşünü durdurmaya çalışıyor. Üç stratejisi var: CHP’yi itibarsızlaştırmak, toplumu sindirmek ve rakibini ortadan kaldırmak. Birincisi için kayyumlar atıyor, davalar açıyor, belediye başkanlarına operasyonlar düzenliyor. İkinicisi için TÜSİAD Başkanını, Ayşe Barım’ı, gazetecileri, yazarları içeri alıyor. Topluma diyor ki ‘Benim aleyhimde konuşamazsın. Ben, seni konuşturmam.’ Üçüncüsü için ‘Ben İmamoğlu ile yarışamam, ondan kurtulacağım’ diyor. Yıldırmaya çalışıyor, dosyalarla ayarını bozmaya çalışıyor. Son koz olarak da siyasi yasakla tablonun dışına çıkarmayı planlıyor.
GÜRSEL TEKİN'İN PARTİ KURMASI: Öyle uygun görmüşse canı sağ olsun. Hiçbir muhalefet partisine muhalefet etmeyeceğiz. Çünkü Türkiye’nin muhalefet problemi yok. Türkiye’nin bir iktidar problemi var. AKP’nin sorun çözme potansiyeli bitmiş durumda. Sorunun kendisi AKP.
(ANKA HABER AJANSI)