CHP meydanlara çağırdı: Yol göstermekten anlamıyorlar, bu işi sandık paklar

'Sandığa davet' mitingleri yapma kararı alan CHP, ilk olarak 4 Aralık’ta Mersin’de meydanlara inecek. Diğer muhalefet partileri de seçim baskısını arttıracak miting ve çeşitli etkinlikler yapacak.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA – Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Faiz sebep, enflasyon” netice” tezi doğrultusunda Merkez Bankası’nın arka arkaya faiz indirmesi ve önümüzdeki süreçte de bu politikaya devam edileceği mesajı döviz kurunda sıçrayışları beraberinde getirdi. Türk lirasında bir günde yüzde 20’yi bulan değer kaybı zamları tetiklerken, sokaklar da hareketlendi. Muhalefet partileri ortaya çıkan tabloyu “döviz krizi” olarak tanımlarken arka planda asıl sorunun “yönetememe krizi” olduğuna dikkat çekerek “Haydi Meydana” sözleriyle “Erken seçim” çağrısı yaptı.

CHP bu kez “erken seçim” çağrısını sadece sözde bırakmadı, “Sandığa davet” mesajı içeren mitingler yapma kararı aldı. CHP’nin aldığı karar doğrultusunda ilk miting 4 Aralık’ta Mersin’de yapılacak, ardından belli aralıklarla Türkiye’nin farklı illerinde devam edecek. Diğer muhalefet partileri de seçim baskısını arttıracak başta miting olmak üzere çeşitli etkinlikler yapacak.

Muhalefet kulislerinde yaşanan ekonomik tablonun nedenleri, olası sonuçları ve erken seçim çağrısı için yapılacak çalışmaların ne olacağı sorularına yanıt aradık.

'BU İŞİ ARTIK SANDIK PAKLAR'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, döviz kurundaki tarihi artış sonrası yapılan olağanüstü MYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçerek iktidarın politikalarını eleştirdi, “seni ve şurekanı seçime zorlamak için elimden ne geliyorsa yapacağım" diyerek “sandığa davet” mitingleri düzenleyeceklerini ilan etti. İlk olarak 4 Aralık’ta Mersin’de yapılacak daha sonra diğer illerle devam edecek “Seçime çağrı” mitingleri kararının nasıl alındığını anlatan parti yöneticilerine göre bu kararın iki nedeni var.

"İlk olarak; Türkiye’nin yaşadığı sorunlar ekonomik mesele olmaktan çıktı, temelde siyasi bir kriz var. Ana muhalefet partisi lideri olarak Kılıçdaroğlu 18 Ağustos 2018’den bu yana iktidara sürekli uyarılarda bulundu, bir dizi çözüm önerisi sundu. Ancak iktidar bu önerilere kulak tıkadı. Bu tabloda, 'Sen bu işi bilmiyorsun bırak git. Daha fazla milletin sırtında yük olma. Bu işi artık sandık paklar' demekten başka çare kalmadığını anlatan parti yöneticilerine göre, buradan tek çıkış güven veren bir program getirmek. Bu da ancak seçimle olabilir. Sürekli aynı yanlışı yapıp farklı sonuç bekleniyor. Bu artık cehalet değil kötü niyet…"

DÖVİZ KRİZİNİN ARDINDAN BANKACILIK KRİZİ ENDİŞESİ

CHP’li bir yönetici yaşanan tabloyu, “Bir ülkenin bu kadar cahilce krize sokulduğunu görmedim. Ülke sadece ideolojik olarak formatlanmış, gerçeklerden kopmuş bir kafa nedeniyle döviz krizine girdi. Şimdi döviz krizinin ardından korkarım ki ciddi bir bankacılık, onun ardından da reel sektör krizi yaşanabilir. Doları istediğimiz gibi kontrol ederiz diye düşünüyorlar ama bu mümkün değil” sözleriyle değerlendirdi.

'MİLLETİN SESİNİ GÜÇLÜ DUYURABİLECEĞİ BİR KANAL AÇMAK GEREK'

CHP yöneticilerine göre alınan miting kararlarında “kur krizi” sonrası ortaya çıkan sokak eylemeleri de etkili oldu. “Hükümet istifa” diyerek sokağa çıkan vatandaşların eylemlerinin AK Parti tarafından yeni bir kutuplaştırma aracı olarak kullanması, kendi tabanını yeniden konsolide etmek için kullanılması ihtimaline karşı, “Bu eylemler anayasal eylemler ama sıkıntılı bir noktaya götürülebilir, farklı yerlere çekilebilir. İktidar da zaten ortalık karışsın istiyor. Milletin sesini güçlü şekilde duyurabileceği bir kanal açmak gerek. Bunun siyasi partilerin formel mitingleri olarak yapılması, işin çığırından çıkmaması, iktidarın ekmeğine yağ sürülmemesi açısından önem taşıyor” değerlendirmesi yapılıyor.

'GEZİ OLAYLARI İLE BUGÜN KARIŞTIRILAMAZ'

CHP’nin sokak eylemlerinin AK Parti seçmenini konsolide etmek için kullanacağı yorumları AK Parti kulislerinde de doğrulanıyor, “Eylemler bizim işimize gelir, uzaklaşan tabanımızı bize yeniden yaklaştırır” yorumları yapılıyor. CHP yöneticileri ise her ne kadar iktidarın eylemleri bu amaçla kullanacağını düşünse de yaşanan durumu sağlıklı analiz edemediğine de dikkat çekiyor. Bir parti yöneticisinin değerlendirmesine göre, iktidar Gezi eylemleri ile bugün ortaya çıkan eylemleri doğru analiz edemiyor. Yapılan değerlendirmeye göre, Gezi olaylarında esnafın büyük sıkıntıları yoktu. Hatta esnaf yapılan eylemlere 'işine engel olduğu için' sıcak bakmıyordu. Bugün ise durumu en kötü olan kesim esnaf, hepsi isyan ediyor. Bu açıdan iktidar yaşanan tabloyu doğru okuyamıyor, sağlıklı analiz edemiyor.

'EKONOMİK BUHRAN GEREKÇESİYLE OHAL İLANI HESABI MI YAPILIYOR?'

Muhalefet cephesindeki “sokak eylemleri” endişesinde sosyal medya ağlarında dile getirilen “İnsanları sokağa döküp OHAL ilan etmenin yolu mu aranıyor” mesajlarının da etkisi görülüyor. Ancak bazı CHP yöneticileri bir başka noktaya, “ekonomik buhran” gerekçe gösterilerek OHAL ilan edilme olasılığına dikkat çekiliyor. CHP’li bir yönetici, “Bu kadar kötü, akılalmaz ekonomi yönetimi ile acaba 'ekonomik buhran' gerekçesiyle OHAL ilanı hesabı mı yapılıyor” sorusunun sorulduğuna dikkat çekiyor.

'AK PARTİ SEÇMENİNİN DUYGU DÜNYASINA DİKKAT EDELİM'

CHP’deki sokak eylemleri endişesi muhalefet cephesindeki diğer partilerde de farklı boyutlarla paylaşılıyor. Muhafazakar kimliğiyle öne çıkan bir başka muhalefet partisinde de “Şu an yapılacak en yanlış iş AK Parti seçmeninin Erdoğan’ın yanında yeniden konsolide olmasına yol açacak bir adım olur. Buna çok dikkat etmek gerek. Hafızalarda Cumhuriyet mitingleri, Gezi olayları var. AK Parti seçmeninin bağı rasyonel değil duygusal bir bağ. O duygusal bağın yeniden güçlendirilmesine neden olacak gelişmelere karşı çok dikkat etmek lazım. Eylem yapalım, aktivist olalım ama mutlaka aklımızı kullanalım. Hem Erdoğan’ın olası reflekslerine hem de AK Parti seçmeninin duygu dünyasına dikkat edelim” değerlendirmesi dikkat çekiyor.

TÜRKİYE’NİN DÖRT BİR TARAFINDA BELLİ ARALIKLARLA MİTİNGLER DÜZENLENECEK

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun “Seni ve şurekanı seçime zorlamak için elimden ne geliyorsa yapacağım” sözleri kapsamında Mersin’de yapacağı mitingin ardından nasıl bir program oluşturulacağı henüz belli değil. CHP kaynakları bir program dahilinde Türkiye’nin dört bir yanında belli aralıklarla erken seçime davet mitingi yapılabileceğine dikkat çekerken bunun takviminin de kısa sürede ortaya çıkacağına işaret ediyor. Ancak bu yapılacak çalışmalardan bir tanesi olacak. Ayrıca başka etkinlik ve programlar üzerinde de çalışmalar yürütüldüğü biliniyor.

MUHALEFETE EKONOMİ GÜVENİ ARTIYOR

Birçok kamuoyu araştırmasına göre seçmenlerin çoğunluğu ekonomik sorunları çözme kapasitesi açısından muhalefete çok fazla güven duymuyor. Muhalefet partileri ise bu tablonun son 1 yılda değiştiği görüşünde. Muhalefet partilerinin yaptırdığı anketlere göre Millet İttifakı partilerinin ekonomik sorunları çözme gücüne güven yüzde 30’lardan yüzde 42’ye çıktı. Bunun son 1 yılda gerçekleştiğine dikkat çeken muhalefet temsilcileri ortaya konulacak yeni politikalarla bu oranın kısa sürede daha da artacağı görüşünde.